Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Kasım '17

 
Kategori
Dostluk
 

Yarayı Saran Yüreği Sarılan Tedavi Eder

 

            Çok samimi olup sevdiğimiz bir arkadaşımızın ya da arkadaştan öte kendine değer verip, yakın olduğumuzu hissettiğimiz sırdaşımız, sevgilimiz, aşkımız, eşimiz, dostumuz, akrabalarımızdan herhangi birinin, herhangi bir gün, bir sebepten dolayı her an bir sıkıntısı, bir üzüntüsü olabilir.

            Bunu bize  söylemek isteyip de söyleyemediği, kendince çözüm arayıp bulamadığı bir günde, her geçen gün içinin daralıp küçüldüğü, hayattan kopup, içine kapanıp dünyaya küsüp uzaklaştığı, hepimizin yaşayıp yaşayabileceği bu zor dönemleri hepimiz yaşıyor olabiliriz.

            İşte tam da böyle günlerde sevdiğimiz herkesin yanında olup derdini dinleyip sıkıntısını anlatıp paylaşıp gidereceğimiz, yüreğini yüreğimizin üstüne koyup birleştirip bir edeceğimiz yüreklerimizde sevinci ve acıyı hissedip paylaşarak içimizde büyütüp ya da yok edeceğimiz yakın bir dosta her zaman hepimizin ihtiyacı vardır.   

            O dost karanlıkta parlayan bir yıldız gibi dar günümüzde önümüzü aydınlatıp, acımızı yüreğinde hissedip, bize umut olmasını bilen, biz ağladığımızda bizimle  ağlayıp, güldüğümüzde bizimle gülen biri olmalı ki, bizi anlayıp, bizi rahatlatıp, bize huzur vererek bizi geri eski mutluluğumuza kavuşturabilen biri olmalı.

            Yarayı sarmak için çoğu zaman ne kadar çok dil dökersek dökelim, kelimelerle kimsenin yüreğine girip yarasını tedavi edemeye biliriz. Yarası derin olabilir. İçten içe kanıyor olabilir. Ama kanayan yarayı sarıp, acısını içimizde hissedip, duygularını onararak onu rahatlatıp huzura erdirerek onu zamanın ruhuna  teslim etmesini bilen dostlara hepimizin ihtiyacı olduğunu bilmeliyiz. Yoksa bu dünyanın acısı, derdi, kasaveti bitip tükenmez. Tek başımıza da zaten üstesinden gelemeyiz. 

            Ne kadar söz söyleme sanatımız güçlü olursa, olsun!  Kelimelerin gücü sanatı bir yere kadardır. Ama acıyı gidermenin başka yolları, yöntemleri olduğunu bilirsek, daha kolay çözümler üretebiliriz.

            Bunlardan biri de birbirimize yakın olma duygusu içinde sarılıp kucaklaşmak, dokunup temas etmektir. Yürekten yüreğe karşılıklı sevgi akışını sağlayıp, her iki yüreğin bir yürekte birleşip kaynaşıp  birbirini anlayıp kucaklaşmasıdır. Karşılıklı yürek yüreğe muhabbet içinde konuşup stres atıp rahatlamaktır. Rahatlamak için temas etmektir. Bu hareketi yaparken de ellerimizle de sırtını sıvazlayıp, tıpışlayarak ciğerlerine temiz hava doldurup hareket etmesini sağlamaktır.      

            Başını göğsümüze yada omzumuza koyup, güzel sözlerle rahatlamasını sağlamaya çalışmalıyız ki, yüreğinin pusu  açılsın. Ciğerlerine hava girip,  matemi, hüznü dağılsın. Bütün bu yaptıklarımız belki onun o  anki acısını tamamen silip yok etmeye bilir. Ama en azından onu bir çocuk gibi sevip teselli ederek bir nebzede olsa rahatlatıp yoluna devam etmesini sağlaya biliriz .Yanında olduğumuzu ona hissettirip vereceğimiz küçük bir destekle ayağa kalkıp yürümesini sağlayabiliriz.

            Sevgi dolu bir bakışımız, güzel bir sözümüz, bir dokunuşumuz, onun için belki de o an bütün acılarını silip, dünyasını değiştirebilir. Onun için dostlarımızı acılı günlerinde sevgiyle sarılıp kucaklamamız  onların yürekleri için en etkin tedavi yoludur.

            Dostlarımızın ziyaretine giderken yüreğimizi yüreğimize, sevgimizi sevgimize katarak çocuk saflığında dost evine girersek, onlara huzur verip, rahatlatıp, mutlu edemeyeceğimiz de bilmeliyiz Çünkü böyle güzel niyetli bir yüreği ret edecek bir yürek sahibi yoktur. Dolayısıyla sevgi tüm hayatı acısıyla, tatlısıyla, hüznüyle sevinciyle paylaşıp küçültüp büyütmektir.

            Onun için de yara sarılmadan, yürek sarılıp, sevilmeden tedavi olmaz.

        

14.11.2017

Cahit KARAÇ  

 

             

 

 

 

 
Toplam blog
: 124
: 519
Kayıt tarihi
: 27.09.11
 
 

1953 yılında Kahramanmaraş İli, Elbistan İlçesi, Akveren Köyü doğumluyum. Ankara Kimya Meslek Lis..