Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Mayıs '13

 
Kategori
Öykü
 

Taksim'siz Bir Mayıs

Taksim'siz Bir Mayıs
 

Bir Mayıs Klasiği


Bu alana hep "1 Mayıs Alanı" demişlerdi. Sonunda yine yüzbinler buraya gelebilmiş, dayanışmanın coşkusunu paylaşabilmişlerdi. Peki bu yıl ne olmuştu? Barıştan, özgürlükten, eşit haklardan söz edilirken niçin yoğun bir biber gazı kokusu dört bir yanı kaplamıştı?

Selim (1) Taksim meydanının durumuna baktıkça orada yaşadıklarını ve yaşayamadıklarını düşündü.
 
Önce gidemediği, abisini son gördüğü gün olan çocukluğunun katılamadığı 1 Mayıs'ını. (2)
 
Sonra büyük umutlarla, çalışanların daha özgür olacağı günlerin yolunu açacağına inandıkları coşkulu günlerin yaşandığı dönemleri.
 
Ardından küresel, bölgesel, yerel değişimleri, yoksullaşmayı, emeğin dönüşümünü, işsizliği.
 
Yaşam sürekli karmaşıklaşıyor, olup biteni anlamak zorlaşıyor muydu? Yoksa onun bakışı değişiyor, ayrıntıları daha fazla görebildiği için basit açıklamalar onun için artık anlam taşımıyor muydu?
 
Ne olmuştu, ne oluyordu, ne olacaktı?
 
1 Mayıs'ın Taksim'de kutlanması niçin yasaklanmıştı? Gerçekten alanın koşulları uygun olmadığı için mi, yoksa kitlelere izin verilen özgürlüğün sınırlarını bir kez daha hatırlatmak için mi?
 
Alanın altını üstüne getiren iş makineleri gerçekten kente daha güzel bir meydan hazırlamak için mi çalışıyordu, yoksa onu insansızlaştırmak, yola getirmek, beton duvarların arasında yeni bir gelir pastası yaratmak için mi?
 
Olup bitenleri gözden geçirdiğinde gördüğü olaylar içini bir kez daha üzüntüyle doldurdu. (3)
 
...
 
Taksim yasaklanmış, ama sendikalar alandan vazgeçmemişti. İstanbul'da yaşam durmuş, gözaltına alınan, yaralanan insanlar olmuştu.
 
Tartışmalar Nisan ortalarında başlamıştı. Yayalaştırma projesi gerekçe gösterilerek "Kesinlikle Taksim'e izin vermeyeceğiz" denince sendikalar 1 Mayıs 1977'de öldürülen kişilerin anısına Taksim'de sahip çıkacaklarını söylemişti.
 
1 Mayıs'ta başka yerlerden dört uçakla üç bin polis getirilerek emniyet güçleri takviye edilmişti.
 
İstanbul'da metrobüs, metro, deniz otobüsü, şehirhatları seferleri iptal edilmiş, köprüler sökülmüş, açılmıştı.
 
Şişli ve Beşiktaş'tan Taksim'e gelmek isteyenlere polis tazyikli su ve biber gazıyla saldırmıştı. Onlarca yaralı ve gözaltı olmuş, resmi açıklamada orantılı müdahale edildiği söylenmişti.
 
1 Mayıs'a nasıl gelinmişti?
 
16 Nisan'da sendika konfederasyonları Ankara’da toplanırken İstanbul’da 1 Mayıs’ta Taksim’de olunacağı açıklanmıştı. İstanbul Valisi'yle görüşüldüğü, alana çıkma konusunda bir sıkıntının yaşanmayacağı söylenmişti. Yayalaştırma projesi kapsamında Taksim Meydanı’nda süren inşaata ilişkin çalışma yapılarak sonuçların bildirileceği belirtilmişti. 
 
18 Nisan'da İçişleri Bakanı yayalaştırma projesinden dolayı kutlamaların Taksim’de yapılmasına izin verilmeyeceğini açıklamıştı.
 
25 Nisan'da 1 Mayıs Tertip Komitesi Taksim Gezi Parkı’nda 1 Mayıs’ın Taksim’de kutlanacağını yinelemişti. Valiyse mitinge izin veremeyeceklerini, yeni bir alan için başvuru beklediklerini söylemişti.  
 
