Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Kasım '13

 
Kategori
Anılar
 

Vefatının 27.Yılında Mehmet Kaplan'ı anmak ( 1 )

Vefatının 27.Yılında Mehmet Kaplan'ı anmak ( 1 )
 

Prof. Dr. Mehmet Kaplan ( 1915- 24 Ocak 1986 )


Edebiyatçı, eleştirmen ve dilci Prof. Dr. Mehmet Kaplan ( D. Sivrihisar 1915- Ö: 24 Ocak 1986) sanat ve kültür dünyamızda ayrı bir isim ve unutulması mümkün olmayan değerli bir şahsiyettir. Mehmet Kaplan aramızdan ayrılalı tam 27 yıl geçti… Bu yazımda O’nu biraz olsun anmak istedim. Hiç unutmuyorum Diyarbakır Erkek ilk öğretmen okulunda iken Türkçe ve Edebiyat derslerinde Mehmet Kaplan tarafından hazırlanan bir “Edebiyat Kitabı”  vardı elimizde. Bu kitaptan dersler alıyor ve onu okuyorduk. Bu değerli insanı görmek bizlere nasip olmadı. Lakin o yıllarda ( 1961–1964 )  çıkan sanat ve kültür dergilerinden özellikle Hisar, Hareket ve Çağrı gibi dergilerde Prof. Dr. Mehmet Kaplanla ilgili yazılarını ve özellikle Türk şiiri konusunda yaptığı tahlillerini okuyorduk. Hatta onun bu konuda yazılmış ve Türk Edebiyatına kazandırılmış birçok kitapları, nitelikli makaleleri ve denemeleri vardır. Bunları ayrıca yazımın son bölümünde vereceğim. 

Şimdi kitaplığımın bir köşesinde onunla ilgilini bazı anılarını anlatan bir kitap vardır. Mehmet Çınarlı’nın “Sanatçı Dostlarım” kitabı… Mehmet Kaplan’ı yakından tanıyan Hisar Dergisi’nin sahibi ve kurucularından şair, yazar Mehmet Çınarlı’nın hazırladığı ve Ötüken Yayınları arasında yer alan”Sanatçı Dostlarım” ( İstanbul 1979 ) adını taşıyan bu değerli eserinden onunla ilgili bazı anıları alıntı yaparak, bu her iki yazarımızı saygıyla ve rahmetle anmak istiyorum. Çünkü her ikisi de şu anda yok aramızda. Özellikle bu fırsatı bizlere veren Akpınar Dergisi sahibi şair, yazar dostum Avukat İsmail Özmel Bey’e de bu vefalı davranışından dolayı da teşekkür etmek istiyorum. Türk edebiyatına, Türk kültürüne ömür boyu hizmet etmiş insanları unutmamak gerekir. İşte Prof. Dr. Mehmet Kaplan’da bu değerli insanlardan biridir. Aramızdan ayrılışının 27. yılında Akpınar Dergisinde Mehmet Kaplan’la ilgili özel bir sayı ayırmasına da Türk edebiyatı, Türk kültürü adına sevindiğimi belirtmek isterim.

Hisar Dergisi sahibi ve kurucularından rahmetli Mehmet Çınarlı onunla ilgili anılarında  “ Sanatçı Dostlarım” adı geçen eserinin bir yerinde ( Say:154-171) değişik sayfalarda şunları yazıyor:

“ Mehmet Kaplan’ın İmzasını ilk defa, 1940’larda,”İnkılâpçı Gençlik” adında bir dergide görmüştüm. Dergi, genellikle”Garipçilerin” sanat görüşünü savunur, onların şiirlerini yayınlardı. Orhan Velinin:

Ben Orhan Veli,

Yazık oldu Süleyman Efendi’ye

Mısra-ı meşhurunun mübdii

Duydum ki merak ediyormuşsunuz.

Hususi hayatımı anlatayım:

Evvela adamım, yani

Sirk hayvanı felân değilim,

Burnum var, kulağım var

Pek  biçimli olmamakla beraber.( 1 )

diye başlayan ve aynı şekilde devam eden şiirini ilk defa o dergide okuyup hayretler içinde kaldığını hatırlıyorum” … Mehmet Kaplan 1952’den itibaren Hisar’da yazmaya başladı. Aynı yılda onun bize gönderdiği  “ Sanat Düşmanlığı” yazısı bizim görüşlerimize de tercüman olduğu için Hisar’da yer vermiştik. Adı geçen yazısında özetle: Ancak faydalı olanın güzel olduğu. İşe yaramayan şeylerin güzel olamayacağını tezi öne sürülüyor… Fayda estetiği adı verilen bu estetiğe göre, acemi bir elin yontuğu kaba saba bir su çanağı, ince bir zevkin işlediği vazodan güzeldir. Çünkü bu çanağı bir işe yaradığı halde vazo hiç işe yaramaz…” daha sonra yayınladığı bir başka yazısında “ Eski Kültürü Öğrenmek Zaruriyeti” başlıklı yazısında da ise ; ( Ocak 1953 ) eski kültürümüzden büsbütün kopmak isteyen yeni sanatçıların yolda olduklarını söylüyordu adı geçen bu makalesinde. “  Bir ara İstanbul’da Turgut Atasoy’un çıkardığı ve sahibi olduğu ikinci bir “ İSTANBUL” dergisi çıktı ve Mehmet Kaplan bu dergide yazmaya başları.  Ne yazık ki 1957 yılında Hisar’la birlikte bu dergide kapandı. Kaplan’da bizim gibi dergisiz kalmıştı…

