Wikileaks’den aşağı Kasımpaşa...

Eteklerdeki taşlar bugün dökülmüş olacak ki feryat göklere yükseldi Ankara’dan… Türk siyasi hayatına Kasımpaşalı Tayyip olarak da adını yazdıran Sayın Başbakan bir kükredi ki sormayın gitsin. Uzun zamandır böyle hiddet ve şiddet dolu görmemiştik kendisini. Öncelikle her zaman olduğu gibi basını ve köşe yazarlarını sonra da muhalefeti topa tuttu. Her zamanki nezaket timsali üslubuyla hitap etti ve ne alçaklığı kaldı basının ne de iftiracılığı. Çok çekti köşe yazarlarından Sayın Başbakan hızla döndürdü kendi yanına basını, patronları korkuttu, kendini eleştiren köşe yazarları için işten atın talimatı da verdi. Ne gerekiyorsa yaptı ama hala kökümüzü kazıyamadı! Aldık kalemi yazıyoruz işte…

Dün avazı çıktığı kadar bağıran, bağırarak haklı olduğunu ispata çalışan Sayın Başbakan Ergenekon’dan da bahsetti! Ne dedi dikkat ettiniz mi? ‘Bana bir milyar doları var diyen şimdi Ergenekon davasından zanlı olarak içeride’ dedi! Bakın, bugün de kurmayları çıkar aslında onu öyle demek istemedi, maksadı aşan ifade olmuş filan derler. Bunun ne özrü vardır ne de geri dönüşü. Ergenekon davasının nasıl ve hangi amaçla üretildiğinin resmi belgesidir bu. Ergenekon savcısı olduğunu söyleyen Sayın Başbakan en nihayetinde kendi eteğindeki taşları dökmüş oldu böylece. Wikileaks belgelerinin işe yaramadığını söyleyemezsiniz artık. Hiçbir şey olmasa bile Wikileaks belgeleri Ergenekon tertibini itiraf ettirmiştir.

Peki, şu ana kadar açıklanan belgelerin içeriğinde neler var? Ne olsun, koca bir dedikodu yumağı var. Bu açıklananların pek çoğu zaten hep konuşulan şeyler değimliydi? Çok mu şaşırdınız duyduğunuzda? Ben de şaşırdım ama şaşkınlığım açıklanan belgelerin içeriğinden değil, açıklamalar hiç de dünyayı sarsacağa benzemiyor. Mahalle kahvelerinde bile daha da ayakları yere basan ve daha yaratıcı akıl yürütmelerini duyabilirsiniz. Hem de iki bardak çay içiminde…

Siz bırakın belgelerde neler anlatıldığını, onları zaten herkes yalanlayacak. Zaten şimdiden ABD den başka ciddiye alan da kalmadı. Asıl söylenmeyenler nedir? İşte önemli olan bunlardır. Falancı filancaya tehlikeli demiş… Ne var bunda, zaten bunlar değimli ki dedikodu, karalama ve iftira siyaseti yapanlar? Arada bir de birbirlerinin dedikodularını yapmaları çok mu tuhaf? Alışkanlık yapmıştır belki… Sabah akşam yalan söyleyenlerden beklenen şeylerdir bunlar.

Siz bırakın şimdi bu safsataları, hikâye bunlar (en azından şimdilik). Sonuçta hiçbir karanlık girişimleri meydana çıkmayacak. Askere böyle demiş, gazete patronuna şöyle demiş falan filan…

Bu ABD Dış İşleri ve Pentagon dedikoduları yazmış da neden Türkiye’deki karanlık işleri ve bağlantıları yazmamış? Haberleri yok mu dersiniz? Neden burada sebepsiz zenginleşenler yok? Neden burada ihale ve Alidibo dalga dümenleri yok? Neden burada asker üzerinde yürütülen Asimetrik Psikolojik Harekâtla ilgili detaylar yok? Neden burada PKK, BDP, KANDİL, IRAK, SURİYE, İSRAİL ve İktidar bağlantıları yok? Ne olmuş, ABD elini ayağını çekmiş mi Ortadoğu’da ki tezgâhlarından? Neden kürdistan kurulma planları yok? Neden yurt içindeki ve dışındaki ihanet şebekeleri yazmıyor bu belgelerde? Saçma dedikodularla mı Dünya ve Türkiye sarsılacak? Böyle bir şeyin imkânı yoktur!

Bu belgeler de neden Ergenekon tertibi yazmıyor? Neden bu düzmece balyoz, sarıkız, ay ışığı, eldiven vb davalarla ilgili bir şey yazmıyor? Sizce pentagon bilmiyor mu olan biteni, Türkiyenin iç ve dış bütün politikalarını belirleyen ABD ve AB değil midir? CFR nin verdiği ev ödevleri uygulanmıyor mu bu ülkede? Hükümet kendi kararlarıyla mı yapıyor her şeyi? Yargının, basının, üniversitelerin, sendikaların, güvenlik mekanizmalarının ele geçirilme plan ve projeleri sıradan şeyler midir? Askeri etkisizleştirme, gözden düşürme, aşağılama girişimleri, sıradan girişimler midir? Neden yazmıyor bu belgelerde? Darbeci, cuntacı, suikastçı, pornocu, çeteci diye her gün sabah akşam malum medyada temelleri sarsılmaya çalışılan TSK neden yazmaz orada? Size normal geliyor mu şimdi bu durum?

Bu olanlar AKP’ni ve Sayın Başbakanı yüceltme programının bir parçasıdır. Akılda kalmasını istedikleri tek şey Başbakanın güçlü, çalışkan, inatçı, cesur, demokrasi sevdalısı, geleneklere karşı ve statükoya karşı duran, despot olmayan ama kararlı olan, adaletli, ulvi hatta ve hatta yakışıksız bir benzetmeyle Atatürk gibi adam olarak tescillenme çabasıdır. Bu ifadeler belgelerin arasında yazıyordu hiç itiraz duydunuz mu? Duyamayacaksınız da… Geri kalan her şey yalanlanacak!

Füze kalkanın yazmadığı, kürdistanın yazmadığı, 12 mil konusunda Yunanistan’la yapılan gizli görüşme ve anlaşmaların yazmadığı bu Wikileaks belgeleri şu ana kadar sadece koca bir dedikodu yumağıdır… Sayın Başbakan’ın ekmeğine yağ sürülmüştür, devamında da tatlı bir ikram olarak ballı kaymak lazım diyorum ben. Malum çok geziyor, çok efor harcıyor ballı kaymak zinde tutacaktır kendilerini…

Sonuç mu? E onu en başta söyledim ya… WIKILEALS’DAN AŞAĞI KASIM PAŞA…

Kalın sağlıcakla… Eğer kalabiliyorsanız!

Murat BARUT