Suriye'de öngörülemeyen politikalar, boğazkesenleri olumlayarak radikalleşmek...

Suriye kan gölü, insanlık dramı yaşanıyor.ABD, AB ve Suudi Arabistan Katar Türkiye gibi eklemlenen ülkeler bir taraf, diğer tarafında ise Rusya, Çin ve İran...Tarafların çıkarlarını egemen kılmak için yürüttükleri kirli bir savaş...

 Suud ve Katar iktidarlarının parasal kaynaklarını finansa ettiği sözüm ona “Özgür Suriye Ordusu” ve artık kamuoyunun yakından bildiği uç beyi olmaktan imtina etmeyen Türkiye!

 Türkiye topraklarında ikamet eden Suriyeli sığınmacıların sınırdan Suriye içlerine girerek saldırdığı, “ÖSO”na her türlü desteğin verildiği, isyancıların içerisinde Suriye dışından gelenlerin sayıca fazla oluşları, Suriye’ye karşı savaşırken ölen Türk vatandaşlarının sayısı, Türkiye sınırları içerisinde bulunan kamplara TBMM üyesi vekillerin alınmayışı...

 Almanya’nın Akdeniz’de bulunan gemileri aracılığıyla Suriye ve civar ülkeleri dinleyip isyancılara istihbarat desteği verdiği...

 ABD’nin BUSH dönemindeki gibi çıkarları uğruna direkt müdahaleler yerine örgütlediği işbirlikçiler/taşeronlar aracılığıyla hedef ülkeleri adeta maşa tutarak tasarımlamayı yeğlediği...

 Uzatabiliriz hiç kuşku yok bu tespitleri. Dikkatli okurun, ülke ve dünya sorunlarına duyarlı yurttaşın daha fazlasına rahatlıkla ulaşabileceği bilgiler yukarıda paylaştıklarım.

 ***

Türkiye/Ankara/AKP iktidarı -kendi itiraf ettiği üzere- Suriye üzerine aldığı tutumun ülkemize yansımalarını öngörememiş! Türkiye’nin yumuşak karnı olan Kürt sorununun ve dolayısıyla onun illegal aktörü durumundaki PKK’nın İran/Suriye tarafından destekleneceğini “öngöremeyen” Ankara,  hesaplarını ‘Esat’ın kısa zamanda gideceği üzerine yaparak’  düştüğü dış politika zaafı ürkütücü sonuçları biriktiriyor.

 Davutoğlu BM’yi sığınmacı akınına karşı yardıma çağırırken bir taraftan da öne sürdüğü Suriye toprakları içerisinde “tampon bölge oluşturma” senaryosu uluslar arası toplumdan destek görmüyor. Destek görmemesi bir tarafa “Türkiye böyle bir maceraya kalkışırsa orta doğuyu yakacak bir mezhep savaşından” söz eden değerlendirmeler yapılıyor.

 Davutoğlu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde yaptığı konuşmada, “Suriyeli sığınmacı sayısının 80 bini aştığını, 10 bin kişinin de yakın zamanda gelmesinin beklendiğini, şu ana dek 300 milyon dolar harcandığını” ifade etti.

 ***

Dış politikada işler umulduğu gibi gitmiyor!

Yabancı basında ‘Kendi evinin içerisini düzenlemekten uzak’ olmakla eleştirilen AKP’nin içerde ne yapıyor bir bakalım; bir zamanlar koşulsuz destekçiliğini yapan Prof. Dr. Mehmet Altan tarafından “AKP, milliyetçi, muhafazakar, Sünni, İslamcı bir partiye dönüştü. AKP koalisyonunu değiştirerek MHP'yi ve ordunun üst düzey kademesini yanına alarak, devletleşerek bundan sonraki hayatını idame ettirmek istiyor.” (Burada “ demokrasiyi içselleştirmeyen” olarak birçok yazımda iktidarı eleştiren bloglar yazarken “liberallerin” referandum, seçim süreçlerinde adeta “höykürerek” iktidar savunduklarını okurun affına sığınarak anımsatıyorum.)

 Doğrusunu söylemek gerekirse “Atı alan Üsküdar’ı geçse” de liberaller,  “dinsel referanslar/kökler” üzerinden beslenerek siyaset yapanların ülkeye demokrasi getir(e)meyeceğini gördüler. Halkın %60’ının yeni parti görmek istediği bir ortamda AKP’de işin farkında ki sağdan soldan politikacı/siyaset esnafı devşiriyor! Altan haklı. Haklı olması ülkenin içerde “giderek otoriterleşen” dış politikada ise macera olarak niteleyebileceğimiz iklimi değiştirmiyor. Ve Altan’ın tespitleri doğruluk payı taşısa da eksik kalıyor; Türkiye “..milliyetçi, muhafazakar, Sünni, İslamcı bir partiye..”dönüşenAKP eliyle giderek toplum radikalleşiyor! 

 ***

Radikalleşiyor derken abartmıyorum.

Yıllardır yaptığı habercilik anlayışı ile eleştiri alan Yeni Akit gazetesi ve ona yakın habervaktim sitesinde; sansürlenerek paylaşılan videohabere yapılan okur yorumları dehşet verici...

 Suriye’de “ÖSO” mensuplarının Esat destekçisi diye kurban keser gibi insan boğazladğı videoyu gördüğümde izleyememiştim.

 Habervaktim okuru izlemiş ve “ÖSO”nun katliamını eleştiren Akit yöneticilerini “menheciniz kaymış” yani ‘yoldan çıkmışsınız’ diye uyarıyor!  

“Rasulullah (a.s) ve ashabı Beni Kurayza'dan 700 Yahudi kâfirinin boynunu vurdurmadı mı? Sizin menheciniz kaymış Ey Akit yöneticileri. Demokrat olmuşsunuz iyice. Tağutlara yapışın bakalım. Onlar size fayda vermeyecek!”

 “birileride utanmadan merhamet merhamet bağırıyor ! merhamet etmeyene merhamet olunmaz bunu bilmiyor musun sen ey müslüman ? Allah tan peygamberden daha mı merhametli kesildiniz başımıza ? onları kafirleri gördüğünüz yerde boyunlarını vurun ! bunlarda vuruyor işte ! keşke hepsinin boynunu kılıçla ayırsalar gövdelerinden.”

***

Aşağıda verdiğim linklerden ilkini söz konusu yorumlara ve habere, ikincisini de videonun sansürsüz haline ulaşmak için...

http://www.habervaktim.com/haberoku.php?id=258072

http://www.liveleak.com/view?i=244_1344796488