1964 yılında Hisar’ı ikinci kez olarak yeniden çıkardık. O’nu yine yanımızda gördük. Bundan böyle bizimle birlikte olmayı ve yazılarını Hisar’a  göndereceğini ifade etti….Bir ara Mehmet Kaplan’ın dergimiz yazar ve şairlerinden Mustafa Necati Kararer ile  araları bozuldu. Mesele şu idi: Şiir Tahlilleri “adını taşıyan kitabında Mustafa Necati Karaer’in bir eleştiri yazıları yazılmıştı. Bundan dolayı biraz olsun aralı bozulmuştu. Konu ile ilgili olarak yine dergimiz yazarlarından Gültekin Samanoğlu’na 22 Kasım 1965 tarihli mektubunda özetle şunları yazıyordu:   

" Ankara’da canlı ve samimi konuşmalarımız ben de derin ve güzel bir hatıra bıraktı. Yazılarımda ve konuşmalarımda fikirlerimi iyi anlatamamış olabilirim. Arkadaşlarımın, beni hiç olmazsa tam olarak tanımalarını rica ederim.“Şiir Tahlilleri”nin ikinci cildi bir bütündür ve bu birincisini tamamlar. Değişmeler ve denemeler beni güzellikler kadar ilgilendiriyor. Dikkati bilhassa teknik ve yapı üzerine çekmek istiyorum. Teknik ve yapı bana, pratik hayatta olduğu kadar mühim gözüküyor.”

Bu mektuptan sonra, Karaer’in, Hisar’da “Şiir Tahlilleri” için yazdığı eleştirmeyi Kaplan aynı anlayış ve göşgörü ile karşılamadı. M.N. Karaer yazısında eserin önemini ve değerini belirtmiş olmakla beraber, kitaba alınan şairlerin seçimindeki isabetsizliğe değinmiş ve bazı örnekler vermişti. Sayın Kaplan, bir başka mektubunda şöyle diyordu: “Şimdiye kadar derginize seve seve yazdım. Bu sayıdan itibaren ( Aralık 1970 ),yazmayacağım. Mevcut yazılarım varsa, lütfen neşretmeyiniz. Saygı duyduğum insanlardan saygı görmek zannederim hakkımdır. “Allahaısmarladık “ Bundan sonra Mehmet Çınarlı yukarıda adı geçen kitabında Mehmet Kaplan’la ilgili anılarında şöylece sözlerini noktalıyordu: “ Üzülmüştüm. Suçum, günahım olmayan bir konuda, kabak benim başıma patlıyor, durumu düzeltmek yine bana düşüyordu.  Tarık Buğra Kaplan’ın bizden çok önce tanıdığı, öğrencisi ve dostu; daha sık görüştüğü yakın bir arkadaşıydı.

Gültekin Samanoğlu –İstanbul’da bulunması dolayısıyla- benden daha sık görüştüğü yakın bir arkadaşıydı. Birinin yazdığı, ötekinin seçip yolladığı yazıyı-üzerinde fazla durmadan-yayınlamakta Kaplan’a karşı suç işlemiş olacağımı aklıma bile getirmemiştim. Mektubuna verdiğim cevapta, bunları açıkladıktan sonra, şu soruyu sordum: “ Beni de biryana bırakalım, Sizi çok seven ve ilgiyle izleyenler Hisar okuyucularının kabahati ne? Yazınızdan niçin mahrum etmek istiyorsunuz? Gerçekten Kaplan’ın Hisar’da yayınladığı deneme ve eleştirilerini hayranlıkla okuyan adeta Kaplan’ın hastası olan okuyucularımız vardı.  Bunlardan, Danıştay’dan Raportör olan bir hemşerim ( Sabri Tandoğan ) Kaplan’ın Hisar’da çıkan her yazısını beş kere, on kere okuduğunu ve bir yenisini sabırsızlıkla beklediğini söylemişti. Daha sonra Kaplan mektubuma bir yılbaşı kartıyla cevap verdi. ”Haklı dost ve naziksiniz Sizlerden vazgeçmem güç” ve Hisar’da yazmaya devam edeceğim ” diyordu.  

yazının devamı var...................................

Kaynak:

1- Sanatçı Dostlarım / Mehmet Çınarlı, Ötüken yayınları

İstanbul- 1979.

2- Yazarlar Sözlüğü - İhsan Işık, Risale Yayınları -2.baskı 1998- İstanbul.

 

 
Toplam blog
: 2227
: 832
Kayıt tarihi
: 27.06.09
 
 

1946 Mardin ili, Kızıltepe ilçesi'nin Esenli köyünde doğmuştur. İlk ve ortaokulu Kızıltepe'de bit..