Teknolojik gelişim ve teknolojiyle tanışma yaşı..!

Bilgisayar denen bu büyülü cihazın tuşlarına çekine çekine dokunduğumda yaşım 19' du. Yani çocukluktan çıkıp gençliğin o en güzel günlerine adım atalı yıllar olmuşken ancak dokunabilmiştim ona. Okuduğum okulun en başarılı öğrencilerinden olmama rağmen ne canım ailem -çok istemesine rağmen- bana bir bilgisayar alabilmiş, ne de bizim üniversite sınavına girdiğimiz yıl Bakırköy birinciliğini elde eden canım Bağcılar Lisesi bizlere nu imkanı verebilmişti.

Bilgisayara olan bu düşkünlüğüm onun tuşlarına ilk değmemle kendini daha çok hissettirir olmuştu. Çok geçmeden üniversitenin bilgisayar kolunda faal olarak çalışan biri olmuştum. Diğer arkadaşlarımızın da benden çok farkı yoktu. Çoğu benim gibi ilk kez üniversiye yıllarında tanıyordu bilgisayarı. Bu aşırı ilgi ve bilgisayarların sayısının azlığı bizlere herkese sınırsız bilgisayar kullanımı sunmak yerine ancak randevu esasına göre bilgisayar kullanımını sağlamaktan başka bir yol bırakmamıştı. Herkesin tek oturumda 1 saatlik kullanım hakkı vardı. Geç gelen en fazla 5 dakika beklenir, daha siz işinizi bitirmeden 5 dakika önce diğer randevu sahibi başınızda bekler olurdu.

Hele o bilgisayar koluna aldığımız yeni bilgisayar yok mu. Hayatımda herhangi bir nesneye o bu kadar hayranlıkta baktığımı hiç hatırlamıyorum. Gelen bilgisayar 386DX40 işlemciye ve 40MB sabit diske sahipti. 40MB sabit disk için yaptığımız o yorumlar halen kulaklarımda çınlar:

"Bu ne abicim, 40MB, vay be. Bunun içine ne koyarsın ki be arkadaş. Doldur doldur bitmez:...!"

Komik değil mi. Aradan topu topu 15 yıl geçmiş, ancak teknoloji o kadar hızlı değişmiş ki bugün bu kapasitenin 100' lerce katı cebimize girer olmuş. Bugün piyasaya 32GB' lık USB flash disklerin çıktığını düşünürseniz bunun tam tamına 800 katı. Gelişim baş döndürücü. Normal sabit disklerde ise 1TeraByte (1000GB) sınırı aşıldı. Bu kapasitede 40MB diskin tam tamına 25000 katı. Diyecek birşey yok, rakamlar herşeyi açıklıyor zaten.

Aklında kalan diğer komik bir bilgide Amerika' da ilk bilgisayarın çalıştırıldığı dönemlere ait. Bu ilk bilgisayarın ağırlığı tam tamına 52 ton. Dikkat edin, kg değil ton. Daha komik olan şeyse o zamanın en ileri görüşlü bilim adamlarının yaptığı tahminler. Onlardan birinin yaptığı şu tahmin bile teknolojik gelişimin herkesin öngörüsünün ötesinde ilerlediğini gösteriyor:

"Gelecekte bu bilgisayarlar 1.5 ton civarlarına inecek, çok hafif olacaklar..!"

Bilmiyorum şu an bu adamcağız dizüstü PC' lerin 1.5 tonun 1000' de yani 1.5kg ağırlıkta olduğunu görse neler hissederdi. Konu teknolojiyle tanışma yaşı olunca herşey gibi bu da hızla değişiyor. Bakın benim sevimli yaramaza, daha 11 aylık iken dokundu teknolojiye. Hatta dokunmakla kalmadı teknolojinin tuşlarını sökmek üzere:))))

Hoşcakalın..!