- Kategori
- Tıp
Taksir kavramı yenidir ve hekimlerin başını çok ağrıtacak bir düzenlemedir
Bugün internette bir haber okudum;
Danıştay 1. Dairesi, emsal bir karara imza atarak, tıbbi kurallara aykırı olarak teşhis ve tedavide gerekli özeni göstermeyerek hastanın ölmesine neden olduğu bilirkişi raporuyla ortaya konulan doktorların ‘taksirle ölüme neden olma' suçundan yargılanmaları gerektiğine karar verdi.
Türk Ceza Kanunu'nun 85. maddesi şöyle:
“Taksirle bir insanın ölümüne neden olan kişi, üç yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Doktor, ya da kişi eyleminden doğacak sonucu bilmekte, bu sonucu istememekte, ancak gerekli önlemleri almamakta veya yetersiz kalmaktadır.
Peki bu doğru olabilir mi?
Doktor ameliyattan sonra kötü sonuç olacağını bile bile ameliyat yapar mı?
Hangi doktor hastanın kötülüğünü isteyebilir ki?
Hekimlikte taksirli suçlar hatalı hekimlik uygulaması olarak karşımıza çıkar. Buna hekimliğin kötü uygulaması veya yaygın deyişle MALPRAKTİS denir.Yeni TCK’da taksirli suçlar kapsamında tedbirsizlik, ve özen eksikliği malpraktis olarak nitelendirilir.
Hiç bir doktor bilerek malpraktis yapmak istemez.
Sorunda budur zaten.
Yasada bilerek, sonucunu bilerek yapıldığı ifade edilmektedir. Bu nedenle taksir kavramı yenidir ama hekimlerin başını çok ağrıtacak bir düzenlemedir.