Türkiye'de Müslümanlar sorun yaşıyormuş! Hadi ya

-“Türkiye’de Müslümanlar sorun yaşıyorlar”.
-Bu engin görüş ve düşünceyi ortaya koyan kim mi?
-Dışişleri Bakanı Ali Babacan.
-Ve Başbakanda destek vermiş sevgili ve çok değerli Dışişleri Bakanına.
-Demiş ki!
-“Türkiye’de Müslümanların sorun yaşamadığını söyleyemeyiz”.
-“Hadi ya” diyesi geliyor insanın.
-Ve.
-“Hadi ya” dedim gitti işte.
-Müslümanlar sorun yaşıyormuş.
-Vah vah.
-O sorun yaşayan Müslümanlar kimlermiş acep?
-Doğrusu çok merak ettim.
-Kusura bakmayın.
-Kendimi çok zeki bulduğum için hemen şöyle bir şey geldi aklıma.
-Sorun yaşamayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, anlıyorum ki Müslüman değiller.
-Sadece ve sadece Müslüman olanlar sorun yaşıyormuş.
-Bilesiniz.
-Pardon efendim!
-Ölçüsü neydi Müslümanlığın?
-Mesela Cuma’ya gitmeli misiniz?
-Veya oruç tutmak zorunlu mudur?
-Kurban Bayramlarında kurban kesmek şart mıdır?
-Ziynet eşyalarınızın kırkta biri zekât olarak dağıtılır mı?
-Af edersiniz!
-Arsanız, araziniz, son model araçlarınız ve bilumum gayrimenkul ve menkul varlıklarınız zekâtın tanımlamış olduğu kapsamın dışında mı kalıyordu?
-Hani bilmiyorum da.
-Yanlış anlamayın.
-Sadece merakımdan sordum.

* * * * *

-Efendim!
-Müslümanlar nasıl sorunlar yaşıyorlardır sizce?
-Hiç düşündünüz mü?
-Birileri, o birilerinin tariflendirdiği Müslümanlığın şekil şartlarını yerine getirmekten men edilmek gibi bir durumla mı karşı karşıya?
-O tarif edilen Müslümanlar, namazını kılmaya giderken, ayaklarının önüne taş koyan birileri mi var?
-Yoksa zekât vereni kodese mi tıkıyorlar?
-Ramazan ayında Müslümanlara oruç yasağı getiren bir yasa var da bizim mi haberimiz yok.
-Yoksa sokakta türbanla fink atanlara laf söz edenler mi var?
-Veya Konyaaltı plajında adına tesettür mayosu denen ucube bir şeyle denize girme sevdasında olan hanımlarımıza “Bu şekilde plaj sınırları içerisine giremezseniz” diyen tesis işletmecileri mi var?
-Ya da Ramazan ayında Taksim’in göbeğine kurulan iftar çadırlarında iftarını açanlara “Hadi kardeşim çadırınızı kaldırın buradan” diyen birileri mi oldu.
-Cenazenizi İslam’ın emrettiği hükümler çerçevesinde kaldırmayacaksınız, sadece götürüp gömeceksiniz diye baskı yapanlar mı var da biz bilmiyoruz?
-Çocuğunu Kur-an kursuna gönderen vatandaşlara, çocuğunu Kur-an kursuna gönderemezsin kardeşim diyen birileri mi olmuş?
-Çocuğunu tarikat kamplarına gönderip, militan bir Müslüman olması için çabalayan vatandaşlara “çocuğunu bu tarikat kamplarına gönderme yoksa senin an... belleriz” diyen birileri mi olmuş?
-Çocuğunu tarikat yurtlarına kayıt ettirip, dini eğitim aldıran ailelerin, bu davranışının önüne bir takım yasal engeller mi çıkartılmışta bizim haberimiz olmamış?
-Müslüman vatandaşlarımız, bir yerlerde din adına toplantı ve gösteri yürüyüşü yapmışlar da 1 Mayıstaki gibi polisin copuna, biber gazına, tekmesine, tokatına mı maruz kalmışlar.
-Lütfen efendim!
-Söyler misiniz?
-Ne olur ama.
-Bu ülkede Müslümanlar İslamın emrettiği hükümleri hayata geçirme konusunda ne tür sıkıntılar yaşıyorlar?
-Bir yol söylesinler de bilelim şu Müslümanların bu ülkede çektiği sıkıntıların neler olduğunu.

* * * * *

-Kız arkadaşınızla canınız istediği yerde özgürce ve el ele tutuşup yürüyebiliyor musunuz?
-Deniz kenarında, dalga kıranların üzerine tüneyip, birer bira içip, denizi seyrederken iki şarkı tellendire biliyor musunuz?
-Ramazan ayında oruç tutmadığınız için çevrenizin aşağılayıcı gözlerle sizi nasıl süzdüğünü görebiliyor musunuz?
-Kurban Bayramlarında kurban kesmediğiniz için hakir görülmenin ne demek olduğunu biliyor musunuz?
-Kenar mahallede oturupta, çocuğunuzu Kur-An Kursuna göndermiyorsanız eğer mahalle sakinlerinin selamı sabahı kestiğinden haberiniz var mı?
-Bilir misiniz?
-Ateist olup da ateist olduğunu söyleyemeyen insanların ızdırabını.
-Müslüman olup da Müslümanlığın emrettiği hükümler çerçevesinde yaşayan insanların kim tekerine çomak sokmuş?
-Hangi baskı unsurunun mağduru olmuşlar?
-Kim bu kesimlere ne demiş?
-Ve halen, onca ellerindeki olanaklara rağmen, sızlanıp duruyorlar.
-Yuh be.