Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ağustos '08

 
Kategori
Su Sporları
 

Ülkemizdeki boğulma vakaları ile olimpiyat oyunlarındaki başarısızlığımız arasındaki benzerlik

Ülkemizdeki boğulma vakaları ile olimpiyat oyunlarındaki başarısızlığımız arasındaki benzerlik
 

Atalarımız; çocuklarımıza üç şeyi öğretmeyi salık vermişlerdir.

Birincisi yüzme, ikincisi ata binme üçüncüsü ise silah kullanmadır.

Ben bu öğüt kapsamında, üç hususta, da az da olsa, hayat içerisinde bilgi ve eğitim sahibi oldum.

Ancak, çocuklarıma aktarırken beceriksiz davrandım, oğullarım yüzme bilmiyor, otomobil kullanamıyor ve silahı tanımıyor. Bu derslerden kesinlikle sınıfta kalırlar. Kesinlikle bilgi sahibi sayılmazlar.

Bir yıl kadar evvel Atmaca 53 tabancamla büyük oğluma birkaç şarjör mermi attırdım, oldukça da iyi vuruyor ise de yüzmeyi bilmiyor, atın ise yanından geçmemiş. Otomobil ehliyeti de yok.

Diğer taraftan, benim gibi ülkemizde görevini bihakkın ifa edemeyen insanların sayısının bir hayli fazla olduğunu düşünüyorum.

Yüzmeye gelince, yaz geldi, yine denizlerde ve göllerde boğulmalar sonucu ölümler had safhaya ulaştı,

Bu üç spor dalının önemi ve hayatiyeti nedeniyledir ki, geçmişten günümüze tevarüs eden ve asla ihmal edilmemesi gereken eğitim ve öğretim, büyüklerimiz tarafından bir ibadet gibi algılanarak bizlere öğretilmiş olması, bizim de aynı hassasiyeti göstererek, çocuklarımıza öğretme uğraşı içinde olmamız gerekmiyor mu ?.

Çocukluk dönemlerimizde, hükümetlerce yapılmış, açık ve kapalı spor tesislerinden, biz zamanında istifade ettik. Bu tesislerin üzerine ülke nüfusuna paralel olarak yeni tesislerin ilave edilmeyişi sonucunda, spor aktivitelerinden mahrum kalan çocuklarımızın telafisi mümkün olmayan eğitim, öğrenim ve beceri eksikliğini hayat boyu duymaları kaçınılmaz görünüyor.

Bu sporların çocuklarımıza gelişme çağında verilmesi hayati bir zorunluluktur.

Ancak günümüzde bu sporların ehemmiyetinin tam olarak, insanlarımıza benimsetilememiş ve/ veya eğitim ve öğretiminin esirgenmiş olması sonucunda katıldığımız Pekin olimpiyatlarında, bu spor dallarında bir bronz madalya dahi alamayışımız bu gerçeğin itirafı anlamına gelmektedir.

Yüzme dersi neden ilköğretim okullarında beden eğitimi dersi içerisinde zorunlu olarak verilmez.

Zaman zaman TV ve gazete sayfalarında, meydana gelen boğulma haberlerini duyunca, kahrolmamak elde değil.

Şimdi, bu çocukların boğularak ölümünden kimler sorumludur, bu sorunun tartışması, bu yazının konusu dışındadır.

Bu yazıda, endişelerimize neden olan gerçeği bulabilirsek, yazının amaca hizmet ettiğinden mutlu olacağım..

Silah kullanma konusunda belki ailelerin yükümlülüğünden ziyade devletin birinci derecede payı olduğu bilinmektedir. Atış poligonları çok uzak ve yetersiz. Ücretlerde çok pahalı.

Araç eğitiminde de, apartman katlarına kadar yaygınlaşan sürücü kurslarındaki verilen derslerin sahiciliği ile verilen sürücü belgelerini hak etme durumunun tartışılmaya değer olduğu kanısındayım.

Asıl üzerinde durulması gereken eğitim yüzmedir. Bu sporun dalında; bu güne kadar yaşanılan tecrübeler göstermiştir ki, söz konusu branş, okullarda zorunlu bir ders olarak çocuklarımıza öğretilmesi ve müfredata alınması nın önemi büyüktür.

Çocuklarımız gün geçtikçe büyüyor, ancak ihmaller, bilgisizlikler ve imkânsızlıklar sonucu önemi gün geçtikçe anlaşılan, yüzme sporundan çocuklarımızın mahrum kalması sonucu, yaşanan ölüm olayları trafik kazaları gibi sosyal bir vaka olarak kanıksanmış gözüküyor. Vahim olan da kanıksanma durumudur.

Bu durum, millet olarak bize hiç yakışmıyor.

Eğitimsiz olan çocuklarımızın, bu eksikliği gelecekte her hissettikleri anda, bizi hiç te iyi yad etmeyecekleri bir gerçektir.

Denize kıyısı bulunan şehirlerde oturanların bir nebze yüzme eğitiminden mahrum olmadıkları bilinen bir husustur, eğer kıyılar temiz kalmışsa,

Biz çocukluğumuzda çaylarda, küçük derelerde ve göllerde yüzmeyi öğrendik, ancak bugün, bu belirttiğim dere ve göllerde de çevreyle ilgili kirlilik, insan sağlığını tehdit eder duruma gelmiştir.

Dolayısıyla, sularda kirlilik, ayrı bir yazı konusu olarak ele alınabilir.

 
Toplam blog
: 135
: 1323
Kayıt tarihi
: 29.09.07
 
 

Ali Emir KARAALİ, Rize Doğumlu, 1978 Rize Lisesi Mezunu, (1988)T.C. Anodolu Üniversitesi   'İşlet..