Türk sürücülerine özel sinyal lambasız arabalar?

Almanya' nın Berlin şehrinde toplanan büyük Alman otomobil üreticileri ilginç açıklamalarda bulundular. Üreticiler 2 yıl boyunca Türk sürücülerin karakteristik özelliklerini bulmayı amaçlayan araştırmalar yaptıklarını açıkladılar. Çıkan sonuçlardan kendilerinin de çok etkilendiğini vurgulayan yetkililer tespitlerini basına açıkladılar. Araştırmalara göre:

-Türk sürücülerin %80 sinyal verme alışkanlığına sahip değildi. Bu dilim içerisindeki %40’ lık bir kısım sinyal vermek için ne yapması gerektiğini dahi bilmiyordu. Bu sürücüler kendi aralarında anlaşmak için el, kol, baş hareketlerini ve son olarak telepatiyi kullanmaya başlamışlardı. Sinyal veren %20’ lık azınlığında %50’ si kullanımda hata yapıyordu. Bu sürücüler sinyal vermenin bir yol ayrımından evvel diğer sürücülere niyetini önceden belli etmek amacıyla yapılan bir eylem olduğu fikrinden uzaktı, sinyali zaten yola girmek üzereyken ve hatta girmişken veriyorlardı. Yaklaşık %10’ luk bir dilimin doğru sinyal verme alışkanlığına sahip olduğu bir toplumda kullanılan arabalardaki sinyal lambalarının gereksiz maliyet olduğuna inanan firma temsilcileri bundan sonra Türkiye’ ye sinyal lambaları olmayana özel modeller göndereceklerini belirttiler.

- Diğer ilginç bir tespitte sis lambalarıyla ilgiliydi. Firma yetkilileri yapılış amacı sisli havalarda görüşü artırmak olan sis lambalarının Türk sürücüler tarafından gelişigüzel kullanıldığını anlattılar. Hatta bu tür sürücülerin birçoğunun bu SAYGISIZ ve diğer insanları RAHATSIZ eden bu davranışlarının farkında bile olmadıklarını dile getirdiler. Firma temsilcileri bu davranışın ancak eğitimle çözülebileceğini, bu döneme kadar Türkiye’ ye sadece sisli havalarda yanan sis lambalarına sahip özel modellerin göndereceklerini söylediler.

-Diğer bir noktada flaşörlerin (4’ lü lambalar) kullanımıyla ilgiliydi. Türk sürücüler nereden esinlendikleri bilinmez, sisli havalarda asıl varoluş amacı bu olan sis lambaları yerine flaşörleri kullanıyorlardı. Bu değişik kullanımına ek olarak zaman zaman trafikte daha fazla ilerlemek, yapılan kuralsızca araba kullanımını haklı göstermek, “ Benim acelem var kardeşim, ben ne yapsam yeridir..!! ” düşüncesini desteklemek için de flaşörler kullanılabiliyordu. Sanki acelesi olmak, kuralsızca davranmaya bir haktı. Kötü olan pek çoğunun da yalan olmasıydı. Firma yetkilileri bu durum için ellerinde hazır çözüm olmadığını ancak çalışmalarının devam ettiğini vurguladılar.

Toplantı sonunda Türkiye’ de ve de özellikle Istanbul’ da araba kullanmanın insan ruhu üzerindeki bozucu etkisinin farkında olduğunu belirten firma temsilcileri, sürücüyü trafikte teskin eden ve onu rahatlatan sanal bir psikolog yazılımını araçların kontrol yazılımı içine koymaya çalıştıklarını söylediler. Buna göre yazılım algılayıcılar vasıtasıyla sürekli sürücüyü kontrol edecek sürücü çileden çıkmaya başladığında, “ ..Hadi senin çocukluğuna inelim ... ” diyerek onu bu durumdan uzaklaştırabilecek.

:))))

Hoşcakalın....