Erzincan’da 2008 yılında terör örgütünün mayınlı saldırısında yaralanan ve 7 yıldır Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nde (GATA) yoğun bakımda tedavi gören Jandarma Binbaşı Yılmaz Tankül, şehit oldu. Erzincan’ın Kemah İlçesi’ne bağlı Sarıyazı Köyü’ne gelen teröristlerin erzak alıp ayrıldığı ihbarı üzerine Piyade Tabur Komutanlığı ile Kemah İlçe Jandarma Komutanlığı’na bağlı birlikler, 11 Ağustos sabahı bölgeye gitti. Tabur Komutanı Kurmay Yarbay Mikdat Şamdancı ile Kemah İlçe Jandarma Komutanı binbaşı Yılmaz Tankül’ün de yer aldığı askeri birlik, köylülerle görüşüp araçlarla dönüşe geçtiklerinde, Sarıyazı- Olukpınar köy yolu ayrımında teröristlerce yerleştirilen uzaktan kumandalı mayın patlatıldı. Olayda, Kurmay Yarbay Mikdat Şamdancı, Uzman Jandarma Çavuş Selim Kabataş, Uzman Jandarma Çavuş Gökhan Kuvat, jandarma erler Aydın Emer, Önder Muratoğlu, Adem Bilaloğlu, Murat Atsen, Abdurrahman Bolat ve Barış Demir şehit olurken Jandarma Binbaşı Yılmaz Tankül ile jandarma er Ali Üzüm ağır yaralandı. Olayın ardından GATA’ya götürülerek tedaviye alınan ve o günden beri yoğun bakımda tedavisi süren Binbaşı Yılmaz Tankül şehit oldu."(Yeni Çağ Gazetesi, 23.03.2015 pazartesi)

Bin dokuz yüz seksen dört yılından bu yana Türk Milleti büyük acılar yaşıyor..

Büyük acılarımıza dün (22 Mart 2015 Pazar) bir acı daha eklendi.

Yedi yıldan beri tedavi gören sevgili komutanımız Jandarma Binbaşı Yılmaz Tankül, tedavi gördüğü Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nde şehit oldu.

Bizim de yanan yüreğimiz bir daha yandı, içimiz acıdı.

Her bir komutanımız bizim; her bir Mehmetçiğimiz dünyaya bedeldir.

Şöyle bir düşünelim:

Bir komutan nasıl yetişir, kutsal vatanın her yerinde ne gibi zorluklara göğüs gererek görevini icra eder, kendini hiçe sayarak Türk Milleti'ni ne büyük fedakarlıklarla korur!..

Çok zordur ama ne kadar gurur ve onur vericidir.

Bir karakol düşünün:

O karakol nasıl korunur?!..

O karakola her türlü ihtiyaç ne gibi güçlüklerle ulaştırılır?!..

O karakolda gündüzler geceye nasıl ulaşır; gece nasıl sabah olur?!..

Cevap vermek mümkün değildir, ancak Mehmetçik cevaplayabilir bunları.

Terör!..

Türk Milleti'ne tarih boyunca düşman olanların meydana getirdiği; kin ve nefretle bünyelerinin doldurulduğu ve ellerine de en gelişmiş silahların verildiği iç ve dış düşmanlardan oluşan cinayet şebekeleri bunlar.

Askerimiz; bir bilge yetkinliğinde bilgili, mert, cesur, fedakar, onurlu, yiğit ve kahramandır.

Acıdır yıllardan beri yaşadıklarımız, çok büyük acı...

Ruhun şad olsun aziz şehidimiz!...

Ne denir ki, Türk Milleti'nin varoluşundan beri yaşadığıdır bu!..

İhanetin, kin ve nefretin içeriden olması; düşmanın hele de...

En acısı, en fenası!...

Çanakkale Şehidisiniz her biriniz gerçekte ve Çanakkale'sini yaşıyor Türk Milleti yüz yıl önce olduğu gibi bugün de...

Mehmet Akif Ersoy ile seslenelim şehidimize; şehitlerimize:

"Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,

Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber."