- Kategori
- Dünya
- Okunma Sayısı
- 793
Türk medyası Offshore-Leaks'den bihaber!

anonim bir kaynak batı medyasına yaklaşık 260 GB büyüklüğünde ve 2,5 milyon dosya içeren "Offshore-Leaks" olarak adlandırılan dijital belgeleri dağıttı...
Alman Süddeutsche Zeitung gazetesinin İnternet sitesinde manşetten verilen habere göre, anonim bir kaynak yaklaşık 260 GB büyüklüğünde ve 2,5 milyon dosya içeren "Offshore-Leaks" olarak adlandırılan belgeleri, kendileri de dahil olmak üzere önemli uluslararası medya kuruluşlarına dağıttı.
Offshore sistemi, vergileri normal ekonomiye sahip ülkelere göre en aşağıda ama mudi, mevduat sahibi ve ortak bilgileri mümkün olabilecek en yüksek gizlilikle korunan ülkelerde (İsviçre, Virgin Adaları, Seyşeller vb) yapılan, çoğunlukla da vergi kaçırma, kara para aklama, silah kaçakçılığı ve rüşvet işleri için kullanılan kağıt üstü finans yönetimi ve bankacılık işlemleridir.
Şu ana kadar açıklanan bilgilere göre, Offshore-Leaks belgelerinde 170 ülkeden 130 bin kişinin adı geçiyor.
TV'leri bilmiyorum ama şimdiye kadar İnternet üzerinde Türk medyasından küçük bir başlık olarak da olsa tek haber yok. Arkasında enerjiden, bankacılığa kadar her alana el atmış patronlara göbekten bağlı Türk medyası patronlarının olası offshore ilişkilerinin ortaya çıkmasından ve başlarına ne geleceğinden korktukları için susuyor olabilir mi?!
Bilindiği ve bizzat kendi yazı işleri müdürlerinin itiraf ettiği gibi, gazeteci ve köşe yazarı Hasan Cemal de basın sermaye ilişkilerine değinen bir yazısının sansürlenmesi nedeniyle Milliyet Gazetesi'yle yollarını ayırmıştı.
Offshore-Leaks belgeleri Türkiye sermayesinin arka bahçesinde neler döndüğüne ışık tutabilecek mi göreceğiz.
http://www.sueddeutsche.de/wirtschaft/offshore-leaks-geheime-geschaefte-in-steueroasen-enttarnt-1.1639751
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.

Sizinle aynı gün yani 5 Nisan 2013 tarihinde Hürriyet gazetesi de aynı haberi "32 trilyon dolarlık sızıntı" başlığı ile ana sayfasında manşetten verdi. Haber haber olduğuna göre sanırım diğer gazetelerde de aynı konuyu okumaya başlarız. Ancak bence asıl önemli konu demokratik toplumların off shore bankacılığı mümkün kılmalarıdır. Rüşvet, yolsuzluk, vergi kaçakçılığı demokratik toplumların en büyük ortak paydalarıdır ve biz sürekli demokrasiyi yücelttiğimiz, kutsadığımız için onun gerçek yüzünü göremiyoruz. Oysa tüm ekonomik krizlerin yegane var oluş nedeni toplumları yönetenlerin toplumların içini oymalarıdır. Yani asıl sorgulanması, deşifre edilmesi gereken bizim demokrasimiz, yani siyaset biçimimizdir. Sevgi ve selamlarımla
Matilla 05.04.2013 12:01- Cevap :
- Ben bu haberi 04.04.2013 akşam saatlerinde MB'e gönderdim; o saate kadar konu Almanya'da yalnızca tanıdık Internet gazete ve haber sitelerinde manşetten verildi, TV kanallarında haberde işlendi. Kendi yaptığım araştırmada Türk medyasının tanıdık Internet sitelerinde benim blog gönderilene kadar henüz bu konuda haber yoktu. Milliyet Internet konuyu 05.04'de Vatan Internet'ten (04.04) alıntılayarak, Hürriyet Internet'de kendi haberi olarak bugün manşetten verdi. Bu haber Türk medyasında er geç yer bulacaktı. Ben yazdığım blogla "atlatma haber yaptım" ironisiyle konuya Milliyet'in dikkatini çekmek istedim. MB beni "güvenilir" blogçu görmediğinden yazımı gecikmeyle yayına aldı. Batı ülkelerinde gazete, tv vb. ile uğraşan kuruluşların kendi alanları dışından sermaye ile ortaklık, sahiplik ilişkileri sınırlandırılmıştır. Bizde her isteyen şirket gazete tv sahibi olabiliyor; bu basın ve medyanın bağımsızlığını zedelemekte, politik ve patronun etkilerine açık hale getirmektedir. 05.04.2013 20:51