Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Ağustos '09

 
Kategori
Deneme
 

Ve Tanrı, Tanrıyı yarattı. Çarpıtılan tarih

Ve Tanrı, Tanrıyı yarattı. Çarpıtılan tarih
 

Öylesine bir resim.


Şeyh Bedrettin adını duyduğumda yıl 1978’di ve ben Üniversite öğrencisiydim. Osmanlı tarihinin bu en büyük isyancısının adını yıllarca tarih okuduğum öğrenim hayatımda hiç duymamıştım. Üstelik bu isyan diğer isyanlardan çok farklıydı. Belli bir politik çizgisi ve felsefesi vardı bu isyanın. Büyük ozan Nazım Hikmet, Şeyh Bedrettin destanını yazmasa ve ben onu tesadüf eseri şiir düşkünü bir arkadaşımdan duymamış olsam sanırım daha uzun bir süre tarihin bu ilginç kişiliğini öğrenme şansım olmayacaktı. Üstelik ben Aydınlı idim ve Ortaklar kasabasının içinden defalarca geçtiğim halde ancak yıllar sonra Erol Toy’un Şeyh Bedrettin ile ilgili romanını okuduğum zaman bu kasabanın Şeyh Bedrettin taraftarlarınca kurulduğunu öğrendim.

Ancak Şeyh Bedrettin’i yok sayan resmi tarih İstanbul’un fethinde Ulubatlı Hasan diye bir karakter yaratıyor ve yıllarca okullarda bu hayali kahramanın öyküsünü okutuyordu. Ama aynı resmi tarih Osmanlı ordusunun içindeki Türk askeri sayısı kadar Bizans ordusu içinde de Türk olduğu gerçeğini ise gizliyordu. Yine Osmanlı ordusunda devşirme yada sonradan Müslüman olan asker sayısı ise Bizans ordusundaki hristiyan asker sayısından daha fazla olduğu gerçeğini de saklıyordu.

Okullarda bize okutulan din dersleri ise başlı başına bir garabet. Yıllarca Mevlana’nın, Yunus Emre’nin öykülerini dinledik şiirlerini ezberledik ama onların asıl fikir babasını ve onları en çok etkileyen din adamı Hallacı Mansur hakkında ise tek bir kelime öğrenemedik.

Yine Türklerin ve İslam aleminin diğer ülkeleri işgallerini zafer diye yıllarca okuduk ama dünyanın ve tarihin en ilginç islam devletlerinden olan “KARMATİLER” hakkında tek satır öğretmediler bizlere.Üstelik bizim çocuklarımıza da öğretmiyorlar.

Türklerin Müslüman oluşunu anlatan kitapları anımsıyorum da yıllar sonra gerçeği öğrenince bu kadar yalanı nasıl becerdiler diye merak ediyorum doğrusu. Bize aynen şunu öğrettiler. “ Müslüman Emevi devleti ile Türkler sınır komşusu olunca TÜRKLER İslamiyetten çok etkilendiler ve çarçabuk ve kolayca Müslüman oldular”. Halbuki Türklerin Müslüman olması yaklaşık 200-250 yıllık bir sürece dayanıyor ve Araplar tarafından katledilerek ve zorla Müslüman yapılıyor. O zamanların medeniyeti beşiği olan ve en gelişmiş iki Türk şehri Semerkent ve Buhara taş üstünde taş kalmamacasına yakılıp, yıkılıp yağma ediliyor. Ama buna rağmen Türkler yüzyıllardır atalarından kalma kendi şaman dinleri ile islamiyeti harman edip Anadolu Müslümanlığı diyebileceğimiz kendilerine özgü bir tarz geliştirdiler. Elbet bunda Mevlana’nın Yunus Emre’nin ve hacı Bektaş Veli gibi ünlü düşünürlerin büyük etkileri oldu. Bu araştırmaları yaparken Diyanet işleri Başkanlığına da bir e-mail gönderdim. Gönderilen e-mail ve yanıtını aynen buraya yazıyorum.

