Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Eylül '07

 
Kategori
Danışmanlık
 

Tıkır tıkır çalışan işletmeler

Tıkır tıkır çalışan işletmeler
 

Bilişim sektörü olarak yıllardır değişim, sistem, yenilik deyip duruyoruz. Ancak, bana öyle geliyor ki biz söylüyoruz, biz dinliyoruz. Asıl mesajı alması gereken yöneticiler ise konuya “Fransız” kalmayı sürdürüyorlar.

Dünyada hiçbir işin sistemsiz yapılamayacağı gün gibi ortada iken başta küçük ve orta boy işletmeler olmak üzere pek çok firma her gün bir sürü sorunla boğuşuyor. Ancak, bu sorunların gerçek nedenlerini ortaya çıkarıp kökünden çözmek yerine “aspirin tedavisi” tercih ediliyor. Kötü gidişatın faturası çoğu kez çalışanlara kesiliyor. İşletmeler yolgeçen hanı gibi... Çalışanlar şirkete en verimli olacakları zamanlarında, bir nedenle işten kendisi ayrılıyor veya kovuluyorlar. Yeni gelenlere en baştan işlerin nasıl yapıldığı bir daha öğretilmek zorunda kalınıyor.

Herkes çok iyi biliyor ki, dünün alışkanlıkları ve yöntemleri ile yarınlara ulaşmak, hele ki günümüzün küresel koşullarında son derece zor. Artık, rekabet yalnızca fiyatla ya da yerel pazardaki güce dayanarak yapılamıyor. Zira, küreselleşme ve internet ekonomisi nedeniyle yerel olmanın sağladığı avantajlar bir bir yok oluyor. Artık, daha üstün ürün ve hizmet kalitesi, müşteri mutluluğu, tam zamanında hizmet ve ürün sunabilmek gerekiyor. İçinde bulunduğu pazarı ve müşterilerini, fırsat ve tehditleri çok iyi tanıyıp yakından izleyebilenler, hızlı biçimde strateji geliştirebilenler başarıyı yakalayabiliyorlar.

Ne yazık ki, Türk şirketlerinin pek çoğu hala kişisel becerilere dayalı, yazılı kurallara dayanmayan günübirlik yaşama alışkanlığını sürdürmekte. Firma sahipleri ve üst düzey yöneticilerin önemli bir bölümü asıl görevlerinin “strateji” üretmek, işletmelerine “sistem” kurmak ve geliştirmek olduğunu unutup günlük rutin işler içerisinde kayboluyorlar. Doğal olarak şirket de, kaptansız bir gemi gibi belirsiz bir yöne doğru gidiyor.

Türk Dil Kurumu Sözlüğünde “sistem” sözü “düzen; bir sonuç elde etmeye yarayan yöntemler düzeni; yol, yöntem; bir aracı oluşturan düzen; düzenek, tertibat; model, tip; dizge” gibi farklı anlamlarla karşılanıyor. Güneş sisteminden tutun canlıların kan dolaşımı sistemine, fabrikalardaki üretim sistemlerinden ülkelerin yönetim sistemlerine dek her yerde sistem karşımıza çıkıyor. Bu örneklerden de hemen anlaşılacağı üzere sistemin özünde her şeyden önce bir “düzen” yatıyor.

Düzenli çalışan, tıkır tıkır işleyen firmalar oluşturmak hiç de zor değil. Öncelikle, bunun yapılabileceğine inanıp cesaretle ve inançla işe başlamak, yılmadan çalışmak gerekiyor. Bu konuda ülkemizde çok değerli birikimlere sahip danışmanlık ve koçluk firmaları, yazılım üreticileri var. Önemli olan yöneticilerin temel eksiklerinin bir an önce farkına varıp, doğru çözümleri aramalarında yatıyor.

Yarın çok geç olabilir.

 
Toplam blog
: 29
: 3606
Kayıt tarihi
: 22.02.07
 
 

Uçak yüksek mühendisiyim. Evli ve 2 çocuk sahibiyim. Okumayı, yazmayı, gezmeyi, görmeyi, yeni şeyler..