Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Ekim '12

 
Kategori
Eğitim
 

Türkçe'den kalırsanız

Türkçe'den kalırsanız
 

Türkçe, yalnız Türkçecilerin sorunu mu?

Türkçe, diğer derslerden bağımsız mı? Eğer bir öğreticiyseniz doğru bilgi sahibi olmalısınız. Çünkü bir taraftan kaş yapayım derken öbür taraftan göz çıkartıp çaresiz dertler açabilirsiniz, insaların başına. Yarım hoca imandan, yarım doktor candan, yarım bilgin bilgiden insanı yoksun bırakır; yani sonuçta hepsi insanı yaşattan koparır.

 Bunun için önce Türkçecilerin doğru Türkçe bilmecesi gerekiyor. Türkçeciler; yani yazarlar, şairler, eğitimciler doğru Türkçe bilmezken doğru Türkçe nasıl öğrenilir? Zaten Türkçe birçok kişinin umurunda değildir. Türkçe adı veya başka bir şeyin adı altında insanların parasını, emeğini, zamanını alsınlar da ne olursa olsun.

 Türkçe, yalnızca eğitimcilerin işçesi mi? Türkler, Türk Milleti doğru Türkçe bilmek zorunda değil midir?

Şu sorulara da cevap bulmak gerekiyor:

  .Türk’ün Türkçesi nasıl olmalıdır?

.Türklere Türkçe’yi nasıl öğretmelidir?

.Türkler Türkçe’yi nasıl öğrenmelidir?

Bunların tek cevabı vardır, Türkler bu konuda arzulu olmalıdır. Kaynak ve adres ise bellidir.

Kişi; duyarsız, ilgisiz, ukâla, arzusuz, anlayışsız, algılayışsız, samimiyetsiz ise elden ne gelir? Uyardığın hâlde uyarılmazsa! Sen arzu ettiğin kadar öğretmek için çaba harca!

Kişi; gaflet ve dalâlet içinde uyuyorsa, uyutuluyorsa, uyuşturuluyorsa, aldatılıyorsa ve o da bundan hoşnutsa ne yapılabilir?

Kişi; zayıf karakterli, kişilikli, zihniyetli ise ondan ne bekleyebiliriz?

Kişi; cahil, okumuş cahil, nankör, kibirli, kör, önyargılı, zancı, hileci, bencil, kıskanç, çirkef, cimri, hain, yalancı, gıybetçi, iftiracı, inatçı, maddeci, salt çıkarcı, kötü niyetli, yüzsüz, samimiyetsiz, beleşçi, tembel, hazırcı, ikiyüzlü, yararsız, gereksiz, kötü biri ise ne bekleyebilirsiniz?

 Böyle biri sahip olduğu yücelsel, dinsel, insansal, evresel, bilimsel değerlerin değerini bilip sahip çıkmak arzusunda olur mu?

Türkler; herhangi bir salt ideoloji altında kalıp artık uyumamalıdır, uyuşmamalıdır.

 Türkler; Türklük’ü, Türkçe’yi, Türk Milleti’ni, Türkiye’yi, Türk Bayrağı’nı, Türk önderlerini değersiz görmeceye başladığında maddî ve manevî her şeylerini yavaş yavaş yitiriyor demektir. Yani parasını, emeğini, zamanını, malını, zihniyetini, karakterini, kişiliğini, kültürünü, geleceğini… Daha sayayım mı? Yoksa birileri öküz altında buzağı mı arıyor?

Türkçe’den kalırsanız diğer derslerden de kalırsınız, ey Türkler, Türkçeciler! Fizikçiler, kimyacılar, coğrafyacılar, tarihçiler… uyumayın!

  Ramazan Gülsen

   

 

 

 
Toplam blog
: 205
: 266
Kayıt tarihi
: 10.06.12
 
 

Tekirdağ, 02.01.1961 doğumluyum. İstanbul'da yaşıyorum. Evli, 3 çocuk bâbâcânıyım. Türkçeci, muha..