Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Nisan '09

 
Kategori
Siyaset
 

Soruyor: “Biliyorsunuz değil mi?”

Soruyor: “Biliyorsunuz değil mi?”
 

1 numara kim? Biliyorsanız açıklayın bari...


Milli Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK, gözaltına alınan profesörler konusu kendine sorulunca veya sorulmadan şöyle söylüyor:

<ı>"Bu işin şu anda Ergenekon'un baş sorumlusu olarak yargılanan insanlar arasındaki insanlara telefon açıp da <ı>'ben sizin emrinizdeyim' diye ona bağlılık bildiren insanlar var. Durup dururken, sanki hiçbir şey yokmuş, ortada kendi yargımızı, kendi hukuk sistemimizi allak bullak edecek tavırlardan da kaçınmalıyız.

<ı>Eğitimciler arasında, ister unvanı profesör olsun isterse kim olursa olsun aleni darbe çağrısında bulunan insanlar var. 'Yüzde 95 de oy alınsa hiç bir anlam ifade etmez. <ı>‘Ya kendi onurlarıyla çekip gitsinler ya da oradan indirilecekler' diyenler var” ve ekliyor<ı> “Bunu biliyorsunuz değil mi?"

Ne yalan söylemeli Sayın bakan, vallahi bilmiyoruz…

En azından sizin <ı>“Bildiğiniz” kadarını bilmiyoruz. Bilmiyoruz, bilemiyoruz çünkü…

Bir taraftan <ı>“Deniz Feneri” davası ile ilgili yargı <ı>“Yayın yasağı” getirirken, ancak resmi adı böyle olmamasına rağmen Ergenekon diye ad takılan davanın seyrini ve iddianamesini her aşamada okuyor, oradan bilebildiğimiz kadarıyla biliyoruz.

İşte <ı>“Bilebildiğimiz kadarıyla” bildiğimiz, insanların üzerine atılı suçlamalardan dolayı her hangi bir <ı>“Hüküm” giymedikleri ve henüz yasa önünde <ı>“Suçlu” sayılmadıklarıdır.

Ancak siz Sayın bakan, onlar hakkında kesin yargıya vardınız bile…

Böyle bir yargıya varabilmek için tüm delillerin toplanmış, suç <ı>“Sabit” hale gelmiş olması gerekir, hukuk bunu böyle emreder.

Demek oluyor ki sayın Bakan, <ı>“Ergenekon” denilen davanın tüm delilleri, hüküm verecek kadar sizde mevcut…

O halde…

Nasıl oluyor da <ı>“Yargıya intikal etmiş” bir kısmı ki o kısmı tamamen <ı>“Propaganda” kokuyor, herkes bilirken, bilmediklerimizi siz bilebiliyorsunuz?

İşte bu davadaki endişelerimizin kaynağı bu ve buna benzer gerçeklerin giderek su yüzen çıkmaya başlamasıdır.

Bu dava <ı>“Siyasidir” diyoruz…

Bu dava <ı>“İktidarın, iktidarını her ne olursa olsun sürdürmeye yönelik davranışıdır” diyoruz.

Olabilir ve varlığı da ispatlanabilir ki tutukluların içinde suça karışmışlar vardır. Ne var ki bugüne kadar gözaltına alınan ve tutuklanan birçoklarının ortak özellikleri <ı>“Cumhuriyete ve devletin niteliklerine” sahip çıkmalarıdır.

Hem <ı>“…kendi yargımızı, kendi hukuk sistemimizi allak bullak edecek tavırlardan da kaçınmalıyız” diyeceksiniz, hem de yargıya intikal etmiş bir konuda <ı>“Hüküm verecek ölçüde” b,ilgiye sahip olacaksınız…

Bu işte bir yanlışlık varsa Sayın Bakan, işte burasında yanlışlık var…

Ve o nedenle diyoruz ki bu davanın altı da <ı>“Boş” üstü de…

Hele siz ve sizin konumunuzdakiler <ı>”Hüküm verme” derecesine varacak kadar bilgi(!) sahibi iseniz, tümden bomboş…

Başından beri de söylediğimiz şey zaten bu…

<ı>16 NİSAN 2009

 
Toplam blog
: 146
: 576
Kayıt tarihi
: 17.01.09
 
 

Yazacak belki bir çok şey vardır, ancak sadece "Yazmak en büyük tutkum" desem!... Sonrasında da zate..