Suriye ve diğerleri...

Suriye’de olaylar durulmak bilmiyor. Ya da biz öyle duyuyoruz. Belki de olaylar bize duyduğumuz biçimde iletilmek isteniyor, içimiz erisin, yüreğimiz burkulsun diye…

Malum proje devam ediyor. Yani ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi(BOP).
Geçen yıl bu zamanlarda eski CIA ajanlarından Graham Fuller’de aynen şu ifadeyi kullanmıştı; “BOP tıkır tıkır işliyor”

O vakitler BOP  kapsamındaki ülkelerde-ki bu ülkeler genelde Arap ve Müslüman ülkelerdir- bir “Arap Baharı” havası estirilmişti. Daha doğrusu yaşanan olaylara bu ad verilmişti. Gerçekte bahar yaşandığı falan yoktu. Olayların tamamı kurgulanmış, hazırlıkları yıllar öncesinden yapılmış, olayları harekete geçirici unsurlar uzun süreden beri beslenmiş ve eğitilmiş, zamanı gelince de kıvılcım ateşlenmiştir.

Bu ülkelerde yaşayan insanlar sözde demokrasi, daha fazla özgürlük.v.b klasik söylemler peşinde sürüklenmiş, ya da sürükleniyor şeklinde gösterilmiştir.

Suriye’den dünya kamuoyuna ulaşan haber ve görüntülerin üç kaynaktan ulaştığı haberi bugün medyaya yansıdı. Üstelik ilginçtir, kaynak da ABD medyası !

İnsanların içini sızlatan görüntüler, bir iç savaş havası, Beşar ESAD’ın zulmü vs.vs…

Son gelen haberler; ülkedeki Kürt Muhaliflerin öldürüldüğüne dair. BOP’da yer alan Büyük Kürdistan’ın bir kısım toprakları da bilindiği gibi Suriye topraklarından oluşuyor.

Sanırım bu bilgiyi yorumlamak sizler için pek zor olmaz!

Manzaraya bakınca kamuoyunda oluşan hüküm kesin şu şekilde:”ESAD’a ölüm, zulme son, Suriye’ye müdahale şart”

Eğer kamuoyu bu kıvama geldiyse eğer, BOP’u planlayanlar ve yürütenler amacına ulaşmış demektir. 10 yıl kadar önce Irak’ta da hedefe adım adım bu şekilde ulaşılmamış mıydı…

Ve diğerleri…?

Projede sıradaki ülke yine çok yakınımızdaki İran. İran’da şimdilik olay, eylem, vb. gözükmüyor. Ancak projeyi yürütenler onu da mutlaka hesaba katmışlardır. Çalar saat kurulmuştur ve zamanı gelince bu “saat” İran’da da mutlaka çalacaktır!

Kontrolsüz dolarları basarsın, verirsin içerdeki muhaliflere, ya da dolarla muhalif yaratırsın, önceden yatırım yapıp dolarla beslediğin vakıf ve dernekleri, sivil toplum kuruluşlarını, hedef toplumda; “demokrasi, özgürlük, insan hakları palavralarını nasıl işleyecekleri konusunda örgütlersin, bu örgütlenmeye hedef ülkedeki medyayı da katarsın, sonra da çalar saatı kurar, çalacağı saati beklersin. Sonra da buna “Arap Bahar” vb. adlar uydurursun…

Sahi, Proje’de Türkiye’de yer alıyor…

Yıllardan beri ortalığa kasıtlı sürülen Büyük Kürdistan haritalarını biliyoruz. Büyük Kürdistan için Türkiye, İran, Suriye ve Irak topraklarına ihtiyaç var. Büyük Kürdistan’ın Suriye üzerinden Akdeniz’e de uzanmasının planlarının olduğu iddiaları var.(http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/habergoster. php?haber=64046)

 Türkiye’de “çalar saat” ne zaman çalacak dersiniz?

Mutlu ve Huzurlu Yarınlar Dileğimle…