Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ağustos '07

 
Kategori
Sinema
 

Türk sinemasının kısa öyküsü

Türk sinemasının kısa öyküsü
 

Cumhuriyet her alanda olduğu gibi sinema alanında da atılımlara kaynaklık etmiştir. Cumhuriyetten öncede film ve sinema ile uğraşılar vardı ama asıl ivme cumhuriyetin ilanı ve Atatürk’ün emirleri ile kazanılmıştır. 1922 yılında Muhsin Ertuğrul İstanbul’da Bir Facia -i Aşk filmini çevirir. Bu film sinemamıza yeni bir soluk getirir. Yine Muhsin Ertuğrul daha önce yabancı uyruklu kadın oyuncular yerine Türk kadın oyuncuları kullanmıştır. Bunlardan öne çıkanları, Bedia Muvahhit ve Neyyire Neyir olmuştur. Bu süreçte Türk sineması tiyatronun etkisindedir. Tiyatrocu sinemacılar 1939 yılından itibaren yerlerini Faruk Kenç, Baha Gelenbevi, Turgut N. Demirağ ve daha niceleri ile genç sinemacılara bıraktılar. II. Dünya savaşı sırasında duraklayan Türk sinemacılığı, tekrar hareket kazandı ama ABD ve Mısır filmlerine rekabet edemedi. 1948 yılında bir takım vergi kolaylıkları yapılarak sinemamız tekrar canlandırıldı. Bu kez de film sayısı hızla arttı ama kalite sorunu ortaya çıktı. Zaman zaman sinemamıza yapılan haklı ve haksız eleştirilere karşın son yıllarda yurt içi ve yurt dışı sinema etkinliklerinde yurdumuzun adını başarı ile temsil eden film ve yönetmenler hızla artmaktadır.

(Yeni Hayat Ansiklopedisini kaynak olarak kullandım.)

 
Toplam blog
: 405
: 914
Kayıt tarihi
: 19.04.07
 
 

Okumayı ve kendimce yazmayı severim. Samimi eleştirilere açık biriyimdir. ..