Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Kasım '07

 
Kategori
Futbol
 

Tarihi Yenilgi. 8-0

Tarihi Yenilgi. 8-0
 

Liverpool - Beşiktaş karşılaşması Şampiyonlar Ligi'nde bir ilke imza attı. Bu ilk şampiyonlar liginde 8 - 0 lık bir farkın ilk kez yaşanmasıydı.
Kimileri tarihe adlarını 8 fark atarak yazdırırken, kimileride malesef 8 fark yiyerek yazdırıyordu...
Türkiye Beşiktaş Jimnastik Kulübü Türk halkına istenmeyen bir acı yaşattı.
Bu acı Galatasaraylısından - FenerBahçelisine, takım tutanından tutmayanına, en önemliside Beşiktaş kulübüne gönül vermiş, emek vermiş, alınteri vermiş beşiktaşlısına kadar nufus etti.
Acının sebebini araştırdı spor yazarları, kimileri kendilerine göre tedaviler buldu, sebepler araştırıldı, sonuçlar bulundu. Lakin bana göre en büyük etken kimilerinin Egolarıydı...
Neydi bu egolar?
Kimlerdi bu ego sahipleri ?
Sanki birileri antrenörlük istiyordu... Gözlerinde beşiktaş aşkından fazla Antrenörlük aşkı parlıyordu...
Mimikler, eller, ayaklar, aynı küçük bir Fatih Terim...
Fatih Terim şu sıralarda pek sevilmesede antrenörlüğü tüm Türkiye'ye sevdirmişti...

Beşiktaş yabancı antrenörlere ısınamadı. Yabancı antrenörler Beşiktaş'ta görev yaparken bazı menejerler televizyonlarda yorumculuk yaptı. Eleştirileri ortada gibi görünsede taraf olmaya yakındı.
"Ben olsam" kelimesi çok duyulan kelimelerdendi.. Sürekli Türk antrenörlere destek verildi.
Türk antrenörler tüm dünyada görev yapsın isteriz fakat kimilerinin Türk antrenör aşkı nereden geliyordu?

Basit...
Türk antrenörler görevdeyken menejerler soyunma odasında, antremanda, yedek kulübesindeydiler. Yani antrenörlük aşklarını, kulübe aşklarını böyle yaşıyorlardı...
Belki de kendi egoları için, söz geçirebilecekleri ve kulübede olabilecekleri bir Antrenör arıyorlardı.
Uzun lafın kısası,

1 - Beşiktaş Futbolcuları,
Bizler daha terlik modasını bile başlatamazken, Türkiye'de 3 büyük kulüpte araba modası başlatan futbolcular o günün en büyük mimarlarından birisiydi. Para insanı şımartıyor demişler.
Sanayiye giderken yada eve bir usta çağırdığınızda "Aman parasını iş bitiminde ver, yoksa ustanın yaptığı işten memnun kalmazsın" derler. Hemen hemen herkes bu lafı bilir ve güvenmediği ustaya parasını iş bitiminde verir. Peki biz çok sevdiğimiz futbolcularımıza ne yapıyoruz? Parayı peşin veriyoruz! Peki maç başına oynatsak ne olur? Hakkedene hakkını versek? Sahaya çıkana emeğini sarf edene parasını versek ?
Sahaya çıkacak 11 e müdahale etmesek? Futbol seçiminde antrenörün seçimine güvenemiyorsak bu antrenöre iş vermesek ? Nerde bizde o sistem... Para peşin kırmızı meşin...

2 -Ertuğrul Sağlam Soyadı gibi sağlam bir insan. Lakin antrenörmü değilmi bunun taktirini bu işin uzmanları versin. Hem Türk takımlarında sahaya çıkacak 11'e müdahale edecek yönetim ve menejer olduktan sonra antrenör olunsa ne olur olunmasa?

3 - Yıldırım Demirören ,
Bence federasyonla uğraşacağına Liverpool'u örnek alsın, her maçta 2 ile 8 fark atsın ondan sonra maçı hakem kararları ile kaybelerse ver yansın etsin. Böyle yapmayacaksada İstifa etsin...
Sivasspor karşısında 2-1 yeniliyor. Bunun sebebide mi hakemler? Siz Sivasspor'a 2 fark attınız da hakemler mi fark kapattı? Ya da siz Sivasspor'a 8 fark attınız da hakemler mi yenilginize sebep oldu? Hakkımızı yedirmeyeceksek ilk önce oyunumuzla hakkedelim. 90 dakika boyunc 30 dakika futbol oynayıp sonrada bir penaltısı verilmemiş bir takım bence galibeyti hakkeden takım değildir. 90 dakikanın en az 75 dakikası karşı takımı ezen, galibiyeti aınteri ile alan ve farkı yakalayan takım hakkedendir.
Büyük takım dediğin farkı atar ve hakketmediği galibeyetin ardından ona buna laf atmaz. Lafımız her takıma...

4 - Gelelim sayın Menajerlere,
Beşiktaşı düşünen, antrenörlük hayallareri kurup kendi egoları ve kulubede olma aşkları için takımına zarar vermez.
Menajer dediğin bürosunda oturur, takımı için en iyi futbolcuyu en ucuza getirmek için çalışır, geleceği parlak gençleri takip edip takımına kazandırır. Fakat çıkıpta kulübüde antrenörlük yapmaya kalkmaz.

Bana göre uzun vadede menajerlerin arzu ve istekleri, yönetimin antrenöre takım ve transfer konusunda ki baskıları, kısa vadede Beşiktaş Kulübü sporcuları bu tarihi yenilginin mimarıdır.
O halde bunun hesabını kim versin ?
Bunu hesabını vicdanı olan versin ve bu takımın iyiliği için takımı terk etsin.


Tek takım tutarım oda Türkiye... Acizane fikirlerimi sizlerle paylaştım.
Yurt dışında ki karşılaşmalarda her takımımızın galibiyeti için dua eden birisi olarak
Saygılarımı iletiyorum...


 
Toplam blog
: 60
: 506
Kayıt tarihi
: 14.01.07
 
 

Yazmak, gerçekleri belgeleri ile dile getirmek, yorumlarımı sizlerle paylaşmak için buradayım. Antal..