- Kategori
- Deneme
Toptancı Felsefe
Toptancı felsefe her şeyin en iyisini isteyen mükemmeliyetçi kişilerin eseri olmalı, biz de isteriz de nereden bulacağız.
Bu zatı muhteremler “mükemmeliyet” e doğru yürümüşler ve her şeyin en iyisini isteme konusunda inat etmişlerdir. Bunların bu inadı bugün hala sürmektedir.
Neden bahsediyoruz, açıklayacağım. Kerim Korkut yazılarında yazıncaya kadar gündeme gelmedi.
İnsanlar insana ait her konuda tam değil “Eksik, yarım, biraz, eh işte…” durumundadırlar. Fakat evrenin cahilleri bu halleri dikkate almadan kolaycı bir tespit yapmışlar ve işte örneğin; güzel-çirkin, başarılı-başarısız, iyi-kötü vs. şeklinde ayrımcı bir kategori düzeni kurmuşlardır.
Kerim Korkut bunun “kavram faşizmi” olduğunu yazılarında belki başka ifadelerle ortaya koydu. Kimse ilgilenmedi tabi, onlar mesela güzel bulduklarına güzel çirkin bulduklarına da çirkin demeye devam ettiler.
Alınıp gücenenler için de “Herkesin güzeli ayrıdır” gibi bir teselli uydurulmuş. “Çirkin” kelimesi var mı, var. Hayatın içinde kullanılıyor mu, evet. Herkesin güzeli ayrıdır desen ne olur.
Bu konu da “çirkin-güzel” örneğinde kalır, onlarca örnek var hâlbuki zengin-fakir, cesur-korkak, büyük-küçük, yaşlı-genç, çalışkan-tembel…
Artık böyle kolaycılık yok, biraz tembellik etmiş, tembel; yüzünde sivilce var, çirkin… Siz kimsiniz ya! Bana biri çirkin dese dava açarım! Çirkin hakarettir, kimseye çirkin diyemezsin. Tercih etme kardeşim, alma beni!
Her şeyin birazı, şu kadarı, fena değili var, arayı bulacaksınız, öyle kestirip atmak yok; mesela şişman ama gözleri güzel ise çirkin diyemezsin.