Tayyip Erdoğan'ın çılgın projesi

Sevinin ey halkım! Nihayet başbakanımız Tayyip Erdoğan çılgın projesini açıkladı. İstanbul, bir ada, iki yarımadaya dönüşecekmiş. Silivri’den Karadeniz’e 45-50 kilometrelik bir kanal açılacakmış. Kanalın genişliği 150 metre, derinliği 25 metre olacakmış. Proje için 2 yıl etüd, 8 yıl imalat çalışması yapılacakmış. Maliyeti 10 milyar doların üzerinde olacakmış. 

Sevinin ey halkım! Açlığı, işsizliği, yoksulluğu, şifre davasını, Ergenekon soruşturmasını, balyoz davasını unutun. Mazot 3, 6 lira olmuş, benzin 4 lirayı geçmiş, kredi kartlarının ödeme günü gelmiş, tasa etmeyin. Esnaflar hala orta direk olduğunu zannetsin, oyunu verecek sağ parti araya dursun, bulamayınca yine AKP’de karar kılsın. İşsizler, taşeron işi bulduğunda göbek atsın, işsizler arasından sıyrıldım diye AKP’ye dua etsin. Öğretmenler, özlük haklarını, çalışma koşullarının iyileştirilmesini, insanca bir hayat için mücadeleyi bir kenara bıraksın, siyasi partilerin yan kolu gibi misyon üstlenen sendikaları sineye çeksin, ortak akılda birleşmesin. Çiftçiler, “bunlar çiftçiyi öldürdü, öldürdü ama oyumuzu kime verek ki?” diye yine AKP’ye göz kırpsın. Yıllarca çocuklarını dershanelere gönderen, yetmedi onlara özel öğretmenler tutan anne–babalar, emekleri çalınan, sosyal yaşamdan, spordan, sanattan uzak tutulan gençler sınav yolsuzlukları karşısında sus pus olsun. Yoksullar, yoksulluğunun nedenini hiç düşünmesin, on torba kömüre, birkaç paket makarnaya tav olsun, AKP’ye toz kondurmasın. Siz sakın ola ki bildiğinizden şaşmayın. Maazallah bildiğinizden şaşarsanız Sayın Tayyip Erdoğan’ın düzeni bozulur. Açıkladığı çılgın projeyle yakın çevresine rant yaratamaz. Toplumu sanal projelerle avutup, gerçekleri gözden kaçıramaz. Esnafı, çalışanı, işsizi, çiftçiyi, emekliyi, genci uyutamaz. 

Star muhabiri Osman Terkan’ın fotoğrafını ortaya koyduğu İstanbul’un cehalet sorunu yok, ulaşım sorunu yok, güvenlik sorunu yok, yoksulluk sorunu yok. İstanbul’un en önemli ve öncelikli sorunu çılgın proje olarak adlandırılan ikinci kanal projesi! Bu proje birileri için milyarlarca metreküp hafriyat işi. Ucuza arsa kapatma, fahiş fiyata satma işi. İhale, yandaşa rant yaratma işi. Sahi hiç sordunuz mu kendinize AKP kimin partisidir? Fakir fukaranın, garip gurabanın partisi midir? Esnafın, çiftçinin, emeklinin, emekçinin partisi midir? Gündeminde işsizlik, yoksulluk, adalet var mıdır? Kim olduğumuzu ve ne istediğimizi bilmezsek duracağımız yeri kestiremeyiz. Türkiye’de her zaman çoğunluk, azınlığa yeniliyor. Çünkü; çoğu zaman yanlış yerde yer alıyoruz da ondan. 

Ne zaman önce esnaf, önce çiftçi, önce emekli, önce memur, önce işsiz olduğumuzu görür ve tercihimizi ona göre belirlersek işimiz kolaylaşacak. Bilelim ki bir parti ya tekellerden, çokuluslu dev şirketlerden yanadır ya da halktan, esnaftan, çiftçiden, emekliden, memurdan yanadır. İktidar olduğunda ülkenin kaynaklarını da ona göre dağıtır. Bir de bu açıdan düşünün bakalım, doğru yerde mi yer alıyorsunuz?