Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Temmuz '08

 
Kategori
Sosyoloji
 

Türkiye’nin Travmaları 3

KARAR VEREMEMEK

Türkiye’de hala ağırlıklı olarak feodal ataerkil kültür egemen. Çocuklarının gideceği okuldan evleneceği kişiye kadar baba karar veriyor. Allah’a, devlete, babaya itaat, demir emir gibi kesin.

Bu koşullarda, bir kişiyi 30 yaşında evlendirip, evde tek başına bıraktığında, o insan hiçbirşeye karar veremez. Karar veremez, çünkü tek başına karar vermesini bilmez, bireysel özgür iradesi yoktur.

Karar veremez, çünkü seçmesini bilmez. Seçenekleri de bilmez, ayırsayamaz da. Bir markete gridiğinde neyi alacağını, neyin nerede olduğunu bir türlü öğrenemez. Ancak bu insanın seçme ve seçilme hakkı vardır, gider oy verir. Ortaya ne sonuç çıkar? Her seçimde parti değiştiren bir seçmen kitlesi.

Sağına sarmısak, soluna soğan asman gerekecek denli, siyasal yönünü bilmeyen bir seçmen kitlesi.

İşte, bu nedenle Türkiye 1838’den beridir Batılılaşma’ya karar veremedi.

İşte, bu nedenle Türkiye 1946’dan beridir çok partili demokrasiye karar veremedi.

Ayrıca, havuç-sopa peşpeşe dizileri de, genel kararsızlık durumu yaratır.

Türkiye’de kararsız ve oy kullanmayan seçmen kitlesi her zaman diğerlerinden daha çoktu ama bu hep gizlendi ama artık gizlenemiyor.

Türkiye seçmeni karar veremiyor, çünkü haklarının sorumluluklarını üstlenmekten korkuyor.

İşçi, sendikal mücadeleyi entellektüleden bekliyor.

Köylü tarımsal mücadeleyi entellektüelden bekliyor.

Herkes herşeyi devletin yapmasını bekliyor.

Herhangi bir şey yapmak için, bir küme insan biraraya geldiğinde, örneğin apartman toplantısında hiçbir karar alınamıyor, çünkü onun sorumluğunu kimse üstlenmek istemiyor.

Bunun travmatik yönü nerede?

Sonuç, hep yaramazlık yapıp, üstüne dayak yeyince, zırıl zırıl ağlayan çocuklar gibi bir toplum oluyor.

Bunun çözümü ne?

Kitle iletişim araçları aracılığıyla, herşeyi açık seçik anlatmak. Olamadı yüzyüze, mahalle gezme yöntemiyle aynı şeyi yapmak.

Sevgili insan kardeşim: Sen hiçbir özel veya tüzel kişiden senin için bir şey yapmasını bekleme lüksüne sahip değilsin. Kendi hakkının mücadelesini kendin yapacaksın.

Örnekleyeyim: Sigara yasağından sonra, insanlarda yalakalık had safhada. Yüzüne konuştuğunda kafa sallıyor, arkanı dönünce sigarasını yakıyor, ceza yiyince de seni düşman belleyip dövmeye kalkıyor.

Karar veremeyenlerin sonu, sürübaşının peşinden uçuruma atlamaktır, koyunlar gibi... Türkiye’nin de sonu, bu gidişle öyle olacak: Toplumun tüm iktidar seçkinleri ayrı ayrı intihar ediyorlar. Kitle, hangi intihar yönetimini izleyeceğine bile karar veremiyor.

Şu anda Türkiye apışıp kalmış durumda, hani ‘çenesi sarkmış’ derler ya, öyle...

 
Toplam blog
: 2216
: 514
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Serbest yazarım. 1960 doğumluyum. BÜ İşletme mezunuyum. ..