Yapmayın Yazıktır

KOLAY YOLU SEÇTİĞİNİZİ SANIYORSUNUZ

OYSA EN ZORUNA TALİP OLUYORSUNUZ

 

Hiç bir şey yaşamdan daha değerli değildir. Dünyadaki hiç bir varlık evlattan daha güzel, daha tatlı değildir. Ve hayatta hiç kimse ölümsüz değildir. Şu dünyada misafir olarak yaşıyoruz. Zaten vakti, saati gelince, her şeyi bırakıp gideceğiz. Şu canımız, ete kemiğe bürünmüş bedenimiz bize emanetken, emanete hiyanetlik olmuyor mu kendi canına kıymak? Cinayet sayılmıyor mu başkalarının canının yok olmasına da vesile olmak? Yapmayın kıymetli canlar, canınıza kıymayın.

 

Allah layık bulmuş canımızı emanet vermiş. Ömrümüzü beğenmemek, hayatımızı beğenmemek canımıza kasttır, yazıktır, günahtır. Hangi ruh halidir ki, bir insan kendi hayatıyla beraber sevdiklerinin yaşamını da sonlandırabiliyor. Doğrusunu Allah bilir. Neticede her şey Allah’ın izni ile oluyor. Lakin insan iradesi buna sebep bulunuyor. 

 

Öncesi İstanbul Fatih'te dört kardeş, sonra Antalya'da dört kişilik bir aile ve en son bugün duyduğumuz, Bakırköy'de üç kişilik bir aile daha siyanür içerek hayatlarını sonlandırmışlar. İzanlarını yitirip, geleceklerini noktalamışlar. Allah'tan umut kesilmez sözünü hatırlamayacak kadar, iradelerini yitirmişler. Muhtemeldir aileden biri bu kararı veriyor, diğerleri istem dışı ona uyuyor. Bilmiyoruz. Duyunca tanımadıklarımız oldukları halde ölen canlara çok üzülüyoruz. Bu vahim vaka bugün duyduğumuzla son bulur inşallah, yeni birilerine örnek teşkil etmez mazallah...

 

Borçtan, dertten sıkıldık, çevremizden bıktık, bu dünyadan kendi arzumuzla hayatımıza son verip kaçtık diyelim. Gittiğimiz yerde iyi olacağımızın garantisi yok ki, oraya önce gidenlerden dönüp gelen bulunmuyor ki bize nasıl olduğunu anlatsın. Ya o taraf buradan daha sıkıcıysa, daha çok can yakıcıysa ne yapacağız?

 

Hadi bu dünyadan kolayca kurtulduk, geride bıraktıklarımızı üzdük, ya öbür âlemden nereye, ne şekil kaçıp kurtulacağız? Canımıza kıydık diye hep horlanırsak, hep zorlukla karşılaşırsak, cehennem ateşlerinde kavrulursak, Allah korusun ne yapacağız?

 

Elbet Allah'ımız merhametlidir, O'na sığınacağız. Ama Allah her yerde, her zaman merhametlidir, bu hayatta da Allah'ın merhametine sığınıp sıkıntımızın giderilmesi için dualar edeceğiz. Dünyanın geçici olduğunu bileceğiz. Bu dünyada  Allah'ın sevmediği durumlarda bulunmayacağız.

 

Öte âlemde geçicilik yok, orada zaman diye de bir kavram yok.

Sonsuzluk orada, orası ebedi âlem...

 

Bu dünyada kolay yol sayıyorsanız cana kıymayı, ebedi âlemdeki geçmeyecek sıkıntılara talip oluyorsunuz demektir. Müslümana yakışan kendini kontrol etmesidir.

Müslüman îman nuru taşır, dünyanın mânâsını bilir. Bu dünyaya imtihan için geldiğinin bilincinde olur. Her sıkıntının geçici olduğunu, yağmurdan sonra gökkuşağının olacağını Müslüman idrak etmeli, başına gelene sabretmeli...

 

Ölüm haktır elbet, ecel gelince başa ahiret yurduna gideriz paşa paşa. Lakin intihar insanların kendi seçimidir. Kendi aklının bir anlık gaflete dalmışlığında bir an için şeytana uymuş olmaktır intihar olayı. Kul başına gelene  sabretse belki çok kısa zaman sonra refaha erişecek. O ruhumuzun çok bunaldığı bir an Allah'ı hatırlayıversek aklımız başımıza devşirecek.  Ama işte kafaya olumsuzluğu koymuş eylemci, bu yüzden de şeytan onun doğru düşünmesini engelleyecek. 

 

Yüce Allah Celle Celaluhu kendi iradelerinde kullarına sonsuz özgürlük vermiştir. Ancak kullarını cehennem ateşinden uzak tutmak içinde dünyalık yanlışlara karşı uyarıcı peygamberler göndermiştir. Peygamberin hayat hakkında dediklerini duymamışsak, doğru olana uymazsak, yanlışa yönelmemiz yakınlaşır. Kulun kalbinde iman zayıflayınca şeytana uyması kolaylaşır.

 

Yüce Allah kendi canına kıyanı ve başkasının yaşam hakkını gasp edeni sevmez. "Bir cana kıymaya veya yeryüzünde fesat çıkarmaya karşılık olması dışında, kim bir kimseyi öldürürse bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de bir can kurtarırsa bütün insanların hayatını kurtarmış gibi olur." Mâide Suresi 32. Ayet .

Kur'an-ı Kerîm'de şöyle buyurulur: "Ey iman edenler, mallarınızı aranızda karşılıklı rıza ile gerçekleştirdiğiniz ticaret yolu hariç, batıl yollarla yemeyin. Ve kendinizi öldürmeyin. Şüphesiz Allah size karşı çok merhametlidir" (en-Nisa', 4/29).

 

Dünya için kaygılanan insanın kaygısı bitmez. Kendi canımıza kıymakla sıkıntılar neticelenmez. Geçici dünya için ruhumuzu ezaya sokmayalım. Kaygımız  ahiret için olursa, yanlışlıklarımız Allah’ın affına mazhara vesile olur. Allah hepimize hayırlı yaşamlar, hayırlı ölümler versin, ahiretimiz güzel olsun inşallah. Ölenlere de rahmet olsun. 

Ayfer AYTAÇ

ayferaytac.com