Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Haziran '09

 
Kategori
Siyaset
 

Sonuçta "Kâğıt Parçası" değil mi?

Sonuçta "Kâğıt Parçası" değil mi?
 

“Kâğıt parçası sonuçta” dedi Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ.

Sonuçta Taraf Gazetesinin yayınladığı belge, bir kâğıt parçasıydı ve fazla ciddiye almaya gerek yoktu. Ha keza, Askeri Savcı da takipsizlik kararı verdi ve bu iş Genelkurmay tarafından kapanmış oldu. Lakin Başbakan hiç de öyle söylemiyor ve bu işin üzerine sivil yargının gideceğinden demler vuruyor.

Her neyse efendim, işin bu kısmını bir kenara bırakalım ve kâğıt parçası denen belgenin nasıl bir gürültü kopardığına bakalım. Genelkurmay Başkanı “kâğıt parçası” diyor ama o kâğıt parçası adına, arkasına kuvvet komutanlarını alarak özel bir basın toplantısı düzenleme gereksini mi duyuyor. Veriyor, veriştiriyor ve bu verip veriştirmeler sonrasında beli yerlere gereken mesajı gönderiyor. “Ayağınızı denk alın” mealinden mesajlar.

Ben işin bu tarafında değilim. Genelkurmay Başkanı ne demiş, ne söylemiş, ne konuşmuş doğrusu beni pek ilgilendirmiyor. Aslında ne konuşacağını az çok tahmin etmiyor değildim ve tahminlerim ekseninde laflar etti Genelkurmay Başkanı.

Biz dönelim Taraf Gazetesine!

Taraf Gazetesi yayın hayatına başladığından beridirki gündeme damga vuruyor. Eğri oturup doğru konuşalım, ister beğenin, ister beğenmeyin, Taraf Gazetesi gündemi sarsan haberleri ile ve devletin tepe noktalarını tedirgin eden açıklamaları ile basın hayatına adeta yeni bir renk getirdi ve diğer gazeteleri zorlamaya başladı.

Taraf Gazetesinin yayınlama cesareti gösterdiği birçok haber gündemi allak bullak etti, kimilerini hayli tedirgin etti.

Diyorlarki “Efendim bu gazetenin finansmanını kim sağlıyor?”

Hiç merak etmedim.

Diyorlarki “Cemaat bu gazeteyi finanse ediyor.”

Sanmam ama yayın çizgisi gereği cemaatin bu durumdan hayli memnun olduğu bir gerçek.

Peki, Taraf Gazetesi neyin peşinde?

Bu güne kadar takip ettiğim Taraf Gazetesinin “Ordunun siyaseti vesayet altında tutmasından rahatsız olduğu ve bu durumun ülkenin önünü kapatan ve demokratik yapının gelişmesinde engel oluşturan somut bir olgu olduğundan hareketle, orduyu kendi görev sınırları içerisine davet etmek” şeklinde özetleyebiliriz.

Genelkurmay Başkanlığı, Taraf Gazetesinin Genelkurmay Başkanlığı sınırları içerisine girmesine izin vermiyor. Taraf Gazetesi muhabirleri Genelkurmay’ın düzenlemiş olduğu basın toplantılarını alınmıyor ve alınanlar Genelkurmay’a akredite olmuş basın mensupları.

Bu durum tuhaf değil mi?

Yayın çizgisini beğenmediğiniz ve işinize gelmediği için ilgili gazetenin muhabirlerini basın toplantılarına almamak ve keza Genelkurmay sınırları içerisine almamak nasıl bir akıl ürünüdür, buna da izan lazım.

Asker kanat her dem konuştuğunda, demokrasiye kati bağlılıktan söz ederken, Taraf Gazetesini salt yayın çizgisini beğenmediği için basın toplantılarına almamak ve Genelkurmay sınırları içerisine sokmamak nasıl bir demokratik düşüncenin ürünü olabilir?

Ordu bu davranışı ile kendisini bir sorgulasa? Ordu kendisini bir nebze olsun silkeleme gereksini mi duysa, sanırım ülke de bir nebze olsa da bir şeyler daha sağlıklı zeminlerde yürüyecek.

 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..