Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Mart '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Sus ve dinle! Hatta seyret!..

Sus ve dinle! Hatta seyret!..
 

Cumartesi günü, sanırım herkes, benim gibi Türkiye-Yunanistan milli maçını seyretti. Pek de büyük keyif aldınız mı benim kadar ? Gerçekten son zamanlarda seyrettiğim en güzel milli maçtı denilebilir. Öyle adlandırabilirim. Zira, beşinci dakika da yenilen golü saymazsak –ki, o da Tuncay’ın topa tam vuramaması sonucu topun Yunanlı oyuncunun ayağının dibine düşmesiyle gol oldu ya- maçın genelinde güzel ve seyrine doyum olmayacak atraksiyonlar vardı. Tuncay’ın bir hatasıyla öne geçen Yunanlıların sevinci fazla sürmedi. Yaptığı hatayla takımını 1-0 yenik duruma düşüren Tuncay, aldığı güzel asist’i gole çevirerek kendini affettirdi. Biraz daha az hata yapsaydık, sahadan daha farklı bir yenilgiyle ayrılabilirdi Yunan takımı ama olsun 4 tane gol bile Yunanistan gibi bir ülkenin, üstelik son Avrupa şampiyonun kendi evinde oldukça çok sayılırdı.

Evet tarihe bir not düşüldü o akşam. Sporda alınan bir zaferin notu.. Onlar beceremedi, biz becerdik !.. Onlar yüzde yüz gol fırsatlarından yararlanabilseydiler, durum çok farklı olacaktı ama şans bizden yanaydı o gece..

Giriş paragrafı, bir spor yazısı gibi oldu ama bu yazı bir spor yazısı değil aslında. Ben biraz daha farklı şeylerden bahsetmek istiyorum. Elbetteki bu bahis konusu yine spor ama spor içerikli bir yazı olmayacak bu yazı.

Birincisi; maçı seyredenler için soruyorum. Hiç dikkatinizi çekti mi bilmiyorum. Bizim oyuncularımız hiç ama neredeyse hiç hakeme itiraz etmediler. Sarı kartlar da başka sebeplerden gösterildi (Kaleci Volkan, kendisine atılan yabancı maddelerden dolayı kale vuruşunu yapamayınca sarı kart gördü, diğerini hatırlamıyorum), oyuncuların bizim alışık olduğumuz sürekli itiraz etmeleri, hakeme küfür etmeleri yada en ufak bir şeyde hakemin yanına koşmaları vs.den dolayı değil. Burada şu çok önemli; demek ki isteyince efendi efendi futbol oynanabiliyormuş.. Profesyonellik bu olmalı !..

İkincisi; maçta gördünüz. Sahanın içi yabancı maddelerle doldu. FIFA ve UEFA kurallarına göre bu normal bir durum değil ve cezalandırılması gerekiyor. Bu kurumların, ayrımcılık yapmadan, Türkiye’ye ne ceza verdilerse, “ son Avrupa şampiyonu “ demeden cezayı yapıştırmaları lazım. Hatta mümkünse, fazlasıyla.. Neden mi milli marşımızı bile dinletmediler, ıslıkladılar.. Atatürk’e hakaret eden pankartlar astılar.. Yetmez mi ? Yetmezse, maçı bir daha seyretsinler, isterlerse bulacaklardır.

Üçüncüsü; Fatih hoca’nın kafasına gelen içi su dolu bir şişeyi gördünüz mü ? Fatih hoca ne yaptı.. Hiçbir şey !.. Yürümesine ve konuşmasına devam etti. Önceki Fatih Terim’e benziyor mu ? Benzemiyor tabiki.. Bu olgunluktur. Ama Yunanlı taraftarlarının bu yaptığına “çirkinlik ve çirkeflik” sıfatları az bile kalır. Yalnız bu hareketten bile ceza almaları yeğ’dir.

Dördüncüsü; Asılan pankartları gördünüz mü ? Yunanca yazıldığı için anlayamadım tabiki ama, gördüklerim arasında 1821 yazısı vardı. Bu Yunanlıların Osmanlı egemenliğinden kurtuldukları tarihti. Bir gün sonra da bağımsızlıklarını kutlayacaklardı. Tamam da biz bunu hiç dert etmedik ki ? Biz size tam tersini hiç hatırlattık mı ? Bakın siz bin küsur sene bizim egemenliğimiz altında yaşadınız dedik mi ? Hayır !.. Tarih gerekeni söyledi.. Bir diğeri de Contantinopolis yazısını gördüm. Constantinopolis (yani İstanbul) Yunanistan’ın başkentidir gibi anlama geliyordu herhalde.. Sizin başkentiniz Atina’ya ne oldu ? Hala mı aynı rüya ? Bırakın artık bu söylemleri. Madem sizindi vermeseydiniz kardeşim o zaman ? İstanbul 554 senedir paşalar gibi Türk kentidir. Bu saatten sonra size bunu kim verecek? Hadi oradan !..

Beşincisi; Yunanlılar spor yapmayı bilmiyor. Enazından bir kısmı.. Neydi öyle bizim milli marşımızı ıslıklamak, protesto etmek. Atatürk’ümüze hakaretler eden pankartlar asmak… Atatürk bizim olduğu kadar dünya’ya mal olmuş bir liderdir. Sizin atalarınız bunu daha iyi bilir. Chirchil bile Atatürk’ü anlamak lazım demiş ve hakkını teslim etmiştir. Bunu, sizin atalarınız daha iyi anlar. Sizde açın biraz tarih okuyun. En azından sizin şu anki topraklarınızdan çıkmış birine saygınız olmalıydı. Yakıştıramadım.. Yazık ve ayıp !.

Altıncısı; maç sonunda takımımızı ayakta alkışlayan Yunanlılar da bir o kadar alkışı ve övgüyü hak etti. Demek ki, o kadar kötü niyetli ve anarşist ruhlu insanların arasında, sağ duyulu insanlarda varmış. Alkışı onlar hakettiler.

Yedincisi; bugün internet alemine düşen bir haber : “İki taraf arasındaki savaş sanal aleme taşındı. Youtube'a misilleme hackerlardan geldi. Dün Yunanistan Futbol Federasyonu'nun resmi internet sitesini Türk hacker'ler bir süreliğine ele geçirdi. Türk hacker'ler Yunanistan Futbol Federasyonu'nun ana sayfasına Türkiye haritası içerisindeki Türk bayrağı ile 1-4'lik maç skoru ve "sus" işareti yapan bir çocuk resmi koydu” diyordu. Bu, onların mili günlerinde biraz fazla kaçmış ama artık savaşla ve didişme haricinde karşımızdakileri nasıl bertaraf ettiğimizi ve edebileceğimizi gösteriyor.

Bu haber, yazının ve verilmesi gereken mesajların özeti gibiydi : Sus ve dinle hatta seyret !..

../..

 
Toplam blog
: 671
: 2572
Kayıt tarihi
: 26.06.06
 
 

Anadan doğma bir İzmirliyim ve bu şehirli olmaktan gurur duyuyorum.. Hem bu şehirde doğmuş, hem b..