Diyanet işleri başkanlığı e-maili.

Sorunuz:

mollacami.com internet sitesinde Türklerin Müslüman oluşu ile ilgili bir yazı bulunmaktadır. Bu yaz DİYANET BAŞKANLIĞI imzası ile yayınlanmıştır. Bu yazı kurumunuzca mı yayınlanmıştır. Bu yazıdaki görüşlere katılıyor musunuz? Eğer katılmıyorsanız sizce Türklerin Müslüman oluşu ile ilgili tarihi süreci belirten bir
yazınızı bana gönderirseniz sevinirim.

Saygılar.
A.İhsan UĞÜZ

Cevap:

Bahsettiğiniz sitedeki "Türklerin Müslüman Oluşu" adlı makale, doğru bilgileri içermektedir. Konu ile ilgili Başkanlığımızın gerek süreli yayınlarında, gerek basılı eserlerinde, gerekse Diyanet İslam Ansiklopedisinde fazlaca bilgi mevcuttur.

İlgili site sadece "Diyanet Başkanlığı" dipnotunu vermiş ve başka da bir açıklayıcı bilgi vermemiştir. Ayrıca söz konusu yazı, farklı konuları da içermektedir. Mesela, Türk ilim adamlarından, vakıf eserlerinden de bahsetmektedir. Dolayısıyla Başkanlığımıza ait bir yazıdan özetlenmiş bir alıntı olduğu anlaşılmaktadır. Başkanlığımıza ait bu konuda pek çok yazı mevcut olduğu için, hepsinin incelenme durumu yapılmalıdır ki ancak o durumda size ilgili kaynağın tam yeri verilebilsin.

Sonuç olarak ilgili makale, doğru bilgileri içermektedir
.

Adı geçen yazının ilgili bölümünü aşağıda bulacaksınız.

Türklerin Müslüman Olusu

Islâm, bütün dünya milletlerinin mutluluğu için gönderilen son ve en mükemmel dindir. Islâm dini, Arap Yarımadasinda Mekke ufkunda bir güneş gibi doğmuş ve kısa zamanda dünyaya yayılmıştır.

Türklerin Islâm dinine girmesi, Türk milletinin tarihinde bir dönüm noktası olmuş, müslümanlık için hayırlı sonuçlar doğurmuştur.

Türkler, Islâm dinini hiç bir zorlama olmadan kendi istekleri ile kabul etmiştir. Bunun başlıca sebepleri şunlardır:

1) Islâm dini ve Islâm medeniyetinin üstünlüğü.

2) Islâma girmeden önce Türklerin eski dini inançlarının Islâm inancına yakin olması ve Islâmin getirdiği üstün prensiplerin Türk milletinin ruhuna ve manevi yapısına uygun düşmesi.Türkler Islâm'a girdikten sonra bütün varlıkları ile Islâm'a hizmet ettiler, bu uğurda hiçbir fedakârlıktan çekinmediler.

Düşünün ki bu ülkede din ve dinler tarihi konusunda doğru bilgiler aktarmak zorunda olan bir kurum bile yukarıda ki yazıyı gönderebiliyor. Bu ülkenin okullarında ve kitaplarında doğrular ne zaman yer alacak ve gerçek tarihi çocuklarımıza ne zaman öğreteceğiz çok merak ediyorum doğrusu.

Not 1-: Aynı konu ile ilgili Prf.Süleyman Ateş’le yaptığım yazışmaları ve birçok ilginç konuları ikinci yazımda okuyabilirsiniz.

Not:2 :Bu yazı “VE TANRI TANRIYI YARATTI” kitap çalışmamdan derlenmiştir.

 
Toplam blog
: 72
: 2174
Kayıt tarihi
: 11.04.08
 
 

3 Ocak 1958 doğumluyum. S.Muhasebeci Mali Müşavir olarak çalışmaktayım. Edebiyat ve sinema ilgim ..