Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Ağustos '11

 
Kategori
Güncel
 

Türkiye'de terör bitmez! Neden mi?

Türkiye'de terör bitmez! Neden mi?
 

Türkiye'de terörün sona ermesini beklemek biraz hayal olur. Bu değerlendirmeyi yapabilmek için öncelikle terörün ve terörün kaynaklarının neler olduğunu çok iyi tahlil etmek gerekir.

Ülkemize baktığımızda; özellikle 70'li yıllardan sonra terörün değişik fraksiyonlarının eylemlerinin acımasızlığını daha çok görmekte ve hissetmekteyiz. Terörü ortaya çıkaran, besleyen ve yaşatan unsurları dikkate aldığımızda da, bu faktörlerin dış ve iç kaynaklı olduğunu görmek hiç te zor değil.

70'li yıllara damgasını vuran sağ-sol çatışmaları ve Ermeni terör örgütlerinin eylemlerini bir yana bırakırsak, özellikle 80'li yıllardan itibaren hüküm süren PKK Terör Örgütü'nün eylemleri, içinde bulunduğumuz son günlerde olanca hızıyla devam ediyor. Son bir aydaki şehit sayısı gün başına bir şehit ortalamasının üzerinde.

Şimdi kısa bir tahlille terörün artışına sebep olan faktörlere ve bunların ışığında terörün neden sona ermeyeceği konusuna bakalım:

Terörün muhatapları ya da taraflarını inceleyecek olursak, bunlar; Türkiye Cumhuriyeti Hükumeti, Terör Örgütünün Dağ Kadrosu, Terör Örgütünün Şehir Yapılanması, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun köylerinde ve şehirlerinde kendi halinde yaşayan Kürt vatandaşlar, yine Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun değişik köylerinde ve şehirlerinde kendi halinde yaşar gibi yapıp ta hem terör örgütünü doğrudan ya da dolaylı olarak destekleyen, hem de bilinçsiz biçimde bu işi yapanların ekmeğine yağ süren Kürt vatandaşlar, Amerika Birleşik Devletleri(ABD), Avrupa Birliği(AB) Ülkeleri, Terör Örgütü PKK'nın Türkiye Büyük Millet Meclisindeki siyasi uzantısı kabul edilen ve şimdiki adıyla BDP diye anılan parti.

Taraf ya da muhatap diye belirttiğimiz bu unsurlardan hangileri terörün bitmesini istiyor, ya da hangileri gerçekten bir çözümden yana? Bu sorunu cevabı çok önemli. Alınacak cevaplar, aynı zamanda terörün devam edip etmeyeceğinin de cevabı olacak.

Buna göre;

a. Türkiye Cumhuriyeti Hükumeti ve vatandaşı terörün en büyük mağduru. Terörü bitirme gayreti en üst seviyede olması gereken unsur. 30 yılı aşkın sürede binlerce vatandaşını kaybetmiş. Ekonomisinin önemli kaynaklarını bu işe kanalize etmiş. Kendi iradesi ile hareket ettiği takdirde terörü sona erdirmek adına her şeyi göze alabilir ve de almak zorunda..

b. Örgütün Dağ Kadrosu: Bu işi daha ziyade meslek haline getirdikleri kanaatindeyim. Belli bir yaşam çizgisi yakalamışlar. İşleri ve maaşları, yiyecekleri aşları ve ekmekleri var. Örgütün üst düzey kadrosu işin kaymağını da yiyor. Örgütlerin malum gelir kaynaklarından bazıları uyuşturucu ve silah kaçakçılığı. Ayrıca örgütün adını kullanarak şehirlerde, Avrupa ülkelerinde tehditle para toplamak çok kolay. Açıkçası bu şekilde para toplamayı bir geçim vasıtası haline getirmiş olan kesim var. Kısacası bu iş bir nemalanma işi. Şimdi olayın çözümlendiğini düşünürseniz, bu işten nemalanan bu kadar insan ne yer, ne içer, nerede çalışır, nasıl haraç toplar, nasıl kaçakçılık yapar? O halde bu gurubun geleceği, olası bir çözüm halinde risk altındadır.

c. Şehir Yapılanması da, Dağ Kadrosu'na benzer bir şekilde bu işten nemalan bir kesim olarak kabul edilebilir.

