Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Temmuz '13

 
Kategori
Güncel
 

Yara bizde, acı bizde, Doktor söz sizde

Yara bizde, acı bizde, Doktor söz sizde
 

Vicdan ve merhamet hesaplarında artılar noksan,eksiler fazla.


Omuzlarımızdaki defterlerde artı ve eksiler hesabında uçurum kadar farklar var. Artılar miskalde zerre olurken, eksiler tavan yapmış. Artıların eksilmesine, eksilerin çoğalmasına vicdan duygularına kilit, merhamet duygularına kelepçe takanlar sebebiyet veriyor.

Ülke insanı olarak hep anlık ve günlük başarıların peşinden koşarız. Geçici başarıların buharlaşıp kaybolacağını bildiğimiz halde kalıcı başarıları takip etmiyoruz.

Yanlış üstüne yanlış, hata üstüne hata, kasıt üstüne kasıt, ihmal üstüne ihmal eklenince vicdan ve merhamet hepaplarını düzeltmeden  yanlış hesabı yarınlara devrediyoruz..

Yaşam bu kadar ihmali, bu kadar vebali kabul etmeyince vicdan ve merhamet duyguları zorluyor. Duyguların hali perişan. Yaradılanların içinde şerefli kılınan insana, İhsan edilen en büyük lütuf akıl çaresiz kalıyor ve insanoğlu onu iyiye, güzele, doğru kullanamıyor.

Hangi mal, mülk, maddiyat ve menfaat insandan daha kıymetlidir. Mutluluğun beş maddesi var lakin bu maddelerin içinde Servet  yer almıyor. Her şeyi var edebiliriz, ancak insanı ve Canı var edemeyiz. Bu kadar basit ve değersiz şeyler için insanı harcamak, vicdan ve merhametin hangi sınırlarında yer bulur. Vicdan ve merhamet nasıl sızlamasın.

Hilede, yalanda, iki yüzlülükte birinciyiz. Altın madalyalar birincilere verilir. Elerimizi, yüzümüzü, bedenimizi yıkıyoruz lakin irinli, kinli ve nefretli içimizi yıkamak şöyle dursun oraya elimizi bile uzatamıyoruz. Yüzümüze, gözümüze çeşitli kokular sürüyoruz, etrafa güzel kokular saçıyoruz. Öyle ya daha ne istiyoruz yüzümüzden güzel kokular geliyor ya bu bize yeter de artar bile.

Başkasının yırtık ve söküklerine yama oluyoruz. Başkalarının emeği ile başkalarına iyilik yapmaya kalkışıyoruz. İfa ettiğimiz  göreve gereken dikkat ve  intizamı  göstermiyoruz, denetim ve gözetimi yapmıyoruz. Yetkilerimizi kötüye kullanıyoruz. Boyuna keyfi tutum ve davranışlar sergiliyoruz.

Hani derler ya arsız ve ayarsızın yüzüne tükürsen teşekkür eder misali, Onuru halı, gururu kilim diye yere seriyoruz, üstüne basıp geziyoruz. Yüzsüze yüz nakli yapılınca yüzsüzlük ortadan kalkacak sanıyoruz.

Söz ve seylemlerimizi temizlemeden, ütülemeden saldım çayıra Mevla kayıra misali dilimize aktarıyor etrafa yayıyoruz. Yanlış, çirkin ve kötü olanlara karşı ses çıkarmıyor, aksine katkı sağlayıp onaylıyoruz. Nefesin gidip gelmesini, yemeyi, içmeyi, sabahı akşam, geceyi sabah etmeyi dahi yaşam adına başarı sayıyoruz. Başarıların nişanesi olmalı, sözlerle, beyanlarla dillere düşmeli.

Fedakârlık gösterilmeden başarının elde edilmesi imkânsız. Nefislerinin esiri, çıkarların kölesi olanların başarıya ulaşması mümkün değildir.

Çamur üzerinde hesap yapanlara çamur bulaşır. Çamuru silmek, temizlemek marifet değildir. Marifet  çamur üzerinde değil, masa üzerinde hesap yapmaktır.

Güven ve itimada şayan değiliz. Karanlık  ile aydınlık arasındaki mesafeden habersiziz. Gecenin karanlığından medet bekleriz.Yalanlarımız gerçeklerimizden daha çok, doğrularımız yanlışlarımızdan daha az. Ameller niyetlere göre yapılır derler. Peki iç dünyamızda hangi niyetleri taşıyoruz ?

Tartsam tonlarca gelir eksiler,

Miskalde zerre kadar olur artılar,

Vicdanlara kilit vurmuşlar,

Merhamete zincir takmışlar,

Vicdan sızlar, merhamet ağlar....

*****

Et ile kemikten oluşmuş insan,

Bunca çirkinliğe dayanmaz vicdan,

Niyetler hep çirkine, kötüye varmış, 

Ameller yetim ve öksüz kalmış,

Dünyanın adaleti böyle tartılmış....

Aynada görünen biz değil miyiz, neden aynaya kızıyoruz? Güneşi yüreğimize koysalar , yürek hüzünlenir güneşi kaybederiz, ama gecenin karanlığında gökyüzündeki yıldızları seyredip  mutlu oluyoruz.

Biz henüz insanlığın kıyısındayız, İnsanlık denizine kör, topal, bitkin, takatsiz ve pusulasız yürüyoruz..

Vicdan ve merhamet hesapları bu nedenlerden dolayı birbirini tutmluyor. Artılar noksan, eksiler fazla yanlışlık bundan kaynaklanıyor. Yara bizim, acı bizim bilmem neden doktor bize çare arıyor..

 

Kıymetli okurlara saygılar sunuyorum.

 

 

Mehmet BURAKGAZİ / MERSİN                                                                                     

 
Toplam blog
: 608
: 2204
Kayıt tarihi
: 12.04.12
 
 

Bingöl'de, Baharın son ayında, ikindi üzeri un ambarı (kiler) arkasında, ebesiz, hemşiresiz, Emin..