Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Nisan '16

 
Kategori
Deneme
 

Şu bizim Galeli'ler

Şu bizim Galeli'ler
 

www.denizlihaber.com BİBER TATARI KAHVALTIDA BİLE YENİLİR


Güzelim Denizlimiz'in güzel şivesini duydunuz bu bilmem daha önce? Teyzeler yazımda espirili bir anlatımım olmuştu, bir ara tıklama düğmesi basılı kaldı herhalde didim.:))) Tıklama sayısı dörtbine ulaşınca Editör beni keşfetti  :)) sonunda.. 

Denizilimiz'in şirin ilçesi Kale, Kaleli'ler ve şivesinden bahsetcen acık size...Biz Gale deriz. Konuşurken şiveye kayarsa karşıdakinin dili "ya Goca Galeli yaa" deriz. 

Bir Denizlili ya da etrafından biriyle bir seyehatte bir otobüs yolculuğunda vs karşılaşırsanız konuşmasının bir yerinde mutlaka kendini ele verecektir. Denizlili'dir o muhakkak :) 

Denizlimiz ve çevresindeki şive çok harflidir şöyle ki Alfabede 29 harf var değil mi? Bİz de 30, gerçek :)) İlave olarak genizden gelen ünlü "n" harfi. Mesela Denizli derken "n" harfini genizden söyleyeceksin ya da Nişliyon :) derken...

Yolunuz düşerse bizim buralara Kale'nin meşhur Büber Tatarını yemediyseniz mutlaka tavsiye ederim. Ama evde internet tarifiyle yapmayı denerseniz olmaz çünkü Kale büberi şart, illaki...

İkinci bir tavsiye daha; Gaziantep baklavasına rakip olan aynı zamanda patentli Kaledavaz baklavasını yerken parmaklarını yiyebilirsiniz dikkat! Nesi mi var yüzde yüz doğal, bolll cevizli, unu, suyu, yağı her şeyiyle. Kırk kat yapılır mükemmel bir tatdır. Denizli merkezde gezerken restoran vitrinlerinde "Kaledavaz baklavası geldi" şeklinde yazılmış yazılar görebilirsiniz. Ama ustasından yiyeceksiniz tavsiyedir.

Kaledavaz eski adıdır. Kale ve Tavas  farklı yerleşim yerleri olarak ayrılmış olup, Kale'ye Kaledavaz denilmekten vazgeçilmemiştir. Şu meşhur şarkı çıkınca hani var ya Dale don dale... Don Omar söylüyor işte bizimkiler o şarkıyı bize uyarlamışlardı şöyle ki; Daleeee daalee don dale Acıpayam, Tavas, Kaleeee :)) biz de meşhur olduk yalım bu şarkıyla :)) (Yalım demek herhalde manasına geliyoru unutmeyelim. :) )

Kaledavaz'ın meşhur Tavas Zeybeği' ni bilirsiniz belki Davaz Zeybeği de denilir Bakan Zeybekçi'nin seçim akşamları Belediye önünde oynadığı zeybek oyunu. Okullarda düğünlerde önemli günlerimizde mutlaka oynanan bir halk oyunumuzdur. İzlemediyseniz bir kere izleyin.

Hatta sizi Kalemiz'in büber Festivaline davet edelim her yıl Kalemiz'de Kaledavaz Biber Festivalleri ve yağlı güreş müsabakaları yapılır. Büber deyip geçmemek gerek bu büberler başka, patentli üstelik öyle ün salmış ki yurt dışına ihraç edilmekte..

Elbetteki özelliklerinden biri Kaledavaz şivesidir. Yerleşik halk şiveyi hala sürdürmektedir. Denizli'de şiveyi genellikle orta yaş üstü yaşlı kesim (yerli halk), yeri geldiğinde kullanıyor olsa da Kale' de büyük küçük herkes tarafından kullanılmaktadır.

Sonra isimlerde farklı söylenir,  İbrahimseniz adınız İbraam ya da İbiiraam'dır. Mustafaysanız Musdııvaaa diye ünnenirsiniz (ünnemek=çağırmak)

"Leng Musdıvaa goyunnarı (n'ler genizden) güdüvedin mi? Şu senin Hatçe'ye bi ünneveee biyo, aaşam Güçcük Osmanlaaan İbiramın düvününe gitcek mi biyo soruveren bi. Bizim ooolan senin güçcük oğlan pek ağleyoru zaba gadaaa onu dinlevedim izeet ediyoru yalım. Cavırın eniği durmeyoru ki hiç...

Böyle bir gonuşmektir böyle bir şivedir işte. Özay Gönlüm' den Ninenin Mektuplarını okuyuverin pardon :) dinleyiverin gari.

Özay Gönlüm demişken anmadan olmaz Denizlimiz'in bağrından kopmuş Türk Halk Müziğinin Üstadlar'ı arasında kabul edilmiştir. Kendisini Rahmetle Anıyorum ve şiveli türkülerini hikayeleriyle söyleyen güzel diline yanık sesine kulak verelim. Çözde Al Mustafali ya da Hıkkıdık Duttu Beni. Her türküsünü severim en çok Dervent Deresi' ni yanık sesinden dinlemeyi seviyorum. (İzleyebilirsiniz gerekli yerlerden şiveyi daha güzel anlarsınız )

Gerçek yaşanmış bir replik daha anlatayım size;

Başka bir şehirden tayini çıkan genç memur kızımız babannesiyle birlikte yerleşir Kale'ye. Kale insanı sıcak yardım sever ve cana yakındır. Genç kızın arada bir halini hatrını sormak görmek konuşmak isterler. Biraz da merak ederler tabi...

Teyzemizin biri, bir gün kızımızın oturduğu evin bahçe duvarından seslenir kıza;

A  gızııııım,

Nişliyooonnn? (napıyorsun)

Anlamıyor!

Nahasııınnn,? (Nasılsın)

Ne diyor ki?

Eben nahaaaa? (Ninen Nasıl)

Küfür mü etti???

Nedip baan(? Ne yapıyorsun)

Bakakalıyor!

Bısat mı yüdün? (Çamar mı yıkadın) 

Bu konuşma nereye gidiyor?

Genç kızımız anlamıyor bir türlü ve gücüne de gidiyor...

Çok geçmeden kendine okumuş yeni nesil arkadaşlar ediniyor, bu vesile  ile kızımız derdini anlatıyor arkadaşına;

"Yaa bana birşeyler söylüyorlar "eben" falan diyorlar küfür mü ediyorlar, hatır mı soruyorlar anlamıyorum bu nasıl bir şivedir böyle?" Arkadaşı kafasına takılan kısımları anlatıp öğretiyor kızımıza.

Genç kız gülmekten yerlere yatıyor,  o günden sonra şiveye alışıyor.

Selam Olsun...

Saygılar, Esenlikler

 

 

 
Toplam blog
: 42
: 1010
Kayıt tarihi
: 04.03.15
 
 

Kimi susar, kimi çok konuşur, kimileri de yazar... Yazan olmayı, sevincimi, öfkemi, kavgamı, üzün..