Velev Ki türban onaylanmadı...

Türkiye'yi refaha kavuşturacak, gayri safi milli hasılayı arttıracak, terör sorununu ortadan kaldıracak, eğitim sorunlarını kökten çözecek, tarihin en önemli yasa değişikliği bugün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün huzuruna çıkıyor.

Toplumda genel görüş, onama makamının yasayı bekletmeden onaylayacağı yönünde.

Ya da başka bir beklentiye göre, hemen onaylamayacak -tepkileri azaltmak amacı ile- bir kaç gün beklemeyi daha sonra onaylamayı tercih edecek.

Ama onama makamı, değişikliği eninde sonunda, en azından 15 Şubattan önce onaylayacak.

Ondan sonra ülke büyük bir hızla, nurlu ufuklara erişip, ebedi huzura kavuşacak.

"Velev ki"

Evet evet, "velev ki" yasa değişikliği onaylanmadı ve meclise geri gönderildi. O zaman ne olacak? Hiç düşündünüz mü?

Gelin birlikte biraz beyin jimnastiği yapalım:

* Başbakanın, Abdullah Gül "kardeşi" ile arasına kara çarşaf girer, kardeşlik çatırdar.
* Sayın first lady, Hayrünisa Gül hanım, Avrupa İnsan Hakları mahkemesi'nde edindiği deneyim ile Eşi Abdullah Gül'ü mahkemeye verir ve sonuçta boşanmaya kadar giderler.
* Sayın Cumhurbaşkanımızın gömlekten sonra derisinden de Milli Görüş dövmesini kazıttığına kanaat getirilir.
* Kral Abdullah, aldığı madalyayı protesto amacı ile adaşına geri gönderir ve Türkiye, Arap dünyasından dışlanır. Arapların Osmanlıların son döneminden beri dindaşlarına verdiği destek (!) bir anda son bulur.
* Başbakan, şöyle bir açıklama yapar: Herkes kendi işine baksın, cumhurbaşkanı da cumhurbaşkanlığını yapsın, gerisine karışmasın.
* Aynı strateji ile mağduru oynamayı hedefleyen başbakan, yerel seçimlerde seçmenine cumhurbaşkanını şikayete yeltenir; ama mağduriyeti seçimde alacağı sonuçla iyice pekişir.
* Laik ve Demokratik Hukuk devletini simgeleyen Ahmet Necdet Sezer'in yanına Abdullah Gül de yerleşir.
* Tüm halkı kucaklayan cumhurbaşkanı şekillenir.

Benim beyin jimnastiğim bu kadarını öngörüyor. Bunları geliştirmek size kalmış.

Türban'ın onaylanması dengeleri sarsacak ama ya onaylanmazsa işte o zaman olanlar olacak.