Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Temmuz '21

 
Kategori
Mizah
 

Unvanlarla çevrili hayatımız

Meslekte üst eğitimi almış olmanın "unvanı" Ancak olur olsa da, unvanı geniş anlamda kullandım. İkisini birleştirmek istedim. Ücretli pozisyoncu-oyuncu.
Bir yere bağımlı-bağlı kravatlı...ara sıra çıkarsa da  boğazını sıkan iplik de diyebiliriz.
Canım acıyordu Valla. Biz de öyle gevşek takmak falan Kafa tutmak gibiydi. Neyse bitti.
Benim kafama şapkayı 16 yaşında taktılar. Tam 5 km sabah koşusu vardı, tüfek askılı.
"Benim oğlum Pilot olacak" asker olacak, Polis olacak...Ben Asker oldum, kaçtığım güne kadar...
Tam 15 yıl mecburiyeti yaşadım. Sonra yakalandım içeri atıldım. Yani rozetim söküldü elime verildi. Firari dediler!
Dayatılan hayattan firar ettim, hayatıma geldim.
Tabi kimse zorla bunu bana yapmadı; zamanın ağırlığı içinde zorunlu bir tercihimdi. Babanın suçu Yok. Belki hayatın...
Her mesleğe, ünvana saygım var, sadece sevmediğim bir unvanla yaşamak zorunluluğu sadece isyanım, KENDİME.
Evet Pilot oluyor metal bir çerçevenin içinde yüreksiz kuş misali gökyüzünde uçup gidiyoruz.
Sonsuz Gökyüzünde bir kalıp içinde... unvanlarımız daha anamizdan yeni doğduğumuzda yakamıza yapıştırılan rozetler misali, o zamandan yapıştırılıyor aklımıza...
Ne gördük ne duyduk ne gördükse olacağı o oluyor. Gün gelip gerçekler çatsa da, sayısal sözel tutturabildiğimizin ünvanı avukat öğretmen olup çıkıyoruz. Allah ne verdiyse...
Tabi ki elimizde olan, bu dünyanın kaygısını taşımaktır, önceden çizilmiş haritanın yol işaretleri gibi...yoksa ortada işaretli kala kalırsın...
Kızlarda sevmez seni. Evde kalırsın cinsiyetin erkekse hele...
Okul biter, ailemiz biter, bizde biteriz bir unvan sahibi olmaktan...
Yorgun bir savaşçının ormanda av arayışı gibi iş arayışı başlar. Bir geyik iş bulduğumuzda, binlerce kurşun atılır kim tutturur yıkarsa elinde kalır o geyik iş!
Şanslıdır binlercesinin can siper hedefin, hedefini vurmak haliyle...
Sonra bir şükran duası ile işe başlar.
Aha meslek aha unvanın.
Hayırlara vesile olsun canım. Cananım evladım...
Haberleşme mühendisi hemen fotonların hızında işe koyulur.
O yer senin bu yer senin; o masa senin bu masa senin.
Aha şef aha müdür, aha daire müdür. Aha başkan aha daire başkan aha müşavir aha müsteşar...
Aha genel müdürler müdürü.
Müdürüm müdürüm, başkanım başkanım.
Sabahtan akşamım. Evden işe işten eve yakışanım... unvanım...
Toplantı, moblantı. İş görüşmesi, bakan danışmanıyım.
Yirmisi otuzu kırkı ellisi...
Yetmedi altmışlısıyım.
Başkanım daha emekli olmuyormusun?.
- yaa... bir ev taksiti bitsin tamam diyeceğim
- oğlan evlensin tamam
şu tamam bu tamam...
Kim bilir ne zaman...
Aha az kaldı...Bir ev taksiti bitsin
Aha sela okunuyor
Allah rahmet eylesin...
Not: bir küçük şiirle bitirmek istiyorum:
" Özgürce bir yaşamın destanında/uçmak bize de yakışır/ kurşun ağırlığınca kalmışsak; zamanın içinde eğer/ hangi kanat/ hangi yürek/bulutlar üstüne kaldırır bizi...
Unvanların hırslı ağırlığını sevgili hayat kaldıramaz
Yeteri kadar tüketim gibi, yeteri kadar iş hayatı
Hiç bir zaman kaçırma yaşamın TAM ZAMANI!

 
Toplam blog
: 164
: 239
Kayıt tarihi
: 23.02.09
 
 

Kalenderce yaşarım. Okurum, gezerim, Çocukluğum şanslıydı; özgürlük en büyük mükafatım. Hiç bir kal..