- Kategori
- Güncel
Yarın ne Olur?
- Bir ülkede bir sınıfın, yani “bürokratik elitler” diye tabir ettiğimiz bir sınıfın tasfiyesinin miladı olarak da anlamalıyız 03 Kasım 2002 tarihini…
- Hayatımın her deminde rast geldiğim o başıbozukluğa, hırsızlığa, çalıp çırpmaya, adam kayırmaya dair bir tepkinin sonucuydu aslında 03 Kasım 2002…
- Belki bir kesim çok üzülüyor ama ben nedense o bürokratik elitlerin tasfiyesinden yana pek bir memnun oldum… Ama her zaman bir parantez açarak bu memnuniyetime mim koymayı da ihmal etmedim… “Bu tasfiye operasyonunu gerçekleştirenlerin, tasfiyeye uğrayanlardan bir farkı var mı?” diye…
- Ve benim mim koyduğum nokta son iki yılda fazlasıyla rahatsız edici bir noktaya geldi…
- Yarın neyle karşılaşacağımız muamma…
- Hayatımızın seyri hangi yolda ilerleyecek, bilemiyoruz…
- Bir savaş hali ortamı içerisindeyiz… Siyaseten yerle bir olmuş bir görüntü göz bebeklerimize batıyor…
- “Bölünmek” diye bir kavram hiçbir zaman benim zihnimi bulandırmamıştı. Ama şimdilerde fazlasıyla bulandırıyor.
- Savaştan fazlasıyla nasiplenmiş bir millet olduğumuzdan gayrı, savaşlardan uzak durmaya kendimizi alıştırmışız, lakin şimdilerde adım adm savaş sathı sürecine giriyoruz. Ne hazin bir durum aslında…
- Bir dindarlık hali sarmış her yanı… “Dindarlık hali” derken kastım daha başka… O bildik dindarlıktan değil bahsini etmeye çalıştığım. Belki tam karşılığı Suudi dindarlığı gibi bir şey… Dışarıdan güdümlü emperyal politikalara biat edip, emperyal politikaların üzerini dindarlık şalıyla örtmek gibi bir şey aslında…
- Geldiğimiz noktanın en yalın özeti diye düşünüyorum.
- “Bundan sonra ne olur?” diye sorsam…
- “Okullarda Kur-an okunuyor ya, kızların başını örtmesi dinen şarttır” gibi bir cevap almak beni şaşkınlığa hiç ama hiç uğratmayacak…
- Toplam blog
- : 1509
- : 1145
- Kayıt tarihi
- : 07.08.07
Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..