Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Şubat '13

 
Kategori
Genel Sağlık
 

Şu sağlık işleri...

Şu sağlık işleri...
 

cdn.sozcu.com.tr


Hani bizim halkımız bazen gidenlerin arkasından teneke çalar ya. Doktorlar, giden Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın ardından adeta  teneke çaldılar. Şimdi Milliyet’teki aşağıdaki habere bakın…

Sağlık eski Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, görevini devrederken, sağlık çalışanlarından helallik isteyince İzmir Tabip Odası resmi internet sitesi aracılığıyla anket yaptırdı. Doktorlara, "Eski Sağlık Bakanı Dr. Recep Akdağ’a hakkınızı helal ediyor musunuz" diye soruldu. 10 gün süren ankete 3 bin 826 doktor katıldı, yüzde 89’u hakkını helal etmedi, yüzde 11’i "Helal olsun" dedi.

Anket sonuçlarını değerlendiren İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Mete Güzelant, Akdağ’ın hekimlik mesleğini değersizleştirdiğini öne sürdü. Güzelant, yeni Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’na da uyarıda bulunarak, Akdağ gibi anılmamak için anketin sonuçlarını dikkate almasını istedi. Ankete katılan doktorların haklarını helal etmeme gerekçeleri şöyle açıklandı:

“Hakimlik mesleğini değersizleştirmek, hekimlik onurunu ayaklar altına almak, halkı hekimlere karşı kışkırtarak, saldırılara ve şiddet ortamına açık hale getirmek, atama kısıtlamaları, ağır iş yükü nöbet ve çalışma saatleri, hekimlerin ceza ve tazminat davaları, adaletsiz performans uygulaması, düşük ücret, serbest çalışma hakkını ortadan kaldırmak, muayenehane, tıp ve dal merkezleri ve polikliniklere karşı neredeyse terör boyutuna varan baskılar yapmak, öğretim üyelerine getirilen çalışma kısıtlamaları, tıp ve tıpta uzmanlık eğitiminin kalitesini düşürmek, akademik personele ciddi baskılar yapmak, sağlık sistemini ve çalışanların statüsünü yap-boz uygulamalarla karmaşaya sokmak." (gündem.Milliyet.com.tr/10.2.2013)

Şimdi bir de bu olayı halka sorsalar, acaba ne yanıt alırlardı?

Ben halktan biri olarak, helallik vermezdim ve gerekçelerim şunlar olurdu.

Hastaneler insan almıyor;  çoğu kez gidildiğinde “randevularımız doldu” diye sepet havası çalınıyor, ama bir torpil bulunduğu zaman kapılar hop diye açılıyor. Eskiden hastaneden yardım alamasak bile piyasada o kadar çok doktor, o kadar çok uzman olurdu ki tanıdığımız bir doktora gidip muayene olmak, ilacımızı almak dert değildi. Şimdi piyasada hiçbir muayenehane kalmadığı için hastanede derdini anlatamayan hasta ne yapacağını bilemiyor. Özel hastanelere giden hastaları bu hastanenin doktorları müşteri olarak görüyorlar, hastadan ne kadar tırtıklanırsa o kadar iyidir anlayışıyla hareket ediyorlar ve bu yüzden oraya giden hastalar garanti soyulacağını biliyorlar. Eskiden , emekliler , emekli primlerinin karşılığı olarak her türlü sağlık hizmetini parasız alırlardı; şimdi her yerde her zaman tırtıklanıyorlar. Tabii, eczacılar da bu tırtıklamanın tabii ve gizli elleri oldular, hop, maaştan kesildi diyorlar, hiç kimse farkına varmıyor. Hastanelerde , sıra bulsan, doktora derdini anlatamıyorsun, “performans” yüzünden adam “Üç dakika” doldu mu, diye saatine bakıyor, daha reçete yazılırken, yeni bir hasta içeriye giriyor… Yeni sistemin marifetlerinin hangi birisini anlatsam ki…

Şimdi bu durumda bana sorsalar, Recep Akdağ’a helallik verir misin, diye ben diyeyim birader. Eğer durumu bir de halka sorsunlar, eğer onlar, “Helal-i hoş olsun; yeri cennet mekan olsun…” diyorlarsa; demek ki, Doktorlarda ve bende bir yanlışlık var ve bu yüzden yapılan devrimleri anlayamamışız veya bize iyi anlatılamamış. Ben de halka uyarım,ama…

Ben şimdi soruyorum:
Doktorlar niye piyasada çalışamasın ki?
Öğretim üyeleri niye piyasada görev alamasın ki (onları üniversitelere, hastanelere kapatmanın ne alemi var) dışarıda ne kötülük yapabilirler?

Eskiden bulunan bir çok ilaç, Sağlık Bakanlığının emriyle ortadan kaldırıldı? Niye?
Eğer nedeni, İlaç fabrikalarının maliyet değerlerinin altında bir fiyat teklifi ise, ilaç fabrikaları o ilaçları niye imal etsin ki? Hani serbest piyasa vardı?

Peki, şimdiye kadar, “İlaç Sanayimiz” niye kurulamadı; Hindistan’ın, Pakistan ve Bengaldeş’in bize ilaç hammaddesi teklif ettikleri doğru mu? Peki, alıyor muyuz? Bu konuda niye geri kaldık? Dış ilaç fabrikalarına muhtaç hale geldik..?

Peki, Başbakan’ımızın hep düşündüğü ,  “Dev Şehir  hastaneleri” niye kurulamadı ve kurulsaydı bunların niteliği Devlet mi veya Özel mi olacaktı??

Sağlıkta Devrim yapmak kolay değil. Bir şeyler yaparsınız ama onu ne sağlık Ordusu benimsemez, ne de halk onaylamazsa o zaman yaptığınız Devrim kötü bir oyun olarak kalır. Ve ondan sonra da yaptığınız işleri temizlemek, bir bakıma sizden sonraki Bakan’a düşer ve o işler de hiç de kolay değildir.

Eee… Artık “Helallik istemek…” bile kolay değil .

Geçen günlerde, cenaze için helallik isteyen Hoca’ya adamın biri “Ben helallik vermiyorum…” demiş.

İşe bakın be, daha hayatın bu yakasında bu konularda meseleler çıkıyorsa; acaba öteki yakasında nice meseleler çıkabilir ki?

Ölmek de kolay değil, yaşamak da…

 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..