Taksim Gezi Parkı 3

Taksim gezi parkı direnişi devam ediyor. Daha ne kadar devam eder kimse kestiremiyor. Ve kimse bu olayların bu kadar ses getireceğini tahmin etmemişti. İlk günlerde sertçe tepki veren polis de geri çekilmiş durumda. Direniş kendine has tarzıyla devam ediyor. Her şeyden evvel günlerce gezi parkında nöbet tutan oraya ve oranın düşüncesine sahip çıkan binlerce genci tebrik ediyorum. Bir inanılmazı gerçekleştiriyorlar, kolay bir iş değil. Bu direnişi bunca gün sürdürmek, provokasyonlara rağmen sağduyulu bir tablo çizerek ülkenin birçok yerinden saygı ve sevgi kazanmak kolay değil.

Atatürk’ün damarlarımızdaki asil kandan bunu kastediyordu diyor birçok kişi. Bu gençlik, bugün bilgisayarlarının başında aman sende diyerek kendi eğlencesinde olabilirdi. Gazetelerde 90 lı yılların gençlik sesiyle 68 kuşağından alıntılar yapıyorlar. Demokratik, hürce, baskılardan ve zorlamalardan uzak bir hayat isteniyor. Halkın sesinin dinlenmesi isteniyor.

Peki bu ses duyulup, değerlendiriliyor mu? Hükümet tarafında değerlendirenler var, ama Başbakan ve birkaç bakan bu sese pek kulak vermiyor gibi. Hala verilen demeçlerde ağaç ve çevre temaları var, hâlbuki durum daha derin. İstanbul, Ankara, İzmir ve birçok ilde yapılan haykırış ve direniş eylemleri, bu günden sonra merkezi idarenin (hangi parti olursa olsun) artık her istediğini istediği zamanda yapmasını zorlaştıracak, engelleyecektir. Halkın memnuniyetsizler koalisyonu, hükümetin en büyük muhalefeti olmuş durumda. Bu durumun sonu nereye varır, bunu başta da belirttiğim gibi bilmek zor. Erken seçim konuşuluyor, AKP içindeki çatlaklardan bahsediliyor, bazı kesim ise bu olayların AKP oylarını arttıracağını söylüyor. Bana göre ise başbakanımız geri adım atıp ortamı sakinleştiremezse bu yaz oldukça sıcak geçecek. Gelecek günleri beklemek zorundayız. Gezi parkındaki direnişde yer alan bir gençin samimi mektubundan bir alıntı vererek yazımı tamamlamak istiyorum

“Öyle şeyler yazdım ki; sanılmasın vazgeçtim Gezi'den. Evet, aklım Ankara'da. Orada var mücadele, burası gibi panayır yok. Fakat başladığım işi yarım bırakmam artık, Gezi'den dönmem. Sadece bugün miting var diye yokum, kızıyorum partizanlık olunca fakat gece yine oradayım. Yarın gece. Sonraki gece.

Gezi'ye ilk giren değilim, direnişe ilk katılan değilim o parkta fakat söz veriyorum, son çıkanlardan olacağım. Ama acilen bir lider seçip, sadece Gezi için siyasi çizgisi olmayan bir lider seçip; mantıklı, devletin kabul edeceği istekler sunmazsak kaybetmek üzereyiz.

Moral bozmak isteyeceğim en son şey. Fakat yalan yere ümitlendirmek daha kötü moral bozmaktan.
Acı gerçekler iyidir tatlı yalanlardan. “