- Kategori
- Siyaset
Soruyor: “Biliyorsunuz değil mi?”
1 numara kim? Biliyorsanız açıklayın bari...
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK, gözaltına alınan profesörler konusu kendine sorulunca veya sorulmadan şöyle söylüyor:
<ı>"Bu işin şu anda Ergenekon'un baş sorumlusu olarak yargılanan insanlar arasındaki insanlara telefon açıp da ı><ı>'ben sizin emrinizdeyim' diye ona bağlılık bildiren insanlar var. Durup dururken, sanki hiçbir şey yokmuş, ortada kendi yargımızı, kendi hukuk sistemimizi allak bullak edecek tavırlardan da kaçınmalıyız. ı>
<ı>Eğitimciler arasında, ister unvanı profesör olsun isterse kim olursa olsun aleni darbe çağrısında bulunan insanlar var. 'Yüzde 95 de oy alınsa hiç bir anlam ifade etmez. ı><ı>‘Ya kendi onurlarıyla çekip gitsinler ya da oradan indirilecekler' diyenler var” ı>ve ekliyor<ı> “Bunu biliyorsunuz değil mi?"ı>
Ne yalan söylemeli Sayın bakan, vallahi bilmiyoruz…
En azından sizin <ı>“Bildiğiniz” ı>kadarını bilmiyoruz. Bilmiyoruz, bilemiyoruz çünkü…
Bir taraftan <ı>“Deniz Feneri” ı>davası ile ilgili yargı <ı>“Yayın yasağı” ı>getirirken, ancak resmi adı böyle olmamasına rağmen Ergenekon diye ad takılan davanın seyrini ve iddianamesini her aşamada okuyor, oradan bilebildiğimiz kadarıyla biliyoruz.
İşte <ı>“Bilebildiğimiz kadarıyla” ı>bildiğimiz, insanların üzerine atılı suçlamalardan dolayı her hangi bir <ı>“Hüküm” ı>giymedikleri ve henüz yasa önünde <ı>“Suçlu” ı>sayılmadıklarıdır.
Ancak siz Sayın bakan, onlar hakkında kesin yargıya vardınız bile…
Böyle bir yargıya varabilmek için tüm delillerin toplanmış, suç <ı>“Sabit” ı>hale gelmiş olması gerekir, hukuk bunu böyle emreder.
Demek oluyor ki sayın Bakan, <ı>“Ergenekon” ı>denilen davanın tüm delilleri, hüküm verecek kadar sizde mevcut…
O halde…
Nasıl oluyor da <ı>“Yargıya intikal etmiş” ı>bir kısmı ki o kısmı tamamen <ı>“Propaganda”ı> kokuyor, herkes bilirken, bilmediklerimizi siz bilebiliyorsunuz?
İşte bu davadaki endişelerimizin kaynağı bu ve buna benzer gerçeklerin giderek su yüzen çıkmaya başlamasıdır.
Bu dava <ı>“Siyasidir” ı>diyoruz…
Bu dava <ı>“İktidarın, iktidarını her ne olursa olsun sürdürmeye yönelik davranışıdır” ı>diyoruz.
Olabilir ve varlığı da ispatlanabilir ki tutukluların içinde suça karışmışlar vardır. Ne var ki bugüne kadar gözaltına alınan ve tutuklanan birçoklarının ortak özellikleri <ı>“Cumhuriyete ve devletin niteliklerine” ı>sahip çıkmalarıdır.
Hem <ı>“…kendi yargımızı, kendi hukuk sistemimizi allak bullak edecek tavırlardan da kaçınmalıyız” ı>diyeceksiniz, hem de yargıya intikal etmiş bir konuda <ı>“Hüküm verecek ölçüde” ı>b,ilgiye sahip olacaksınız…
Bu işte bir yanlışlık varsa Sayın Bakan, işte burasında yanlışlık var…
Ve o nedenle diyoruz ki bu davanın altı da <ı>“Boş” ı>üstü de…
Hele siz ve sizin konumunuzdakiler <ı>”Hüküm verme” ı>derecesine varacak kadar bilgi(!) sahibi iseniz, tümden bomboş…
Başından beri de söylediğimiz şey zaten bu…
<ı>16 NİSAN 2009 ı>