Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Mayıs '09

 
Kategori
Haber
 

Sorumsuz medya ve Mardin vahşeti!

Sorumsuz medya ve Mardin vahşeti!
 

ORADA BİR KÖY VAR UZAKTA. BİLGE KÖYÜ. O KÖY BİZİM KÖYÜMÜZ...


Yürek yakan vahşete sebep olan fotoğrafın ardındaki gerçekleri araştırmak istedim. Hele ki televizyon kanallarında yolu olmayan bir köy’e bakanlar gittiği için iki saat içerisinde yol yapıldığını duyup, köy öğretmeni izine ayrıldığı için eğitime ara verileceğini görünce bu araştırmaya doğal olarak önyargılı başladım. Ne demek iki öğretmen de izne ayrılıyor? Öğrencilerinin yanında olup, onlara psikolojik destek olacakları yerde, kendi moralleri bozuk diye izine çıkıyorlar! Olaya tanık olmadıkları halde bu psikozdalar ise annesini, babasını, kardeşlerini kaybetmiş, hem öksüz hem yetim kalmış, mezarları başında göz yaşı döken sübyanların halini düşünemiyorum bile... Bu olayın bir boyutu….

Sultan 12 yaşında. “Bizden ne istediler ?” diye ağlıyor…Kanal D muhabiri soruyor. Her sorduğu soruda Sultan o anı yeniden yaşıyor, gözlerini aça aça kardeşinin alnında kurşunla kanlar içerisinde yerde yattığını, gözlerinin açık olduğunu söyleyip ağlıyor…Üstelik sadece Kanal D de değil, kimbilir daha kimler bu çocuğa ve geride kalanlara ‘habercilik’ adı altında sorular sorarak yaşadıkları acıyı tekrar tekrar tazeliyor… Sultan görgü tanığı ve ‘yüzü kamufle edilmeden ‘ ropörtaj yapılıyor. El insaf, el vicdan !

Mardin Valiliğinin resmi sitesinde bir araştırma yaptım. İlçe ve köy bazında tek tek inceledim ve gördüm ki Dershanelerin özel oluşunun dışında devlet eğitime gerçek anlamda önem vermiş (!) Her ilçe ve bağlı köylerde İlköğretim Okulları var. Peki madem bunca okul var neden bazılarının telefon numarası yok ? Bu okullar boş mu? Öğretmen ataması mı yapılmıyor?

Mazıdağ İlçesinde 50 adet İlköğretim okulu ( bir tanesi yatılı ), bir çok programlı lise, bir Endüstri Meslek Lisesi, bir Halk Eğitim Merkezi var. 50 adet İlköğretim okulundan 10 tanesinin telefon numarası var. Diğerlerinin yok. Neden ? Valilik resmi sitesinde yoksa, bu okulların ya adı var kendi yoktur, ya adı var telefon bağlanmamıştır, ya da Bilge İlköğretim okulunda olduğu gibi iki tane öğretmenle eğitim verilmeye çalışılmaktadır. Peki İlköğretim 8 yıllık bir süreci kapsıyorsa bu çocuklar 6. 7. ve 8. sınıflarda branş dersleri devreye girdiğinde ne yapıyorlar ?

Amaç, okul açmış olmak için açmak olmamalı. Ya o İlköğretim Okulunu büyük şehirlerde olduğu gibi tam teşekküllü hale getireceksiniz ya da müteahhitlere boşuna para vermeyip, basit okuma yazma kurslarıyla geçiştireceksiniz olayı. Orada yaşayanlar İNSAN. Evlerinde televizyon denilen dünyaya açılan bir pencere var. Görmüyorlar mı, anlamıyorlar mı kaderlerine terk edildiklerini ? Bilmiyorlar mı adı İlköğretim Okulu olan bir binada çocuklarının İlkokul 5 seviyesinde eğitim alacağını? Biliyorlar hem de çok iyi…Yolu olmayan bir köy, sersefil çocuklar, töre cinayeti, feodalite… Bu katliamın sebebine çok fazla söylenecek söz yok. Her şey apaçık ortada..

Devlet 35 çocuğa sahip çıkmış. Mehmet Ali Birand bunu telaffuz ettikten sonra ekliyor “ 10 lira ile olsa yardım edelim.” Olur edelim. Seve seve… Neden 35 çocuk? Neden tamamı değil? Adı Devlet. Türkiye Cumhuriyeti Devleti… Kanunları değiştirmeye muktedir bir güç..

“İsrail'in saldırıları sonucunda, yüzlerce sivil ve çocuğun hayatını kaybettiği, binlercesinin de yaralandığı Filistin’in Gazze Bölgesine, Mardin'de Sanayici ve İşadamları tarafından toplanan altı tır dolusu kuru gıda gönderildi.” Bu bir haber açılımı… Ayrıca Aşiret düğünlerinde gördüğümüz bir manzara vardır hep , kilolarca altın takılır, dolarlar havada uçuşur (!) Aklıma şöyle bir soru geliyor doğal olarak ; Aşiretler devletten zengin mi ? Devlet ancak 35 çocuğa sahip çıkabiliyor, köye yol bile yaptıramıyor ama aşiretler su gibi para akıtabiliyor(!) Peki ne iş yaparlar ? Vergi öderler mi?

Sabah Gazetesi haberi :

“Mardin'de rekor ! Geçtiğimiz yıl 6 bin çocuğun Kur'an kurslarına katıldığı Mardin'de bu yıl kursa katılan çocuk sayısında müthiş bir artış yaşandı. Bu yıl il genelinde müftülük denetiminde 565 cami ve 20 Kur'an kursu merkezinde açılan kurslara 7 bin 938'i kız olmak üzere toplam 15 bin 584 çocuk katıldı. Böylece kursa katılanlar arasında geçtiğimiz yıla oranla yüzde 150 oranında artış yaşandı. “

Başka bir haber ;

“Diyanet İşleri Başkanlığı Din eğitimi Dairesi Başkanı Dr. Ulvi Ata, Kur'an kursu hizmetlerinin ihtiyaç sonucu ortaya çıktığını belirterek; bu kurslarda Kur'an eğitimin yanısıra, ahlaki değerler, birlikte yaşamanın vazgeçilmez ilkeleri, barış- kadeşlik gibi değerlerin de vurgulandığını söyledi.”

Bu gün yaşanan vahşete baktığımızda, verildiği söylenenlerin yerine oturmadığını görüyoruz.

Kur'an kursları sosyalleştirici okullardır diyen Diyanet’e de sormak istiyorum; Sosyalleşmek kadın kadına ya da erkek erkeğe mi sağlanıyor ? Yoksa sizin sosyalleşmek dediğiniz haremlik-selâmlık olgusu mu?

Bu gün ülkeyi yasa boğan hadisenin arkasında dün olduğu gibi bu gün de, kötü yönetiliyor oluşumuzun, siyasallaştırılmış din baskısıyla halkın cahil kalmaya mecbur bırakılmasının, töre (türe) denilen, gelenek ve göreneklerin şıhların iki dudağının arasında içerik değiştirerek empoze edilmesinin etkileri vardır.

Çocuklarımız hayata atıldıklarında ya din ya devlet düşmanı oluyor , dağa çıkıyor ya da silah doğrultuyorsa yetkililerin önce aynada kendi yüzlerine bakması lazım.

Saygılarımla.

Nur Zeynep Çelik.
7.Mayıs.2009

 
Toplam blog
: 347
: 1365
Kayıt tarihi
: 31.10.07
 
 

İstanbul 25 Temmuz : /… İşletme tahsil ettim. Özel ilgi alanım olduğu için 2 yıl Psikoloji okudum..