Varoşlarda öğretmen olmak

Evet kısa bir zamandır öğretmenlik yapıyorum varoşlarda yeni açılan bir okulda nerden başlasam neyini anlatsam bilemiyorum. Okulda ilk günümü sizinle paylaşmak istiyorum. Sabah 7:20 ders başlıyor malum mevsim kış çocuklar sanki yaz ortası gibi terlikle montsuz kabansız okula geliyor. Anneliğin vermiş olduğu duygularla hepsi için üzülüyor içim acıyor derse girince ilk işim çocukları derse motive etmek oluyor hepsi uykulu gözlerle bana bakıyor. Bir kaçı sıranın üstünde uyukluyor nedenini sorunca akşam mesai kaldım diyor kalbim birkez daha parçalanıyor. Bir tanesi bayılıyor lavaboya götürüyorum noldu hasta mısın? deyince açım kahvaltı etmedim öğretmenim diyor akşam bir kase çorba içmiş bir tost al ye diyorum parası olmadığını öğreniyorum bugün benim için zor geçecek anlıyorum. Ertesi gün yine zor geçiyor başka okuldan öğretmen bıçakladığı için bu okula nakil gelmiş bir çocuğun sınıfına derse giriyorum çocuk derken zorlanıyorum mafia dizilerinden kaçmış sınıfa gelmiş gibi bir hallerde istediği an girip istediği an dersten çıkabiliyor sınıfta ders işlemek ne mümkün ancak asayişi sağlayabiliyorum ikinci ders ellerinde iki metrelik bir türk bayrağı şehitler ölmez vatan bölünmez protestoları arasında dersi bitiriyorum. Bu anlattıklarım ilköğretim öğrencileri henüz... Üçüncü gün altıncı sınıflardan bir kız öğrencinin kollarına gidiyor gözüm jilet izleri gözüme çarpıyor anneni çağır yarın gelsin diyorum kız sonraki iki gün okula gelmiyor. Kardeşide aynı sınıfta soruyorum T.... nerde? mahkemeye gitti öğretmenim deyince bir an kızıyorum küçücük çocuğun mahkemede ne işi var diye. Kardeş anlatıtor ablama bir akrabamız kötülük yaptı kemik yaşı ölçülecek onun için gitti diyor. Bu kadarı bana ağır geliyor ne zamanda yaşıyoruz? bu çocukların durumu ne olucak? her zaman hayat güzel... derim. Hayatın güzel yönlerini görmeye çalışırım ama bu iş bana hayatın kötü taraflarını öğretecek sanırım