Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Mart '09

 
Kategori
Futbol
 

Trabzon'da balon mu uçuruluyor, puan mı?

Trabzon'da balon mu uçuruluyor, puan mı?
 

Uzun yıllardan sonra şampiyonluk şarkıları söylenmeye başlayan Trabzon’da, rüzgar birbenbire tersine dönüverdi. Hiç hesapta olmayan, sahasındaki Denizli ve Konyaspor mağlubiyetlerinin ardından Pazar günü Galatasaray’a verilen, daha doğrusu kurtarılan 1 puan, yine de umutların gelecek haftaya taşınması için hiç yoktan iyidi ve yıkıcı bir mağlubiyetin getireceği zararı nispeten perdeliyordu. Takımların ligin değişik dönemlerinde bütün takımların geçirdiği duraklama devri, Trabzon'a bu kritik döneme denk geldi. Biraz da pozisyon şanssızlıkları ve fazlaca hakem hataları eklenince, avantajlı durumunu kaybeder gibi oldu. Aslında hala kaybetmiş bir şeyi yok. Lider Sivarsspor ile arasında sadece 3 puan fark var ve hala Fenerbahçe ve Galatasaray’ın 1 puan üstünde.

Geçtiğimiz haftanın en önemli olayı Trabzon seyircisinin, bilmeden, istemeden takımına verdiği zarardır. Skor 1-1 iken havaya uçurulmak istenen balonların sahaya düşmesiyle 5-6 dakika duraklayan oyununun, tam tempo kazanmışken oyuncuların soğumasına sebep olduğu söyleniyor. Bu arada 2. golü yiyiyorlar. Tabi bunu söyleyip, yazanların başında da Erman Toroğlu geliyor ki ona kızmamak lazım, çünkü haklı. Taraftarın bilinçi olması lazım.

Dikkat ediniz, voleybol ve basketbol maçlarında koch’lar, takımlarının hızlanıp, skor ürettiği zaman mola hakkını kullanmazlar. Kim kullanır mola hakkını?. Peşpeşe sayı kaybeden, saha içinde takımının ahenginin bozulduğunu farkeden taraf. Amaç?. Oyunu soğutmaktır.

Trabzon seyircisi farkında olmadan tamamen aksini yapıp, hızlanıp, tempo kazanan takımını engelliyor. Ayrıca o 61. dakikada balon uçurmanın anlamı nedir, onu da anlamış değilim. Bu balon uçurma şenliği, açılışta veya bir kutlamada, özel bir günde olabilir de, her maçta onca balonu uçurmanın anlamı nedir?. Şu kriz ortamında paralar balon olup havaya uçuyor. Sokaktan mı toplanıyor?. Aynı ülkenin insanlarıyız. Para, balon yapıp uçuracak kadar fazlaysa şehirde o parayla gerçekten muhtaç onlarca insanın karnını doyurmak, hem sevap, hem daha akıllıca bir iş değil midir?. Trabzon seyircisi varsın başka bir eğlence bulsun. Bu takım rakiplerini balon uçurmadan da yenecek güçte çünkü. Balonun kralını şampiyon olunca uçursun olur biter. İşin ilginci Trabzonspor’un değerli başkanı da bu uygulamadan aynı gerekçeyle şikayetçi. Oysa sezon başından beri bu yapılıyordu.

Sahaya yabancı cisimler atarak, kötü tezahürat yaparak, oyunu durdurma ve takımının hızını kesme olayı artık İstanbul’da ne sahada ne salonda yok dikkat edersiniz. İstanbul seyircisi artık uyandı. Provokotor gazına gelenler hariç, kolay kolay bu tip hareketlere girişmiyor. Zaten bu sezon hemen hemen hiçbir takım da saha kapatma cezası almıyor ki, bu futbolumuz adına olumlu bir gelişme. Daha önce en çok zararı yine Trabzon görmüştü.

Seyirci takımı iyi oynarken alkışlamalı, zor durumdayken, teşvik etmeli, sesi daha gür çıkmalı. İtici güç olmalı. Sonuç mağlubiyet de olsa futbolcunun üzerine giderek, küfür ederek, ondan verim alamazsınız. Tedirgin edip, üstlerinde baskı oluşturmaktan başka bir işe yaramaz.

Hafta sonu İspanya’dan Atletico Madrid-Real Madrid maçını izledim. Onbinlerce Atletico Madrid’li taraftarın ateşli desteğine rağmen Real Madrid maçı 5-2 kazandı. Görülmeye değer olan ise Atletico Madrid taraftarının 5 gollü mağlubiyete rağmen yaptığı show ve verdiği imrenilecek destekdi. Tamamında kırmızı-beyaz kaşkol vardı ve yaşlısı, genci müthiş bir coşkuyla, o kaşkolları sallıyordu. Müthiş bir görüntü idi. Görüntüden öte, bu show’un bir anlamı vardı.

‘’Bu maçı kaybettiniz ama ama biz yine ve hep arkanızdayız, sizi destekliyoruz’’

 
Toplam blog
: 465
: 918
Kayıt tarihi
: 15.01.09
 
 

İstanbul doğumluyum.. İstanbul'un  tramvaylı döneminden bu şehirde yaşıyorum. Gençlik yıllarında ..