- Kategori
- Güncel
Uçuyoruz..
Çok tanımak isterdim rahmetli dedemi. Çok yardımsever ve başkaların acılarına ortak olmayı seven biri olarak tanındığını söylerler onu tanıyanlar. İmam olmadığı halde çok güzel ezan okur ve ezan sesinden karşı köydeki insanları bile mest eder ve bu yüzden de çok sevilir miş.
Merhum babamı amcası büyütmüş. Birlikte dayanışma içerisinde küçük kasabada en önde esnaflardan biri olarak ticari ortaklıklarını sürdürmüşler yaşamları boyunca.
Çocukluğumda bir şeye ihtiyaç duyduğumda cimri mi cimri babamın amcasından para isterdim. Yeleğin saat kösteğinin sağ cebine baş ve işaret parmağını sokarak yirmibeş kuruşu zor alırdım elinden. Alırdım sonunda ama!
Bir gün her zamanki gibi "para tuzağı bunlar" dediği uçan balon için para aldım ve salı pazarına gidip satın aldıktan sonra dükkandan daha önce arakladığım kolay kolay kopmayan bobin makaranın ucuna bağlayarak evin çatısından gökyüzüne uçurmaya başladığımı ve saatlerce arkasından seyrettiğim o duygularımı hiç bir zaman unutmam unutamam.
Uçmak deyince aklıma bir söylem geldi..
"Türkiye uçacak!"
Hem uçacak hem de dertler bitecek! .
Ne zaman?..
Uçuyor da biz mi farkında olamıyoruz acaba?
"Bir zamanlar benim sevgilimdin,
Yanımdayken bile hasretimdin,
Şimdi bir aşk buldun
Mutluluk senin olsun
dertler benim çile benim
hayat benim senin olsun"..
..adlı şarkı çalıyor gramafondan da biz mi duyamıyoruz yoksa?
Piyasadaki duygunluk sona erdi de biz mi göremiyoruz?
Esnaf, işlerin canlanmasından ve satışların artmasından dolayı akşam saatlerine muteakip tulum-kemençe eşliğinde kolkola horon oynuyor da bizler mi miyop olduk acaba?