Uzakta değil, tam yanı başımızda

-Uzakta değil.
-Tam yanı başımızda.
-Hemen şuracıkta.
-Kafanızı kaldırın.
-Ve bakın.
-Mutlaka göreceksiniz.
-Emin olun göreceksiniz.
-Bilmiyorum ama.
-Yüreğiniz kaldırabilir mi?
-Şahsen benim.
-Evet!
-Benim yüreğim kaldırmıyor.
-Şimdi okudum.
-Biliyordum!
-Hayır.
-Tam olarak bilmiyordum.
-Sadece tahmin ediyordum.
-Ve okudum.
-Şimdi okudum.
-Irak’ta, sivil ölümleri, 1 milyonu aşmış.
-Korkunç bir şey.
-Korkunç bir dram.
-Yaşananlar feci.
-Yaşananlar kâbus.
-Tam yanı başımızda.
-Olup bitenler, tam yanı başımızda.
-Tam yanı başımızda, insanlık adına, utancın ta kendisi yaşanıyor.
-Ve bütün dünya seyrediyor.
-Ve bütün insanlık alemi seyrediyor.

* * * * *

-“Adil Dış Politika”
-ABD merkezli bir kuruluş.
-Ekim 2006 tarihindeki saptaması.
-Irak’ta, 1 milyon 213 bin 716 sivil ölümü saptamış.
-Londra merkezli bir başka kuruluş.
-ORB.
-Eylül 2007 tarihindeki saptaması.
-Irak’ta, 1 milyon 220 bin 580 sivil ölümü saptamış.
-Ya Iraklılar ne diyor bu saptamalara?
-Okumaya devam ediyorum.
-Gülüyorlarmış.
-“Dalgamı geçiyorsunuz bizimle” diyorlarmış.
-Irak’ta, sivil ölümlerin, verilen rakamların kat be kat üstünde olduğunu söylüyorlarmış.

* * * * *

-ABD, Irak’taki sivil ölümlerinin sayısını doğru verir mi?
-Kuşkusuz doğru vermez.
-Kuşkusuz ABD, sivil ölümlerini gizleyecektir dünya kamuoyundan.
-Hoş.
-ABD, nede çok takıyor ya dünya kamuoyunu.
-Ne diyor Iraklılar?
-Bakalım.
-“Tabi ki ABD sivil ölümlerindeki sayıyı gizliyor”.
-“Ve sivil ölümlerindeki sayıların gizlenmesinden yarar umuyor.”
-“Buna karşın Irak hükümeti de ABD’nin kuklası olduğu için, verilen sayılar çok gülünç oluyor.”
-İlginç değil mi?

* * * * *

-Irak’ın Diyala denen bir vilayeti.
-Bağdat’a 40 km. uzaklıktaymış.
-Ve Bağdat’ın güneyindeymiş.
-Ve Diyala vilayetinin baş şehri Bakuba.
-Bakın ne diyor Bakuba sakinleri.
-“Irak’ta, sivil ölümlerinin büyük bir bölümü kayda geçirilmiyor”.
-Neden mi?
-Bilinmiyor mu nedeni.
-Biliniyor.
-ABD böyle istediği için.
-Bakuba sakinleri devam ediyor.
-Sivillerin cesetleri, Diyala Irmağına atılıyormuş.
-Diyala ırmak boyunda, köylerde yaşayanlar, ırmak’ta cesetlerin yüzdüğünü ve bu durumu artık kanıksadıklarını ifade ediyorlar.
-Ve bir kamyon şoförü şöyle diyor.
-“Her gün kamyonların ırmağa ceset boşalttığını görüyordum”.
-“Ve Diyala Irmağı cesetlerle dolup taştı”.
-“Kimse artık Diyala boylarında yaşamak istemiyor”.
-“Herkes kaçıyor”.
-“Terk ediyor Diyala boylarını”.
-“Kuzeye yerleşmek için uğraşıyor”.

* * * * *

-Tam yanı başımızda.
-Ve tam gözümüzün önünde.
-Bir vahşet.
-Ve silah tüccarlarının keyfi yerinde.
-Şiş göbekli.
-Kel kafalı
-Ağzında kalın purosu.
-Akşam beş çayını, Limuzinle içmeye giden silah tüccarları.
-Keyifleri yerinde.
-Ölümler keyiflerini yerine getiriyor.
-Şayet ölümler, olmasa.
-Şayet insanlar, mutlu olsa.
-Ve insanlar, insan gibi yaşasa.
-Şiş göbekli.
-Kel kafalı.
-Altında Limuzin, akşam beş çayı içmeye gidenler.
-Çok mutsuz olurlar.
-Değil mi?