ç. Kendi halinde yaşayan Kürt Vatandaşlar: Terörden en çok etkilenenlerin başında gelen vatandaşlarımız, muhakkak ki bu işin bitmesini en çok isteyen taraflardan birisidir. Yıllardan beri yerinden, yurdundan, evlatlarından, işlerinde ve toplumdaki huzurlarından mahrum kalan bu kesim terörün bir an önce bitmesini istiyordur. Ancak en etkisiz ve çaresiz konumda olmalarında dolayı ellerinde gelecek bir şey de yoktur.

d. Kendi halinde yaşar gibi yapıp ta hem terör örgütünü doğrudan ya da dolaylı olarak destekleyen, hem de bilinçsiz biçimde bu işi yapanların ekmeğine yağ süren Kürt vatandaşlar: Bunlar arasında gündüz sade vatandaş olup, gece terör örgütü saflarına geçenler çoğunluktadır. Gündüz halk ile hatta bölgedeki güvenlik güçleriyle ahbap çavuş gibidirler. Gece olunca kılık ve taraf değiştirirler. Birde bölgede bulunan güvenlik güçlerinin ekonomik varlığından geçinen vatandaşlar vardır. Bu kesimdekiler askerin yoğun bulunduğu bölgelerde manav, kasap, bakkal, hırdavat dükkanı gibi iş kollarında dükkan açmış, buradan geçimini sağlamaktadır. Asker bu bölgeden çekilse bu küçük esnaf dükkanını kapatmak zorundadır. Bu esnaf askerin çekiliyor haberini alınca ki bu haberi almak onlar için hiç te zor değildir, ertesi gün doğrudan ya da dolaylı olarak bir haber uçurur. Haber genelde şöyle olur: İki köy ötede bir terör gurubu görüldü. Sözde bu gurubu gören ya çocuklardır, ya çobandır, ya da bizzat kendisidir. Yerseniz; bölgeden çekilmeyi bir süre daha ertelersiniz ve operasyonlara devam edersiniz. Yemezseniz; bölgeyi terk edersiniz, esnaf ta işyerini kapatır. Bu kısır döngü böyle devam eder gider...

e. ABD: ABD'nin Ortadoğu bölgesindeki hedefleri gün gibi ortada. Kuzey Afrika gerçeğini herkes gördü Arap Yarımadası'ndaki ve Suriye'deki gelişmeleri de. Bu olayların hiç birisi durup dururken yaşanmıyor. Türkiye'de de böyle. Terör sebepsiz değil. ABD'nin buradaki rolü de belli. Bu konuda ayrıntılı çalışmamı ve yazdıklarımı "Hangi Ortaklık, IQ Yayınları, 2011 Basım" adlı kitabımda bulabilirsiniz. ABD Ortadoğu bölgesinde önce kendi hedeflerini gerçekleştirmeden, terörün bitip bitmeyeceğin, bizim değerlendirmemiz sadece bir hayal olur.

f. AB Ülkeleri: ABD kadar olmasa da AB ülkelerinin yıllardan beri Türkiye'deki terörün neresinde olduğunu bilmemek mümkün değil. Bu ülkeler arasında Fransa, Almanya, Yunanistan, İtalya, İsveç, Belçika ve İngiltere sayılabilir. Bu ülkelerin de Türkiye ve Ortadoğu bölgesi üzerinde kurmak istedikleri hakimiyet ve Sevr’den beri süre gelen ve günümüzde de vazgeçmedikleri hedefleri, PKK terörünün arkasında olmalarının başlıca sebepleri.

g. Terör Örgütü PKK'nın Türkiye Büyük Millet Meclisindeki siyasi uzantısı kabul edilen ve şimdiki adıyla BDP diye anılan parti: Bu gurup sonradan bu işe monte edilen bir yapı. Kendi iradelerinden ziyade, bölge politikalarını sürdüren unsurların aracısı konumundalar. Kendilerine ne denirse onu yapmak durumundalar. Avrupa'dan gelen bazı parlamenterler gider Diyarbakır'a doğrudan bunlarla görüşür. Sizce bunun adı nedir?

İşte, Türkiye'de terör bu ve benzeri sebeplerle kolay kolay bitmez, bitirilmek istenmez. Terörün bitmesi bulunduğumuz coğrafyada ayrıca daha büyük ve daha güçlü bir Türkiye'nin var olması demektir. Bu durum gelecekte kimi rahatsız edecekse, bu ülkeler Türkiye'yi bu yolla yıpratmak ve parçalamak hakkını kendinde her zaman göreceklerdir.

Mutlu ve huzurlu yarınlar dileğimle... 

 
Toplam blog
: 136
: 2817
Kayıt tarihi
: 20.03.11
 
 

Duyarlı olduğum konularda; düşündüklerimi, bildiklerimi ve birikimlerimi paylaşmak üzere burada b..