Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Ağustos '09

 
Kategori
Siyaset
 

Türkçe’de bir yetersizlik mi var?

Türkçe’de bir yetersizlik mi var?
 

ACABA


Genel Kurmay Başkanı’ nın Zafer Haftası nedeniyle söylediklerini okuyunuz…

"Anayasa'nın değiştirilmesi teklif bile edilemez olan 3'üncü maddesinde ifade edildiği gibi "Türkiye devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçe'dir." Türk Silahlı Kuvvetleri, ATATÜRK tarafından bizlere emanet edilen ve Anayasa'nın 3'üncü maddesinde de belirtildiği şekilde; Türkiye Cumhuriyeti'nin ulus-devlet ve üniter-devlet yapısının korunmasında taraftır ve taraf olmaya da devam edecektir."

"Ülkelerin ve milletlerin bütünlüğünün korunmasının bir bedeli vardır. Türk Silahlı Kuvvetleri; bu bedelde kendisine düşen tarihi görev ve sorumlulukların bilinci içerisindedir.

Bugüne kadar bölücü terör örgütü ile mücadelesinde 5003 evladını şehit veren Türk Silahlı Kuvvetleri, Anayasa ve yasalar çerçevesinde, bölücü terör örgütüne karşı bugüne kadar dünyada eşine hiç rastlanmayan bir başarı ve özveriyle yürüttüğü mücadeleye bundan sonra da artan bir kararlılıkla devam edecektir.

Türk Silahlı Kuvvetleri, bölücü terör örgütüne karşı yürütülen mücadeleyi kararlılıkla sürdürürken, güvenlik alanının dışında kalan ekonomi, sosyo-kültürel ve uluslararası alanlarda da devlet tarafından gerekli tedbirlerin alınmasının önemli olduğuna inanmaktadır.’’

"Türk Silahlı Kuvvetleri;

- Ulus-devlet ve üniter-devlet yapısına hiçbir gerekçeyle zarar verilmesini kabul edemez.

- Kültürel farklılıklara saygılıdır. Ancak kültürel farklılıkların siyasallaştırılmasını, başka bir ifadeyle siyasal temsil aracı olmasını, toplumsal siyasal kimlik unsuru haline getirilmesini, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası içinde mümkün göremez.

- Terör örgütü ve destekleyicileriyle ilişki kurulmasına yol açabilecek hiçbir faaliyet içinde bulunamaz.

- Demokrasinin sunduğu fırsat alanlarını kullananların, bireylerin en temel hakkı olan yaşam hakkını hedef alan terör faaliyetlerini hiçbir nedenle hoş görmelerini kabul edemez.

- Usul ve yöntem esası belirler, noktasından hareketle takip edilecek usul ve yöntemlerde özenli olunmasının gereğine inanır.

- Her konuyu tartışabilme özgürlüğünün, devletin varlığını riske sokacak, ülkeyi kutuplaşmaya, ayrışmaya ve çatışma ortamına sokacak konuları içermemesi gerektiğine inanır.’’

Yukarıdaki tümceler Genel Kurmay Başkanlığı sitesinden aynen alınmıştır. 30 Ağustos Zafer Haftası Bildirisi’ nin GÜNDEMDEKİ sorunlara yönelik ifadeleridir, virgülüne dek tıpkı kopyasıdır.

Şöyle BİR KEZ DAHA OKUYUN; dil bilgisi açısından, bilinmeyen ya da unutulmuş olan sözcükler kullanılıp kullanılmadığı açısından da sorgulayarak…

SONRA SON HAFTALARIN OLAYLARINI ANIMSAYIN; TOPLANTILARDA, YAZILI VE GÖRSEL BASINDAKİ HABERLERDE, TARTIŞMA PROGRAMLARINDA GÜNDEM OLARAK SÜRDÜRÜLEN…

ŞİMDİ TÜRKÇE OLAN BU METNİN DEĞİŞİK GÖRÜŞLERİN TEMSİLCİLERİNCE YORUMLANIŞINA BAKIN:

AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, Genelkurmay Başkanı Org. Başbuğ’un açıklamalarını değerlendirdi.

" … sözlerin hepsine biz de katılıyoruz. Kırmızı çizgileri zaten anayasa koymuş."

* * *

-CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen Genel Başkan Deniz Baykal Başkanlığı’nda toplanan MYK’dan sonra, “Sayın Genelkurmay Başkanı, askerlerin bazı siyasi girişimlerin destekçisi gibi gösterilme gayretlerini boşa çıkarmıştır” dedi.

-“Açıklama, bazı siyasi çevrelerin “Askerler de bizim gibi düşünüyor, bütün ilgili kurumlarımız bizimle hemfikirdir” yolundaki söylemlerini boşa çıkartmıştır”

* * *

MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, demokratik açılım projesinin Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un açıklamayla ''bittiğini'' savundu.

* * *

Açılımda bahar havası sona erdi. Askerin ve AK Parti'nin son açıklamaları fitili ateşledi. DTP ılımlı dili bir kenara bıraktı.

“Son MGK bildirisinden ve Genelkurmayın açıklamasından da anlaşılacağı üzere AKP’nin açılım dediği şey aslında bilinen resmi söylemin allanıp pullanmasından ibaret kalmaya adaydır” denildi.

* * *

Başka olaylarda da yıllardır yaşanıyor bu durum; bir açıklama oluyor, tüm insanlar aynı şeyi okuyor, herkes başka şey anlıyor, "Bana demedi, sana dedi!" olayı yaşanıyor.

Haydi SORGULAYALIM;

BAZI İNSANLAR MI PİŞKİN, YÜZSÜZ, UTANMAZ, TÜRKÇE Mİ İRDELENMEYE, YENİLENMEYE, GELİŞTİRİLMEYE MUHTAÇ?

 
Toplam blog
: 21
: 571
Kayıt tarihi
: 17.08.09
 
 

Üniversiteyi takiben 35 yıl kamuda yönetici olarak hizmet, ardından emeklilik... Bir büyükşehir b..