Teknik Öğretmenlerin "kimlik" bulma yolculuğu

Yüksek öğretim düzeyinde, Eğitim sistemin günün teknolojisi ve ihtiyaçlarına göre zamanında yapılmayan dönüşümler, düzenlemeler, nedeniyle bir çok fakülte mezunu unvan ve istihdam sorunu yaşamış, sonradan yapılan bir takım değişlikler ile kısmen sorun giderilmiş ise de hem unvan hem de istihdam sorunu yaşayan Teknik Eğitim Fakülteleri mezunlarının yıllarca kayda değer çözümler üretilmediği gibi mezunların sorunlarını zamanla derinleştirecek, düzenlemeler yapılmıştır.

Bu düzenlemelerin büyük kısmı 1990 -2000 yılları arasında, Fakültelerin sayısının ihtiyacının üstünde açılması, 3795 sayılı kanunun uygulanmaya olanak verilmemesi, katsayı sorunu, fakülte ders ve kredi oranlarındaki sürekli değişiklik, mezunların sorununa çözüm getirmesi yerine unvan ve istihdama ilişkin ciddi sorunlar meydana getirmiştir.

Bu kapsamda, Ab ülkelerinde Eğitim ve Öğretim birliğini sağlamak amacıyla 1999 yılında ilgili ülkelerin Eğitim Bakanlarınca imza edilen Bologna bildirgesi çerçevesinde, AB ülkelerin mali destekleri ile Mesleki ve Teknik Eğitimi yeniden yapılandırılması için ülkemizde milyon dolarlık, projeler yürütülmüş ve kurumlarca da destek görülmüştür.

Söz konusu projeler çevresinde, 2000-2008 yılları arasında paydaş sivil toplum örgütleri, YÖK ve bağlı Üniversitelerce, MEB vb. kurumlarca Çalıştaylar, Konferanslar, seminerler, yayınlar, sunumlar ve diğer çalışmalar yapılmış bu çalışmalara ilgili kurumlar en üst düzeyde katılım sağlayarak, acil çözümü yönünde ortak fikirler üretilmiştir.

Yıllarca yürütülen projeler sonucunda günün teknolojisi ve ihtiyaçlarına göre teknik okul mezunların istihdam alanları, görev ve unvan ile yetkilerinin çerçevesi çizilmiş hazırlanan raporlar öneri olarak, gerekli yasal düzenlemelerin yapılması amacıyla, ilgili kurumlara(YÖK, MEB) raporlar sunulmuştur.

Söz konusu süreçler kapsamında Teknik Eğitim Fakülteleri ile birlikte mezunlarında sayıda hızla artmış, unvan ve görev yetkileri belirlenmeyen on binlerce mezunlar işsizler ordusuna katılmıştır.

2008 yılı sonunda nihayetinde YÖK’ün söz konusu fakülteleri kapatarak, yerine Teknoloji Mühendisliği fakültesi kurulması ile Temmuz 2009 tarihli katsayı sorunun ortadan kaldıran YÖK kararları mezunların hem atanma hem de unvan sorunun çözümü yönünde büyük beklenti oluşturmuştur.

Diğer taraftan, yaklaşık 9 ay süre zarfında Milli Eğitim Bakanlığında kalan daha sonra Bakanlar kuruluna sevk edildiği duyumu alınan ancak yaklaşık 2 aydır gündeme gelmeyen Teknoloji Mühendisliği fakültesi ile ilgili yasal sürecin istenilen düzeyde ilerlememesi ve taslakta mezunların sorunlarını çözüp çözmeyeceği ilgili tereddütler ile Katsayı kararının iptali yönünde çeşitli sivil toplum örgütlerince girişimde bulunulması gibi nedenlerden yıllarca atanma yapılmadığından büyük potansiyel oluşturan işsiz mezunların unvan ve istihdam sorununun çözüme kavuşturulması için ciddi kaygı ve tereddüt meydana getirmiştir.

Sonuç olarak, kaygıların giderilmesi ve Teknik Öğretmenlerin “Kimlik” bulma yolculuğunda yukarıda özetle bahsedildiği üzere, kah sancılı, kah umut veren girişimler, kah hayal kırıklarının bir an evvel son bulması için ilgili kurumların taslağın yasallaşması için üzerine düşen sorumlukların yerine getirmesi gerekmektedir. Ülkemiz için en büyük “açılımın” bu taslağın yasallaşmasında geçmekle birlikte Üretimin, Verimin, Etkin istihdam alanlarının oluşturulması, Üniversite kapılarında bekleyen milyonlarca gencin üretim zincirine dahil edilmesi, hem sosyal hem de ekonomik sorunların ciddi bir iyileştirme sağlayacaktır.

Kemal BUDAK(Teknik Öğretmen-Adı var kendi yok)