Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Mayıs '20

 
Kategori
Tiyatro
 

Yaşamaya Dair

 
Karantina günlerinin en iyi yönü bizim için, izleyemediğimiz film ve oyunları izleyebilmek oldu. Tiyatrolar eskiden sadece sahnede izlenebilirdi. Gördün gördün, göremedinse şansını kaybettin demekti. Son yıllarda kaydedilmeye başlandı, sanki tüm hazırlıklar karantina günlerine yönelikmiş gibi geliyor bana, eğitim sürecine bakıyorum aynı, online eğitim kayıtları çoktan hazırmış iyi de olmuş akledenlerin emeğine sağlık, bu akşam İstanbul Tiyatro festivalinde seyirciyle buluşan Nazım’a Armağan oyununu izledik, hepimiz çok beğendik, hatta koltuktan kalkıp sandalyeye geçtim ben, en ufak ayrıntıyı kaçırmak istemediğimden, Nazım hayranı olarak çok beğendim, duygulandım. Oyuncuların hepsi ayrı değer, sahnede görebilmiş olanların ne kadar şanslı olduklarını düşündüm. Dilerim sanatın güzelliklerinden, inceliklerinden kimse mahrum kalmasın, İnsanı insanla anlatabilenlere ve hakkını verebilenlere, tüm emeği geçenlere gönülden teşekkür ediyor Yıldız Kenter’e rahmet diliyorum. İyi ki varlar, var da olsunlar diliyor  sözü sahibine bırakıyorum.
 
"İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen İstanbul Tiyatro Festivali’nin yapımı, Türkiye tiyatrosunun duayen ismi Genco Erkal’ın tasarladığı ve yönettiği 2002 tarihli “Nâzım’a Armağan” oyunu, Türk dilinin büyük şairi Nâzım Hikmet’in doğumunun 100. yılı sebebiyle, 13. Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali’nin Açılış Gösterisi olarak Rumeli Hisarı’nın büyüleyici atmosferinde gerçekleşmişti. “Nâzım’a Armağan”, aynı zamanda İstanbul Tiyatro Festivali’nin ilk yapımı olma özelliğini taşıyor. Genco Erkal’ın Nâzım Hikmet’in şiirlerinden tasarlayıp yönettiği bu çalışmada Türkiye’de tiyatronun, müziğin, çağdaş dansın değerli sanatçıları Yıldız Kenter, Ayla Algan, Zeliha Berksoy, Jülide Kural, Zuhal Olcay, Tilbe Saran, Sema Moritz, Zeynep Tanbay ve Işık Yenersu yer aldı. Büyük beğeni toplayan bu çalışmanın koreografisini Zeynep Tanbay, müzik direktörlüğünü Selim Atakan, sahne tasarımını Metin Deniz, kostüm tasarımını Artizan-Bilge Mestçi, ışık tasarımını ise Kemal Yiğitcan üstlendi."
 
"Bizi esir ettiler,
bizi hapse attılar :
                           beni duvarların içinde,
                                                    seni duvarların dışında.
 
Ufak iş bizimkisi.
Asıl en kötüsü :
bilerek, bilmeyerek
hapisaneyi insanın kendi içinde taşıması...
İnsanların birçoğu bu hale düşürülmüş,
namuslu, çalışkan, iyi insanlar
ve seni sevdiğim kadar sevilmeye lâyık..."26 Eylül 1945
 
 Yaşamaya Dair
 
Yaşamak şakaya gelmez,
büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
bir sincap gibi mesala,
yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
yani, bütün işin gücün yaşamak olacak
 
Yaşamayı ciddiye alacaksın,
yani, o derece, öylesine ki,
mesala, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,
yahut, kocaman gözlüklerin,
bembeyaz gömleğinle bir laboratuvarda
insanlar için ölebileceksin,
hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
hem de en güzel, en gerçek şeyin
yaşamak olduğunu bildiğin halde.
 
Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
yetmişinde bile, mesala, zeytin dikeceksin,
hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
yaşamak, yani ağır bastığından.
 
Etiketler: Nazım Hikmet
 
İstanbul Kültür Sanat Vakfı
 
#iksv #istanbulkültürsanatvakfı #gencoerkal #nâzımhikmetran #istanbultiyatrofestivali #yıldızkenter #aylaalgan #zelihaberksoy #jülidekural #zuhalolcay #tilbesaran #semamortiz #zeyneptanbay #ışıkyenersu #iksvevde
 
 
Toplam blog
: 209
: 350
Kayıt tarihi
: 13.09.11
 
 

Kurşun kalemden gelen ağaç kokusunun kağıtla buluşma büyüsüyle yoluna devam eden, Lise mezunu, ha..