Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Nisan '07

 
Kategori
İlişkiler
 

Yaşamdaki yüzler

Yaşamdaki yüzler
 

Hayatımın tümü oldun
Gecelerime gün gibi doğdun
Gidersen bir gün biri üzülür çok
Adı lazım değil
Baş harfi ben...

Aylar önceden bildiğim ve hoşlandığım bu parçanın klipini ilk kez izledim biraz önce. Televizyon izleme özürlü olduğumdan ( bu bir özür sayılırsa ) daha önce bahsetmiş miydim bilmiyorum. Geçen yılın parçasını bile ilk kez görüyordum.

Hoşlandığım bir parçanın klipini izlemenin keyfiyle bakıyordum ekrana. Üstelik de klipteki kızı çok beğenmiştim. O kadar masum, sade, sıcak ve tatlıydı ki, alıp gidiyordu insanı. İşte bu, bir erkek olsaydım bu bakışta bir kıza aşık olurdum herhalde diyordum kendi kendime ( şimdi kendi kendime demekten çıktı galiba ama neyse). Bütün bunlara rağmen, beni rahatsız eden, içimi sıkan bir şey vardı gene de..Kızın her baktığı yerde, her gittiği ortamda Kenan Doğulu maskesi takmış insanlar sarıyordu etrafını. Etrafını sarmasına gerek yok, gözünün değdiği her yerde Kenan Doğulu beliriyordu. Tamam yüz ifadesi değişikti ama gene de korkunç bir şeydi yolda, sokakta,takside, köşe başında, dans pistinde aynı yüzü görmek. Bu duyguyu yaşamış olduğuma ben de hayret ediyordum.

Benim sevgi anlayışıma uygundu çünkü sevdiğinle her anı paylaşmak, gittiğin her yere yüreğinde götürmek, gözünün bakışında taşımak. Ama sürekli aynı yüzü görmek, ne kadar da olayı farklılaştırmıştı. Hayattaki çeşitliliğin, etrafımızdaki ses ve görüntü zenginliğinin bize kattıklarını küçümsemiş miydim yoksa şimdiye kadar? Gerçi hiçbir zaman durağanlığı sevmeyen, hayatına hep yenilikler katmak isteyen bakış açım vardı. Yerinde sayan insan, önce kendisi kendinden sıkılır diyordum, bırakın başkasını. Düşünsenize, yıllarca aynı kendinizle yaşamak, bir adım ileri atmadan, kendinizi geliştirmeden, farklı renkler, zevkler ve beceriler katmadan kişiliğinize. Ben kesinlikle sıkılırdım kendimden, itiraf ediyorum.

Bu düşüncelerimi, hiç görsel olarak gözümde canlandırmamışım meğer. Bu gün klipi izlerken bunu fark ettim. Çığlık atmak geldi içimden adeta:) Aynı yüzü takınmış insanlar üzerime yürüdüler sanki.

Yaşamımızda gördüğümüz her yüzün, her rengin kıymetini bilelim diye düşündüm. Kendimce bunun kıymetini hep bilmeye çalıştım doğrusu. Ne çok anlam katıyorlar bize. En önemsediğimiz yüzlerin bile değerlerini o farklı yüzler sayesinde anlıyoruz bana göre.

Sadece yüzler mi? Duyulan sesler, kurulan sohbetler, bakılan gözler, paylaşılan duygular bile öyle değil midir? En çok sevdiğiniz çiçeğin her yanınızı sardığını bir düşünün, ama gerçekten gözünüzün önüne getirin. Nasılda kabusa dönüşecektir onun güzelliği ve mis kokusu. Nefes alamadığınızı, gözlerinizin artık görmediğini hissedeceksinizdir.

Tam da şimdi oğlum yanıma gelip yazıma bir göz atıp “anne bak, ben de babam da senin yüzünü taşıyoruz” diye gülümsedi, dökülmüş dişlerinin tüm şirinliği ile:) Şakası bile korkunçtu tabiki aynı yüzü taşımalarının:))

 
Toplam blog
: 75
: 1357
Kayıt tarihi
: 27.12.06
 
 

Her daim doğa ile yaşayan biriyim.. Çünkü işim doğa ile iç içe olduğu gibi evimizde de doğa ile bera..