Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Eylül '13

 
Kategori
Alternatif Enerji
 

Temiz Enerjiye ve Enerji Kooperatiflerine ihtiyacımız var

Temiz Enerjiye ve Enerji Kooperatiflerine ihtiyacımız var
 

Enerji günümüzde tüm ülkelerin üzerinde önemle durdukları konuların başında yer almaktadır. Gıda ve su ile birlikte dünyanın en stratejik kaynakları arasındadır. Bu kaynakların her geçen gün azalması ve artan nüfusun ihtiyaçlarını karşılayamaması tehlikesi gıda ve su yanında enerjinin de önemini artırmıştır.Sanayi devriminin ardından gelişen endüstri alanları yanında büyüyen ve nüfusu hızla artan şehirler enerjiye olan ihtiyacı daha da artırmıştır.

21 yüzyıla gelinceye kadar dünya mevcut enerji kaynaklarını çevre değerlerini dikkate almadan, daha fazla kar hırsı ile uzun süre tüketmiştir. Geçen zaman içinde kömür ve petrol kaynaklarının azalması yanında kirlenen çevre dünyayı tehdit etmeye başlamıştır. Ortaya çıkan sera gazlarının etkisi ile dünya küresel ısınma tehlike ile karşı karşıya kalmıştır. Olayın en üzücü tarafı da dünyadaki ısı değişikliğinin ardından doğal afetlerin kendini göstermeye ve yayılmaya başlaması, tarımsal üretimin tehlike altına girmesi, gıda üretimi ve su kaynaklarının azalmaya başlamasıdır. Çevreyi en çok kirleten ülkelerin hatasının bedelini tüm dünyanın ödemesidir.

Çağımızda çevre kirliği ve onun yarattığı küresel ısınma bir dünya sorunu haline gelirken, temiz enerji kaynaklarının kullanılması ile ilgili uluslararası anlaşmalar imzalanmaya başlamıştır. Bu anlaşmalar çerçevesinde alınan kararlar ve kapsamında yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı ile ilgili projeler ve desteklenmeye uygulamasına geçilmiştir. Rüzgâr, Güneş ve Suyun yenilebilir enerji üretimindeki yeri ve önemi bu kaynakların enerji üretiminde yer kullanımını yaygınlaştırmaya başlamıştır.

Yenilenebilir enerji projelerinin uygulama kolaylıkları ve maliyetleri kamu ve özel sektör yanında kooperatiflerin de bu alanda yatırımlar yapmasına fırsat yaratmıştır. Güçlerini birleştiren bireyler bir kooperatif çatısı altında enerji ihtiyaçlarını karşıladıkları gibi genel elektrik sistemine bile elektrik verme gücüne ulaşmışlardır. Yaşam için gerekli olan ve üretimde ve tüketimde en büyük masraf kalemini oluşturan enerji masraf olmaktan çıkıp bir gelir kapısı halini almaya başlamıştır. Tabii bu uygulama yine gelişmiş batı ülkelerindeki kooperatifler aracılığı ile hayata geçmeye başlamıştır. Toplumsal olarak sorun olan yüksek enerji faturaları baskısı bir ölçüde bu uygulamalar ile azaltılmış, halka sosyo ekonomik bir kazanç olarak katkı sağlamıştır.

Bu gelişmelerin diğer önemli boyutu da kooperatifler bu yatırımları ile topluma karşı sorumluluk ilkesi ile hareket ederek yerel fayda yanında genel faydaya katkı sağlamışlardır. Gücünü güneşten, doğadan ve atık maddelerden alan yenilenebilir enerji kullanılmaya başlanmış, doğal akış ile hidrolik, rüzgar, güneş, jeotermal, biokütle, dalga, akıntı enerjisi ve gel-git gibi fosil olmayan yani tükenmeyen kaynaklar enerji ihtiyacının karşılanmasında kullanılmıştır. Kırsalda ya da şehirde küçük yada büyük tesisler ile üretilen enerjiler enerjide toplumsal katlımı sağlamaya, enerjideki tekelleşmeleri engellemeye, istikrarlı enerji maliyetleri ile yerel kalkınmaya ve temiz enerji ile çevrenin korunmasına katkı sağlamıştır. Toplumsal işbirliği ile hükümetlerin enerji politikalarına destek sağlanmaya, sermayenin tabana yayılmasına ve ülkenin enerji güvenliğinin sağlamasına imkân vermiştir.

 70’li yıllarda dünya enerji krizini en fazla hisseden başta gelişmiş ülkeler kooperatiflerin bu tür projelerini desteklemeye ve teşvik etmeye başlamışlardır. Bu doğrultuda, Feed-In Tariff
(Tarife Garantisi Sistemi) gibi teşvik mekanizmalarını uygulamaya sokarak yenilenebilir enerji üreten kooperatifler hızla yayılmaya başlamıştır. Bu gelişmeler başta Almanya, İngiltere ve Danimarka olmak üzere Kanada, ABD ve Avustralya gibi dünyanın kooperatifçilikte de gelişmiş ülkelerinde ortaya çıkmıştır. Günümüzde Danimarka, Avrupa’nın en güçlü yenilenebilir enerji kooperatiflerine sahiptir. Almanya ve Danimarka’da yenilenebilir enerji tesislerinin yarıdan fazlası kooperatiflerce kurulmuştur. Tabii kooperatiflerin ortaya çıkmasında halkın enerji konusunda bağımsız olma isteği ve enerji faturalarını en aza indirme talepleri etkili olmuştur.

Bu ülkelerde yaşanan enerji sorunları ve halkın enerji faturalarını karşılamadaki sıkıntılar ülkemizde de yaşanmaktadır. Hatta sıkıntılar günden güne de artmaktadır. Bu konularda yatırım yapma ve enerji açığını özel sektör eliyle çözme anlayışı ülkemizin enerji güvenliği ve halkın menfaatlerinin korunması noktasında yeterli olmamaktadır. Halkında kendi menfaatleri doğrultusunda kooperatifler altında bir araya gelerek enerji üretiminde söz sahibi olmasını zorunlu hale getirmektedir. Kaldı ki 17 Ekim 2012 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren “Türkiye Kooperatifçilik Stratejisi ve Eylem Planı” kapsamında böylesi kooperatiflerin kurulması desteklenmektedir. Dünya’nın önemli ekonomilerinden biri haline gelen Türkiye’nin özellikle yenilenebilir yerel enerji kaynakların kullanılarak yereldeki enerji sorunun çözülmesi, halkın enerji konusundaki menfaatlerinin korunması için kooperatiflere ihtiyaç vardır. Hem de acil olarak ihtiyaç vardır.

Sahip olduğumuz zengin yenilenebilir enerji kaynakları ile köklü kooperatifçilik deneyimimiz ile bunu başarmamız hiçte zor değildir.  Yeter ki inanalım, bir araya gelelim.

 
Toplam blog
: 416
: 790
Kayıt tarihi
: 19.02.10
 
 

Tarım, Gıda, Ormancılık, Çevre, Örgütlenme ve Proje konularında çalışmalarda bulunmaktayım. Öncel..