- Kategori
- Kent Yaşamı
Tarifelerdeki eşitsizlik anlayışı
Genellikle bilindiği gibi su tarifeleri yapılırken kullanım yerine göre farklı tarifeler yapılır. En düşük fiyat konuta verilir.
Üç büyük ilin tarfilerine baktığımız zaman, İstanbul'da konut 1m3 fiyatı 2, 88 işyeri fiyatı 6, 25'tir.
İzmir'de konut için 1m3 2, 24 ve işyeri için 7, 71'dir.
Ankara'da ise konut için 1m3 1, 80, işyeri için 5.00'tir.
Elektrikte de benze bir uygulama var, konutun tarife bedeli, diğer işyerlerine ve sanayiye göre farklıdır.
Ama doğalgaza baktığımız zaman, üç büyük ilde, işyeri ile konut ayrımı bulunmamakta ve aynı tarife uygulanmaktadır.
Dogalgazda konut işyeri ayrımı yapılmazken, neden elektrik ve suda bu ayrım yapılır?
Elektrik ve suda yapılan bu ayrımı, eşitlik ilkesiyle tutarlılığını sorguladığımızda doğru mudur?
Sonuç olarak işyerlerine yapılan tesisatın konutlara yapılan tesisattan farkı yoktur. Aynı binada bir yer konutken başka bir yer işyeri olabilir, ama her iki mekan aynı hizmeti aldığı halde farklı ödeme yapar. Ama neden?
Eşitlik ilkesi gereğince, doğalgaz için olduğu gibi, elektrik ev su için de, aynı tarifenin uygulanması gerekir.
Neden bu eşitlik ilkesi uygulanmamış diye düşününce, herhalde, "ben devletim istediğimden istediğimi alırım" anlayışı etkili olmuş olabilir. Bu da, konutlar lehine, maliyetteki payını düşürmek olabilir. Ya da, işyeridir, parası vardır, onlardan fazla alıyım şeklinde bir düşünce olabilir.
Sonuçta hizmet ya da ürün aynıdır. Herkese eşit uygulanmalıdır.