Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Aralık '11

 
Kategori
Magazin
 

Yaşar Nuri Hoca değişti mi?

Bundan önce Yaşar Nuri’yle ilgili Ramazan’da iki blog yazdığımı hatırlıyorum. Yaşar Nuri’nin dini hayatımdaki önemini daha önce belirtmişimdir. Onun sayesinde dini öğrendim, dine ısındım, dinimi kurtardım. Önceki yazılarında Yaşar Nuri’nin sosyal demokrat görüşlü, AKP karşıtı, yalancı dindarlar düşmanı biri olduğunu gözlemliyordum. Yaşar Nuri siyasete bulaştığı dönemde, katıldığı programlarda kendisine siyasetten başka soru sordurmadı. Yaşar Nuri’nin siyaset macerasını burada anlatmıyorum. İlgili olan herkes, aşağı yukarı bilir.

Son dönemlerdeyse daha magazinel bir Yaşar Nuri görüyorum. Yaşar Nuri’nin AKP’yle yakınlaşmasıyla ilgili son gelişmeleri cevodem1957’nin “Yaşar Nuri Öztürk ve Hayal Kırıklığım” başlıklı blogunda okuyabilirsiniz. Ben ise, Yaşar Nuri’nin yadırgadığım diğer görüşlerine yer vereceğim.

Yaşar Nuri katıldığı çeşitli kadın programlarında çok eşliliği savunuyor, nerdeyse yasallaştırılmasını istiyor. Sanırım babasının da 3-4 eşi varmış. Bir kadın programında da “Siz Atatürkçü olduğunuzu söylüyorsunuz ama çok eşliliği savunuyorsunuz” diye sitem eden bir bayan seyirciyi Yaşar Nuri, “Ne alakası var kardeşim?” diye terslemişti. Çok eşlilik geçmiş dönemlerde normaldi diyelim, bugün hangi zaruri durum çok eşliliği mecbur ve meşru hale getiriyor?

Ayrıca Yaşar Nuri, bir İslam alimine göre kadının yaşının erkeğin yaşının en az yarısı kadar olması gerektiğini belirtiyor ve 25 yaşında sevgilisi olduğunu söylüyor. (Yaşıtınız erkekle evlenme hayalini unutun bayanlar! Sizler kendinizden çok çok yaşlı erkeklerle evlenin ki, yaşlanınca onlara bakabilin!!! Çocuk gelinlere niye karşısınız ki???!!!) 60 yaşındaki Yaşar Nuri, “40 yaşındaki kadını ne yapayım canım” diyor. 40 yaşındaki kadınları artık işe yaramaz ve ıskartaya çıkmış görüyor.

Hatırlarsanız, Yaşar Nuri’nin 2. eşinden ayrılmadan önce kurduğu YDH partisinde bir kadınla dedikodusu çıkmıştı. Yaşar Nuri, Deniz Baykal’la anlaşmazlık yaşayıp CHP’den ayrılmıştı ama Baykal partinin başından gidince, partiye geri dönmedi. Başka türlü döndü ne yazık ki!!! Yaşar Nuri de bir Deniz Baykal hadisesi yaşamak üzereydi belki de. Kaseti çıkacaktı. Ama o hadisenin nasılsa üstü örtüldü, sadece Yaşar Nuri’nin dilinde kaldı. Yaşar Nuri, hastaneden katıldığı Saba Tümer’in programında aşık olmadan iki kere evlendiğini, ancak bir kere aşık olup o kişiyle de evlenemediğini söyledi. Bu arada kendisine acil şifalar diliyor, bir an önce iyileşmesini bekliyorum.

Sonuç olarak, Yaşar Nuri’nin siyasi görüşleri değişse bile, dini görüşleri değişmediği, kimsenin söyleyemediğini söyleyen cesur din adamı olarak kaldığı sürece, ona saygı ve sevgi duymaya devam edeceğim. Asabi tavırları ve terslemelerini ise kişiliğinin ve hocalığının olumsuz yönü olarak görüyorum. Hoca, öğretmen dediğin sabırlı olur. En saçma sorulara bile cevap vermeye, aydınlatmaya çalışır. Hele ki Türkiye gibi görünürde gelişmiş, dinde ise cahil kalmış ülkelerde bu elzem. Hocam, “bu da sorulur mu kardeşim?” deyip zavallı Saba’yı azarlarsanız Türkiye nasıl aydınlanacak? Kadıncağız da “ne yapayım hocam, izleyiciler soruyor” diye hep feryat edecek.

Arada hocanın karşı çıkacağım görüşleri ve dolayısıyla sitemlerim olabilir. O değişse bile, onun benim hayatımdaki yerini değişmez. Yine de teessüflerimi iletiyorum hocam!!  Sizinle önceden tanışsaydım, “Sen başkalarına benzeme sakın / Hep böyle kal” demek isterdim.

 
Toplam blog
: 111
: 670
Kayıt tarihi
: 01.02.11
 
 

ODTÜ Eğitim Fakültesi İngilizce Öğretmenliği mezunuyum. İlgi alanlarım edebiyat, sinema, tiyatro, TV..