Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Mart '10

 
Kategori
Tarih
 

Tarihimizden bir ışık: "Sen Mustafa Kemal'sin!"

Tarihimizden bir ışık: "Sen Mustafa Kemal'sin!"
 

O'nu son yolculuğuna uğurlayanlar sokaklara sığmamış, sel olmuştu.. Çünkü o zaman O'nu iyi tanıyor v


Hafızası zayıf bir toplumuz biz. Üzerinde bulunduğumuz coğrafyanın bize sunduğu onca imkan ve avantajlara rağmen, aynı coğrafyanın sadece zorluklarını yaşıyor olmamızın herhalde daha önemli bir nedeni olamaz. Tarihinden ders almayan, hatta bulunduğu coğrafyada tarihinden en bihaber toplumuz biz. Zayıf hafızanın bir sonucu olarak kendisine empoze edilen "örgütlü ve bilinçli" yanlış tarihi bilgileri, belli bir zaman süreci içerisinde doğru sanan ve kendi geçmişine ve her şeyini ulusuna adamış bir lidere yüz çevirmeye başlayan bir toplumun geleceği nokta neresi olabilir ki?

Bu düşüncelerimin yeniden köpürmesinin sebebini açıklayım müsade ederseniz.

Atatürk'ün yaveri Salih Bozok anlatıyor:

"Ordumuz muzaffer olarak İzmir'e doğru yürüyüşüne devam ederken biz de orduyu çok yakından takip ediyorduk. Nif (şimdiki Mustafakemalpaşa) kasabası yakınlarında bir köyün önünden geçerken köylüler de yolun kenarına çıkmışlar, gelen askerleri seyrediyorlardı. İsteyenlere su vermek için yanlarında ve ellerinde testiler ve bakraçlar vardı. Otomobilimiz tam onların yanına geldiği zaman durmaya mecbur olduk. Çünkü önümüzü ve yolumuzu bir nakliye kolu kapamıştı. Yolun açılmasını beklerken Paşa tabakasından çıkardığı sigarasını yakmak için gözündeki toz gözlüklerini alnının üzerine kaldırdığı zaman, köylülerin arasında bulunan orta yaşlı bir adam, dikkati çekecek kadar bir hal ve vaziyetle otomobile doğru gelmeye ve Paşa'nın yüzüne dikkatle bakmaya başladı. Ben kendisinden şüphelendim. Fakat ona bir şey hissettirmeden hareketini takip ediyordum. Otomobilin yanına yanaştı ve elini cebine soktu. Bir kartpostal çıkardı. Evvela karta sonra da Paşa'nın yüzüne baktı. Bir kaç defa aynı şeyi yaptıktan sonra titrek bir sesle yolun kenarındaki köylülere hitaben,

"Arkadaşlar, Mustafa Kemal Paşa'dır" dedi ve parmağıyla da evvela kartı, sonra da Paşa'yı göstererek "Bu sensin!" dedi.

O zaman gösterdiği karta baktım. Paşa'nın fotoğrafı olduğunu görünce şaşırdım. Çünkü kartı nereden bulup sakladığını bilmiyordum. Köylüler Mustafa Kemal Paşa olduğunu anlayınca otomobile adeta hücum eder gibi koştular. Kimi neredeyse ayağının tozunu yüzüne gözüne sürüyor, kimisi pelerininin yakasını öpüyor, kimisi de ayaklarına kapanarak hıçkırıklarla ağlıyordu. Bu manzara ve köylülerin bu hali beni de ağlatmıştı. Bin müşkülatla oradan kurtularak yolumuza devam edebildik."

Bu kısa metinden çıkaracak o kadar çok ders var ki! Ama sanırım öncelikle şu sorunun cevabını vermek gerekirdi: Bu olayı, büyük kurtarıcının her bakımdan tam bağımsız ve hür yaşaması uğruna ömrünü adadığı milletinin yüzde kaçı biliyor? Bu sorunun cevabının da bize anlatacağı çok şey olduğu kanaatindeyim.

Orta yaşlı köylüyü cebinde Gazi Mustafa Kemal'in resmini taşımaya iten sevgiyi tarif edebilir misiniz? Köylüleri adeta hücum eder gibi otomobile koşturan hissiyatı bugün anlayabilir misiniz? Kiminin neredeyse O'nun ayağının tozunu yüzüne gözüne sürecek, kiminin pelerininin yakasını öpecek, kiminin de ayaklarına kapanacak şekilde O'na sarılmalarına ve hıçkırıklarla ağlamalarına sebep olacak hangi olayları yaşamışlardı dersiniz?

Uzunca bir süre yurdun topraklarını kirli ayaklarıyla ezen, namusuna el uzatan ve her türlü eziyeti yaşatan düşmana karşı ellerinden bir şeyin gelmediği ve padişahtan umudun kesildiği günlerde; "Mustafa Kemal Paşa'nın askerleri" düşmanı tepeleyecek tek umut olarak ortaya çıkınca, günlerce O'nun resimlerine bakarak beklemenin neticesi başka nasıl olabilirdi?

"Örgütlü ve bilinçli" yeni bir tarih yazılmaya, Türk ulusu için yeni bir ideoloji yaratılmaya çalışıldığı bugünlerde.. Doğrudan saldırılarla yıpratılamayacağı anlaşılınca aynı taraftaymış gibi yapılarak müthiş bir kampanyayla dolaylı, yavaş, zamana yayılarak ve sindirilerek O'nun yıpratılmaya çalışıldığı (bir ölçüde de ilerleme sağlandığı) bugünlerde.. şu kısa olayla tarihimizden küçük bir ışık tutmak istedim.

Saygılarımla..

 
Toplam blog
: 293
: 1063
Kayıt tarihi
: 07.11.08
 
 

Sporun bir kavgadan çok; ahlak, mücadele, eğitim, zeka ve dürüstlük olduğuna inanıyorum. Doğaya, ..