Tasarruf..!

Ekonomik başarının bir çok yolları vardır. Ekonomi bilgi donanımlı ve donanımı eyleme dönüştürme yeteneğine sahip olmanın dışında, tasarruflu olabilmek donanımına da sahip olunması gerektiğine inanıyorum.

Tasarruf denildiğinde bazı yorumlamalarda "cimrilik" tanımlamalarına şahit oluyoruz. Cimrilik şudur: Örneğin size gelmiş misafirinize dolabınızdaki neyiniz var, neyiniz yoklarınızla sunamıyor ve ikram edemiyosanız, siz cimrisiniz..
Oysa tasarruf ayrı birşeydir. Gerekeni, gerektiği şekilde kullanmak veya kullanmamak diye tanımlıyorum. Bireysel tasarruf ruhumuzu, toplumsal tasarruf ruhumuza dönüştürdüğümüzde de ülke kalkınmasına yardımcı olmuş oluyoruz.
Örneğin kimin su ve elektrik sayaçlarına bağlı olduğunu düşünmeksızın, boş'a akan su ve boş'a yanan elektrik lambasını gördüğümüzde mutlaka kapatma düğmesine dokunarak kapatmalıyız.! Bu tür bir duyarlılık, toplumsal tasarruf duyarlılığımızı oluşturur.

Dün mağazamın bulunduğu iş hanındaki lavaboda yaşanan küçük bir örneği yazmak istiyorum. İş hanımız yaklaşık 80-90 işyerine sahip, bizim katta 30-35 işyeri ve her kat'a ait lavabolar mevcut. Her sabah, görevliler tarafından lavabomuza havlu peçeteler konulmakta ve kocaman peçetenin iki saat sürmeyip tükendiğini defalarca gözlemlemekteydim. Bu horhorca kullanıma daha fazla dayanamayıp, küçük bir not kağıda "sevgili arkadaşlar, peçete havlumuzu tasarruflu kullanırsak, ağaçlarımızın kesilmemesine yardımcı oluruz. Teşekkürler" diye yazarak duvara yapıştırdım. Umarım bugün olumlu yansımasını göreceğim.

Bu ve benzeri tasarruflar toplumsal tasarrufları doğurduğu için yazılarımı okuyan sevgili okurlarımın tümü bu duyarlılığa sahip olduklarını düşünüyorum ve duyarlılıklarını görev bilerek bireyleri yönlendirmelerini istiyorum.

Sevgilerimle..