Taşlarla, sopalarla nehirdeki zavallı ayıyı linç edenlerin psikolojisi

Son zamanlarda savaş ve terör görüntüleri dışında ve onlardan çok daha farklı biçimde ilk kez bir haber bültenini izlerken bu denli dehşete düştüm.

Bingöl'lü köylüler, dereye girmiş serinlemeye çalışan bir ayıyı kalın, ucu sivri sopalarıyla defalarca kafasına vurarak, zavallı hayvan kaçmayı başarıp suyun ortasında nefes nefese bir kayaya yaslandığında ise taşlayarak, onun son denemelerini, yaşama tutunma çabalarını boşa çıkarmak için ellerinden gelen her şeyi yaparak katlettiler.

Biz göremedik. Haberde söylendiğine göre bunu genciyle yaşısıyla el ele vererek, büyük bir zevkle yaptılar.

Hayvan kaçmaya çalıştıkça defalarca vurdular, vurdular, vurdular...

Öldürmek için yavaş yavaş sayısız hamle yaptılar.

Biz insanlar tarih boyu, kendi cinsimizi öldürürken hukukun ve küçük bir "biz de insanız, yarın bizim de başımıza gelir" empatisinin sonucu olarak biraz daha insaflı davrandık başka insanlara. Ama benzer bir duruşu hayvanlara karşı hiç gösteremedik.

Elbette bir insandan, hele hele hayvan haklarını korumanın sosyete kokoşlarının ve ya absürd entelektüellerin nafile çabası olarak görüldüğü bir ülkenin insanlarından sağlam bir hayvan duyarlılığı bekleyemeyiz. Beklesek de bunu umamayız.

Hele kırsal yaşamla kavrulmuş köylü, daha da pragmatisttir hayvana karşı. Mahsülüme-hayvanıma saldıracak diye domuzdan başlayarak hiçbir yabaniye kolay kolay acımaz.

Ancak burada başka bir şey var.

Bir tüfek atarsın ayı ölür, berbat, acıtıcı bir şeydir ama genel olarak bu yapılır. Fakat burada daha başka bir şey var.

Bu ağır ağır taşlamada, bu zevk ala ala sopalamada, bu şiddetle-karşıdakinin ezilmesiyle-yokolmasıyla huşu bulma çabasında başka bir şey var.

İşte bu başka şey çok kötü.

İki saat boyunca zavallı bir hayvanı eziyetle linç etmekten zevk alan çoluk çocuğun, köylünün yaptığı şey, bu vatandaşlarımız kusura bakmasın vurdumduymaz insanlara dahi" insanlığı" hatırlatabilecek kadar kötü.

Soruşturma açılmış yapanların hakkında. Ne ceza alırlar bilmiyorum ama ben asıl onlar da dahil bir daha köyümde, şehrimde ve ülkemde insanlar; kendi gibi insanlara, doğaya, başka canlılara saygı duymasını öğrensinler, bir daha bu tür şeyler yaşanmasın istiyorum.