29 Nisan'da İstanbul Valiliği Türk-İş, DİSK, KESK, Hak-İş ve TTB yetkililerine Taksim Meydanı’nda sürdürülen ‘Yayalaştırma Projesi’ nedeniyle Taksim Meydanı'nın 1 Mayıs için uygun olmadığını bildirmişti. O gün İstanbul’da bazı toplu taşıma seferlerinin yapılmayacağı, özellikle Taksim’e gidişlerde bazı kısıtlamalar yapılacağı, üç bin polisin başka illerden gelerek görev yapacağı belirtilmişti.
 
DİSK ve KESK geçmiş ölümlerin tanığı Kazancı Yokuşu’nda düzenlenen anmada 1 Mayıs’ta Taksim’de olacağını yinelemişti. İstanbul Valiliği’nin gönderdiği tebligatın hukuksuz olduğu söylenmmişti.
 
Gece KESK ve DİSK başkanları başbakan düzeyinde bir görüşme yapmış, ancak iki saat kadar süren toplantıda uzlaşma sağlanamamıştı.
 
30 Nisan'da yetkililer 1 Mayıs’ta kesinlikle Taksim’e girişe izin vermeyeceklerini söylemişler, şehir dışından üç bin takviye polis getirileceği açıklanmıştı.
 
Açıklama yapan 1 Mayıs Tertip Komitesi ise inşaatın Taksim’in küçük bir kısmında devam ettiğini, geriye kalan kesimin miting için yeterli olacağını söylemiş, “Polis müdahale etmezse kimse zarar görmez” denmişti.  1 Mayıs sabahı Şişli ve Beşiktaş’ta toplanılacağı açıklanmıştı.
 
Yetkililer 1 Mayıs’ta toplu taşıma araçlarının çalışmayacağını, Mecidiyeköy Ortaklardan itibaren Halaskargazi, Cumhuriyet, Yedikuyular, Sıraselviler, Gümüşsuyu, Taşkışla, Rumeli, Abdulhak Hamit Caddeleri ile Tarlabaşı Bulvarı ve Taşkışla Tüneli’nin kapalı olacağını duyurmuştu.
 
....
 
1 Mayıs'ta sabah saatlerinde İstanbul'a gelen dört uçak dolu polis ile birlikte 30 bin polis çalışmıştı.
 
Taksim'e ulaşımı engellemek için Galata Köprüsü kaldırılmış, Unkapanı Köprüsü sökülmüştü.
 
Beşiktaş'tan Taksim'e gelmek isteyen gruba polis yedi saat boyunca tazyikli su sıkmış, biber gazı bombası atmıştı.
 
Şişli'de camii önünde toplanan grubu polis tazyikli su ve biber gazıyla durdurmaya çalışmıştı. Taksim'e ulaşmak isteyen bir grup DİSK binasının önünde gaza maruz kalmıştı. Mecidiyeköy'de bin kişilik bir grup ateş yakarak 1 Mayıs Marşı söylemiş, polis müdahale etmişti. Şişli'de DİSK binası'nın yanısıra evlere de gaz bombası atılmış, bombaların yarattığı kıvılcımları itfaiye söndürmüştü.
 
Polisin gazdan etkilenen ve yaralananları almak için gelen ambulansa da biber gazı sıktığı, Şişli Etfal Hastanesi'ne giren bir aracın hastane bahçesine tazyikli su sıkarken polislerin de biber gazı attığı söyleniyordu.
 
Olaylarda 72 kişinin gözaltına alındığı, üçü ağır 25 eylemcinin, altı gazetecinin, üçü ağır 22 polisin yaralandığı belirtiliyordu.
 
....
 
"Bu güzel insanlar tüm bu yaşananları hak ediyorlar mı?" diye düşündü Selim. "Kim bunların sorumlusu? Sağduyu, uzlaşma, barış, karşısındakini anlamak ve ona saygı göstermek bu kadar mı zor?"
 
 
Toplam blog
: 72
: 274
Kayıt tarihi
: 08.01.12
 
 

1958 doğumlu. Mühendislik eğitimi aldı. Teknik alanda çalışırken kültürel konulara ilgisini sürdü..