Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Şubat '07

 
Kategori
Eğitim
 

Türk öğretmenleri Almanya' da - 3 - (Aziz Nesin oylaması)

Türk öğretmenleri Almanya' da - 3 - (Aziz Nesin oylaması)
 

Almanya’ da öğretmenlik yaptığım okulun, Alman müdürü; Türkiye ve Türkçe’ yle ilgili tüm yazıları hemen bana iletiyordu.

Almanca bir davetiye. Aziz Nesin’ in Eyaletimize geldiğini, Şehir Tiyatrosunda bir konuşma yapacağını, Almanca olarak yazan bir davetiye.

Sivas’ ta yaşadığımız o çağ dışı olayların hala şokundaydık. Aziz Nesin’ de zor kurtulmuştu o cehennemden.

Salman Rüştü’ nün, "Şeytan Ayetleri" kitabının Türkçe basımını da o sıralar gerçekleştirmişti.

Tam o sıralarda söylediği, Türklerin yüzde altmışı geri zekalı sözü de toplumdan büyük tepki almıştı.

Kitaplarını, zevk ve beğeniyle okumaya devam ediyordum. Aziz Nesin’i yakından da birkaç kez kitap imzalatırken görmüştüm.

Milli Eğitim Bakanlığının oluşturduğu ortak komisyon tarafından görevlendirilmiştik. Eğitim Ataşeliğine bağlı olarak çalışıyorduk. Ataşemiz, olumsuz bir durum karşısında bizi Türkiye’ye geri göndermekle devamlı olarak tehdit ediyordu.

Hemen geri dönme korkusu da çoğu arkadaşımızın hayallerini yıkıyordu. Çoğu sessiz kalmayı tercih ediyordu.

Her hafta Salı günleri, koordinatör öğretmenimizin başkanlığında toplantılar yapıyorduk.

O gün toplantının konusu; Aziz Nesin’di. Davetiyenin yalnızca benim çalıştığım okula gelmiş olmasına, ben başta olmak üzere kimse bir anlam verememişti.

Davetiye okundu. Hemen hayır sesler yükseldi. Biz devlet memuruyuz böyle toplantıya katılamayız diyen oldu. Bir arkadaş, bize geri zekalı diyen birinin toplantısına gidilmez dedi.

Yozgatlı öğretmen: Sivas’ı karıştırdı, şimdi de burayı mı karıştıracak diye bağırdı.

Uşaklı öğretmen, sakin bir şekilde, gitmemiz doğru olmaz dedi.

İki arkadaşın hiç sesi çıkmıyordu, görüşte belirtmiyordu.

Koordinatör öğretmen , konuşmaları tepkileri dinliyordu. Çok nazik, insancıl ama biraz çekingen bir bayan arkadaşımız koordinatörlüğümüzü yapıyordu. Ara sıra da bana bakıyor görüş belirtmemi istediğini belli ediyordu.

"Arkadaşlar, burada karar almayalım, herkes toplantıya gidip gitmemekte özgür olsun" deyiverdim.

Koordinatör bayan arkadaşım benim bu düşüncemi gözleriyle onayladı.

Koordinatör öğretmenimiz: "Evet öyle yapalım arkadaşlar, daha iyi olur."Dedi.

Yozgatlı, Nevşehirli ve Konyalı öğretmenler, koro halinde bağırdılar.

-Hayır olmaz!

Aydınlı ve İstanbullu öğretmenler, oylama yapalım. Oylama sonucuna göre gidip gitmeyeceğimize karar verelim. Bu karara da herkes uysun dediler.

Bu teklif benimsendi.

Bu oylamanın sonucunu tahmin etmek o kadar zor değildi. Güvendiğim arkadaşlar vardı. Bir ihtimal belki çoğunluğu sağlayabiliriz de, toplantıya gideriz diye düşünüyordum.

Koordinatör arkadaşımız, konumu gereği oylamaya katılmayacağını belirtti.

"Katılalım, diyenler parmaklarını kaldırsın arkadaşlar". Dedi. Koordinatör öğretmen.

Parmağım havadaydı.

Gülüşmeler, odayı doldurduğunda, parmağım hala tek başına asılı duruyordu havada.

Yine yapa yalnız kalmıştım.

Yağmurlu bir gündü. Aziz Nesin’in konuşma saati yaklaşıyordu.

Aldığımız olumsuz karara rağmen, gidip gitmeme konusunda büyük tereddüt yaşıyordum. Ataşemiz de bizi hep geri göndermekle tehdit edip duruyordu. Aramızda Ataşenin adamları da(ajanları) vardı.

Ne olursa olsun gidecektim. Aziz Nesin’i dinlemeye,

Yağmur olanca hızıyla yağıyor, bu yağmurlu günde Aziz Nesin’i kimse dinlemeye gelmez diye düşünüyordum.

Tiyatro salonunun, önüne geldiğimde, uzun bir kuyrukla karşılaştım,

Sağıma soluma bakarak, ben de sıraya girdim.

Tam bana yirmi kişi kala salonun dolduğunu bildirdiler,

Vatandaşlarımızdan bazıları, Alman yetkililere ısrar ettiler, Aziz Nesin'i ayakta dinleyebilmek için.

Almanya’da kurallar kesin uygulanırdı. Bizi içeri almadılar.

Gittiğim gibi geri döndüm. Aziz Nesin’in yaptığı ilginç konuşmayı ertesi gün gazetelerden okudum.

Fotoğraf: Edebiyatçılar Derneği

 
Toplam blog
: 1410
: 1053
Kayıt tarihi
: 04.11.06
 
 

Emekli öğretmenim ve  emeklemeye devam ediyorum.  Emeklilik yaşamın sonu değil, yaşama yeni amaçl..