Vaslui' ye teşekkür borcu

Fenerbahçe; Şampiyonlar Ligi'nde gruplara kalabilmek için geçmesi gereken 2 turdan birincisinde, Kadıköy'de aldığı 1-1'lik kritik skorun rövanşında, Romanya temsilcisi Vaslui'yi deplasmanda 4-1'lik skorla eledi.

Vaslui takımı henüz 10 yıllık bir geçmişe sahip olsa da, kendi evinde oynadığı uluslararası maçlarda ilk kez yeniliyor olmasının tesadüf olmadığını bize her iki maçta da kanıtlamış oldu.

Oldukça düşük bir bütçe ile kurulan bu takım; top rakipteyken nasıl ileri uçtan başlayarak takım halinde baskı yapılacağını, kazanılan topun oyuna nasıl sokulacağını ve fizik gücünün 90 dakika boyunca nasıl efektif kullanılabileceğinin derslerini her iki maçta da bizlere yaşatmış oldu.

Şimdi skor kimseyi yanıltmasın, ya da hiç kimse Kadıköy'de oynanan kötü futbola deplasmandaki farklı skorla cevap verdik diye düşünmesin. İlk maçın tamamında olduğu gibi bu maçın da 71. dakikasına kadar yokları oynadık. Volkan ve Kuyt mucizeleri bize turu getirdi.

Defans hattındaki oyuncular adam paylaşımı konusunda çok kötüler ve özellikle Bekir bireysel hataya çok açık bir oyuncu. Orta alanda Selçuk Şahin'e katlanmaktan kurtulamamışken Mehmet Topal'ın da çok fazla etkinliğinden söz etmek güç.

Orta alandaki oyuncular ile stoperlerin yan paslarını, "takımın topa hakimiyeti" şeklinde açıklamak ne kadar komikse izlemek de o kadar bezdirici.

İyi niyeti ve azmi ile en azından Mehmet Topuz'un ya da Caner'in bu bölgede kullanılması daha faydalı olur. Topuz ve Caner oyunu ileriye oynama düşüncesi ve becerisi olan, topu Alex'e ya da ileri uca daha kısa zamanda ulaştırabilecek oyunculardır.

Vaslui takımı Fenerbahçe'ye, hazırlık maçlarında çok fazla sırıtmayan bütün eksikliklerini göstermiş oldu. Bu sebeple onlara teşekkür borcumuz var.

Teknik ekibin bu eksiklikleri iyi analiz edip önlem alması (eğer ki gerçekten teknik bir beceriye sahiplerse) ve henüz sezon başındayken çözüm bulması, ayrıca orta alandaki zaafiyetin de sağlam bir transferle giderilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde bu sezon da bizim için oldukça zor geçer.

Amacımız Hoca'ya işini öğretmek değil muhakkak, sadece güzel futbol oynayabilecek bir kadroyu el freni çekili bir halde tutmaması isteğimizdir. Eğer ki tüm sezon bu mantıkla gideceksek, biz de taraftarlar olarak sezon başından genel bir sağlık taramasından geçelim, yoksa bu strese bünye dayanmayacak.